Türkiye yine kanlı bir terör saldırısına maruz kaldı. İstanbul’un en işlek ve turistik caddesi olan İstiklal Caddesinde meydana gelen canlı bomba eylemi neticesinde çok sayıda insanın ölümüne veya yaralanması sebep oldu. Hep ifade ettiğimiz üzere, Türkiye’de, bu coğrafyada yaşamak zor.
Terör eylemleri ile Türkiye’ye bir mesaj verilmeye çalışılıyor. Eylemler ne kadar kanlı olursa toplumu o derece korkutacaktır. Korkan toplum devlete ve hükümete baskı yapacak ve Türkiye politikalarından dönecektir. Türkiye’nin hangi politikaları, hangi büyük devletlerin menfaatine dokunacak hale geldi ve bu mesajlara muhatap kaldı bizim bilmemiz mümkün değil. Bizim yorumlarımız ancak genel gidişat ile ilgili olacaktır. Şu gerçeği asla akıldan çıkarmamız gerekir, Batı ve küresel güçler asla ülkemizin büyümesini, güçlenmesini istemez, bu eylemler de büyük ve küresel güçlerin desteği olmadan yapılamaz. Bu terörü yapanlar Türkiye’nin etkin bir güç olmaması için politikalarını değiştirmek isteyenlerdir. Bu sebeple Türkiye iyi yoldadır, bu baskılara boyun eğmeyecektir.
Türkiye nüfusuyla, tarihiyle, diniyle, ordusuyla, ekonomisiyle başta bölgesi olmak üzere dünyada etkin ve güçlü olmaya çalışıyor. Bu etkinliğin alanına Saraybosna, Bağdat, Bakü, Buhara, Bahçesaray, Musul, Kerkük, Şam, Halep, Urumçi…hepsi girmekte. Bundan dolayı diyoruz ki Türkiye asla sadece Türkiye değildir.
Tarihin öyle bir dönemindeyiz ki, ya bu coğrafyalar bir araya gelerek yeni bir düzen kuracaklar ya da bugünkü sınırlarını dahi devam ettiremeyecek ve daha küçük ülkelere, ülkeciklere, hatta şehir devletçiklerine kadar bir bölünecek. Bölünecek, parçalanacak ve yutulacağız.
Memlekette Erdoğan nefretinden gözleri kör olmuş, kendi küçük iktidar hesapları için ülkenin batmasına bile razı güç odakları hala Erdoğan giderse Türkiye’nin kurtulacağına inanıyorlar. Görmedikleri şu, bu bir savaş, bir beka savaşı, sadece Türkiye’nin değil, bir milletin, ümmetin büyük bir coğrafyanın savaşı. Bu savaşı kaybedersek bugünler mumla arayacağız.
İstiklal Marşımız çok karanlık günlerde yazıldı. Dünyaya haykırırcasına Korkma diye başlar. Korkma, gelecek bizimdir. Korkarsak biteriz, Korkarsak yeniden İstiklal Marşı yazdırmak zorunda kalacağımız bir hale düşebiliriz
Hükümetin politikalarını eleştirebiliriz, yanlış bulabiliriz ancak bu asla ülkeye ihanet seviyesine gelmemeli. Yüz sene önce başımıza gelenlerden ders alamazsak yüz sene daha kaybederiz. Ülkeden yaşananların sebebi Erdoğan’ın şahsının ve iktidarının çok ötesinde bir milletin varoluş mücadelesidir. Ve ülkenin bu durumunun vahametini ve ciddiyetini Sayın Cumhurbaşkanı kadar idrak edebilmiş başka kimse yok.