Korkmayın yemeyiz!

İsmail Poçan

Yaşadığımız günün olaylarına göre bizde kendi gündemimizi belirlemeye çalışıyoruz. Türkiye ve Konya gündeminin yanı sıra özel olarak ilgilendiğimiz olaylarda oluyor.

Malum Ramazan ayındayız. Önceki enerjimiz olmasa da yine koşturmaya devam ediyoruz. Kısacası görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.

Bir konu ile ilgili haber yapacağımızda konuyla ilgili yetkili biriyle görüşüp haberimizi yapıyoruz.

Ama gördüklerimiz duyduklarımız, konuştuklarımız, bize karşı olan muamele bizi gerçekten çok üzüyor.

Bazı kişilere ulaşmak o kadar zor ki inanın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek daha kolay..

Ya telefonlarına cevap vermiyorlar, ya dönüyor konuşmuyorlar..

Hatta ses kaydına göre bile farklı konuşacaklar da var.

Bir tedirginlik içerisindeler. Bu kadar çekinmenize gerek yok. Söylediklerinizi farklı yerlere çekecek de değiliz. Sadece sizi adam yerine koyup görüşünüzü istiyoruz.

Ya konuşun ya da en azından konuşmak istemiyorum deyin. Oyalamayın kısacası.

Konuşmayacaksanız o makama niye oturdunuz?

Ama bizim ulaşamadığımız insanları televizyonlarda görünce anlıyorum ki gazetelere 5 dakika müsait olamayanlar televizyonu görünce bülbül kesiliyor MaşaAllah.

İnsanın aklına bilgilendirmekten çok şov peşindeler düşüncesinden başka bir şey gelmiyor.  

Et fiyatlarıyla ilgili Kasaplar Odası Başkanını aramam kadar normal ne olabilir?

Veya Ramazan ayındayız. Bilgi almak için Müftülerle görüşmem kadar doğal ne olabilir?

Ama herkes böyle değil tabi. İstisna olanlar bunlar.

Bazı insanlarda var ki size değer veriyor. Gazeteci olmanın ötesinde insan olma değeri veriyorlar. Ve bu kişiler Konya’nın önde gelen kişileri… O kişiler bunu herkese yapıyor. Kişilikleriyle alakalı bir durum diye düşünüyorum. Ne oldum delisi olmamış insanlar...

Haberi yaptıktan sonra teşekkür için arayanlarda var..

Görüştüklerinize sorabilirsiniz. Biz insan yemiyoruz. Birde Ramazan ayındayız.  Orucuz yiyemeyiz zaten…

Aynı Ramazan fırsatçıları gibi olmuşlar.

BİR YETKİLİ ARANIYOR

İkinci değinmek istediğim konu gazetemizin de bulunduğu Ankara Caddesi. Burada yaşananları çoğu kez duyurmamıza rağmen yine aynı kazalar, acı fren sesleri devam ediyor.

Yetkililerden çıt yok. Geçtiğimiz aylarda kontrol yapıldı o kadar. Günde o fren seslerini duymamanız mümkün değil. Hatta geçen bir günde üç tane kazanın olduğu bile oluyor. Biz söylemekten bıktık. Kazaların olma sebebi aynı. Aşırı hız ve aniden yanan trafik lambası ve sonuç zincirleme kaza. Biz gelmeden önce de böyleymiş. Ölenler bile olmuş. Ama Allaha şükür ölen olmadı. Ama her an olabilir.

Burada okullar var. Küçük çocuklar gelip geçiyor. Işıklandırma çözüm değil. Her an çarpılma korkusuyla karşı karşıyasınız.

Birileri ölmeden buraya bir çare bulunması şart.

Yoksa burada daha çok kaza olur… Bizde daha çok haberini yaparız…