Geçtiğimiz günlerde Konya’da bir kampanya başlatıldı.
Başta Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve KONESOB Başkanı Muharrem Karabacak olmak üzere Konya protokolünün neredeyse tamamının yaptığı paylaşımlarda, Konyalılar paket servis alışverişlerinde yerel işletmecilerden alışveriş yapmaya davet edildi.
Sıkıntılı günler geçiren esnafımız için yapılan bu kampanya, biraz olsun karşılık bulduysa ne mutlu.
Bütün Konyalıların destek vermesi gerekir…
Şahsen paket servis alışverişi çok fazla yapmasam da yüzyüze alışverişlerde elimden geldiği kadarıyla yerel işletmecilerimizi tercih etmeye çalışıyorum.
Kampanyayı, serbest piyasaya müdahale olarak değerlendirip eleştirenler de olmuş elbette. Bu eleştirilerle ilgili söyleyecek çok şey var aslında.
Konya’da para kazanıp Konya’ya beş kuruş değer katmayan marketleri ve ABD menşeili küresel gıda firmalarını tercih edeceğime tabi ki Konyalı firmaları tercih ederim.
Özetle, hamburger yiyeceğime etliekmek yerim, döner yerim.
KONESOB öncülüğünde başlatılan bu kampanya bu yüzden değerli bir girişim.
Fakat bazı eksiklikleri de dile getirmemiz gerekiyor.
Konya’da, Esnaf Odasına ve Ticaret Odasına kayıtlı 2 bin tane lokantacı esnafı var. Ama ne var ki bunların içinden sadece 500 tane işletmenin paket servis hizmeti verebildiğini öğrendim.
Bu sayının artırılması gerektiği açık. Ayrıca bu firmalarımızı bir araya toplayacak yerel bir aplikasyon oluşturabilsek keşke.
Yazılımcılara ve e-ticaretle uğraşanlara buradan bir iş önerisi sunuyorum.
Yemeksepeti konseptinde olacak, esnafı ve vatandaşı yormayacak kadar ucuz hizmet bedeli alacak, bölgesel olarak ve çeşit olarak çok iyi planlanmış bir e-ticaret sitesi ile birlikte cep telefonu uygulaması hazırlasınlar.
Hem Konyalılar istifade eder hem de bu şehre misafir olarak gelen herkes bu uygulamadan faydalanarak şehre para bırakır.
Hatta bu sistemde açık yorum bölümü ve puanlama sistemi bile getirilebilir. Yine fiyat skalası da çok kullanışlı olur.
Daha ne diyeyim yani. Yazılımcı olsam hemen uygulamaya geçerdim. Ya da biraz sermayem olsa bu işe hemen girerdim doğrusu.
Bu yazıyı okuyup bu işe girişenlerden telif isteyebilirim belki…
İkinci olarak çok büyük bir eksiklik var şuan şehirde.
Şeb-i Arus haftasındayız. Normalde otellerin, Mevlana civarının, Zafer ve Bedesten’in kımıl kımıl insan kaynaması gerekiyordu.
Ama ne yazık ki bu sene sessiz, sedasız, renksiz ve zevksiz bir Şeb-i Arus Haftası geçiriyoruz.
Bu sene etkinlikler kısıtlı olsa da tek tük insan yine geliyor Konya’ya.
Bu hafta Konya’mızı tanıtmak açısından çok önemli. Ama ortada bir sorun var!
Konya’ya gelenler aç kalacak.
Koronavirüs tedbirleri nedeniyle birçok yer kapalı. Konya’yı ziyaret edenler karnını nasıl ve nerede doyuracaklar?
Ayın 17’sinde şehre protokolden de bazı misafirler gelecek. Bu hafta olmasa bile 17 Aralık günü Mevlana civarı daha canlı olacak.
O sebeple bu konuya bir çözüm bulunması gerekir.
En azından Mevlana civarındaki lokanta ve restoranlara katı kurallar uygulanmak kaidesiyle bir ayrıcalık tanınabilir.
Konya Valiliği ve KONESOB bu işe bir çalışmalı diye düşünüyorum.