Son yılların en moda terimi...
Algı operasyonu…
Gerçeğin üzerini örtmek, olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek…
Hatta yalanı 40 defa tekrar edip, onun gerçekleşmesini sağlamak…
Fotoğraflarla, görüntülerle, yazı ve söylemlerle algılar yönlendiriliyor.
Toplum bir anda yanlış tarafa sürüklenebiliyor.
Bireylere, o şeyi kabul ettirip, o yönde hareket etmesi sağlanılıyor.
Kimi zaman makamlar bile bunlardan etkileniyor.
Konya’da son aylardaki algı operasyonlarını hatırlayın.
Gazetelerde biranda 3’üncü sayfa haberleri patladı.
Herkes “Konya’da neler oluyor?” diye sormaya başladı.
İstanbul’da yapılan fuhuş operasyonu Konya’dan daha fazla ama…
Ne hikmetse sürekli Konya gündeme taşındı.
Cinayet vakaları, taciz ve benzeri olaylar arka arkaya geldi.
“Konya’da toplumsal bir cinnet varmış” izlenimi verilmeye çalışıldı.
Aynı olay başka şehirde yaşandığında önemsenmezken, niyeyse Konya’da yaşandığında 3 katı önem arz etti.
Geçen günlerde, sosyal medyada Valilik ve Emniyet Müdürlüğü’ne de bir algı operasyonu yapılmaya çalışıldı.
O günlerde 2 mahrem imam yakalanarak, Konya polisi tarafından gözaltına alındı.
İfadeleri alındı ve sonrasında tutuklandı.
Tam o saatlerde sosyal medyadan Konya Emniyetine yalan yanlış bilgilerle saldırılmaya başlanıldı.
Niye saldırdıklarını bir düşünün?
FETÖ operasyonlarında Konya, en önemli şehir.
Kılcal damarlara giren ve hatta bu damarların şemasını çıkaran tek il.
Bu şema doğrultusunda diğer illerde de operasyonlar yapılıyor.
4 yıldan beri önemli çalışmalar ortaya konuldu.
Konya’da bunlar yapılırken, bu durumu önlemeye çalışan ve kim olduğu, nereye hizmet ettiği belli olmayan kişiler algı operasyonu yapıyor.
Hiçbir fırsatı kaçırmıyor, bütün imkânları kullanıyorlar.
Konya’nın önemini biliyor, saldırdıkça saldırıyorlar.
Ne yazık ki süreçte şehir yara alıyor ve yıpranıyor.
90’lı yıllarda da bu şehre büyük algı operasyonları çekildi.
Konya, “öcü” olarak tanıtıldı.
Türkiye’nin önemli bir şehri olan Konya’nın yara alması kimlerin işine yarıyor?
Oturun ve düşünün… Cevabı bulacaksınız.