Artık daha da rahatlayabiliriz, daha da diyorum çünkü baya baya rahattık zaten… Geçtiğimiz gün korona rakamlarında yine binli haneleri bulduk. Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’da ‘durum çok ciddi’ açıklamasını yaptı. Böyle hastalık mevzuları insanların kendilerinde ya da en yakınlarında zuhur etmetiği sürece hikaye gibi geliyor galiba.
Şimdi artık kendi eşimiz, dostumuz, yakınlarımız hastalandıkça biraz daha korkmamız gerekirken biz daha da mı gevşiyoruz acaba? Normalleşme süreci başladıktan sonra öyle bir hal aldık ki anormal şekilde normalleştik.
Bir tarafta bu pandeminin dünyayı neye hazırladığı sorusu bir tarafta insanlığın korku ve endişe içerisinde, izole yeni bir hayata sürüklenmesi olgusu, bir tarafta ise tanıdığımız, bildiğimiz insanların bu hastalıktan dolayı çektikleri acılar, geçirdikleri zorlu günler ve hatta ölümler…
Hala bu pandeminin bir düzmece olduğunu düşünenler var. Yahu tamam birileri dünyanın tüm ayarlarıyla oynuyorlar hatta virüsü de o birileri laboratuvarlarda yaptılar ve yaydılar tamam kabul ama bir virüs var ve bulaşıyor bu virüs öldürüyor. Virüs dediğiniz gibi düzmece olabilir ama çekilen acılar ve ölümler gerçek.
Maske, mesafe, hijyen diye diye geçiyor zaman. Merak ediyorum bu mesafe olayını toplu ulaşımı kullanmak zorunda olan, servislerle işe gitmek zorunda olan vatandaşlarımız nasıl uygulayacaklar? Daha önce de sormuştum hastaneye test yaptırmaya giden ama tüm belirtileri taşımadığı için hastaneye alınmayan hatta test bile yapılmayan şüpheliler toplu ulaşımlarla evlerine dönerken nasıl mesafe uyguluyorlar acaba?
Öyle bir dönemeçteyiz ki bu sürecin başından beri en çok yorulan, en çok özveri gösteren, en çok güvenilen kişi hemşehrimiz Sayın Fahrettin Koca’nın bile güvenilirliği sorgulanmaya başlandı. Rakamlar kimseyi tatmin etmiyor artık. Sosyal medyada yayılan dedikodular öyle etkiliyor ki insanlarımızı ( ki dedikodu desekte benzer olayları yaşayan tanıdıklarımız da var ) artık açıklamalara güvenemiyorlar.
Bazı ülkelerde ciddi tedbirler alınmaya başladı. İkinci dalgası hızla dünyayı etkisi altına almaya başlamışken bizim daha birinci dalgayı atlatamamış olmamız ürkütücü bir durum.
Antalya’dan Konya’ya hasta transferi yapılıp yapılmadığı ile ilgili açıklamalar neden cılız kalıyor? Gerçekten turizm bölgelerinde rakamlar düşük çıksın diye hastalar Konya gibi şehirlere aktarılıyorsa bu hale ne denir?
Rabbim sen hastalarımıza şifa, hepimize de akıl fikir ver…