Torku Konyaspor ligin ilk yarısını 26 puan ile 7. sırada tamamladı. Geçen sezonun ilk yarısına göre hem puan hem de sıralama anlamında daha iyi bir noktadayız (Geçen sezonun ilk yarısında 17 puan ile 14. sıradaydık). Bu hafta siyaset ve aktüalite yerine biraz da Konyasporumuzdan bahsedelim. Neticede Konyaspor şehrimizin önemli dinamiklerinden, binlerce kişinin sosyalleşmesine vesile olan bir olgumuz.
Aslında kâğıt üzerinde tablo bu kadar parlak olmasına rağmen yine de taraftarda genel olarak bir huzursuzluk var. Galip geldiğimiz maçların birçoğunun tek farklı olması, takımın özellikle iç sahadaki maçlarında taraftara göre coşkulu bir oyun ortaya koyamaması, iç sahadaki başarılı performansın deplasmana yansıtılamaması gibi nedenler taraftarın takıma biraz daha kuşkulu yaklaşmasına neden oluyor. Taraftarın haklı olduğu noktalar elbette var ama biraz daha sabır gerekiyor. Konyaspor doğru yolda. Takım özellikle ilk 4-5 haftalık periyodun ardından önemli bir ivme yakaladı. İlk yarının son maçındaki 4-0’lık Beşiktaş mağlubiyeti yanıltmasın. Maçın ilk yarısı 0-0 bitmişti ve girdiğimiz birkaç pozisyonu değerlendirebilseydik daha farklı bir ikinci yarı olabilirdi. Aykut hocanın çözmesi gereken ilk şey takımın özellikle deplasmanda geriye düştüğü zaman reaksiyon gösterememesi olmalı.
Konyaspor’un hedefi elbette Avrupa kupaları. Bunun içinde önümüzde iki alternatif var. İlk olarak ligi ortalama ilk 5 içinde bitirmemiz gerekiyor. Ortalama diyorum çünkü Türkiye Kupasını alan takım ilk 4 içinde olursa 5. takım Avrupa’ya gidebiliyor. İkinci ihtimal ise Türkiye kupasını kazanmak veya en azından final oynayabilmek. Aslına bakarsak Türkiye kupası fikri daha cazip geliyor. Gruptan büyük ihtimalle çıkacağız. Sonrasında birazda kura şansı olursa neden kupayı kaldırmayalım ki. Bu noktada Aykut hoca temkinli açıklamalar yapıyor. Son derecede haklı. Geçen sezonda benzer şekilde taraftar baskı yapmıştı. Aykut hoca ise öncelikle takımın uzun yıllar süper ligde kalan, küme düşme psikolojisinden kurtulan bir ekip haline gelmesi gerektiğini söylemişti.
Torku Arena’nın atmosferinin etkisiyle taraftarımız bir an önce Avrupa kupalarına katılmak istiyor ama birazda geçmişimize bakıp ders almalıyız. İlk önce 7-8 sezon aralıksız ligde yer almayı başaralım, bu süreçte zaten üzerine koyarak hedefimize ulaşmış oluruz. Mevcut yönetim ve teknik heyet hem transfer politikası, hem de konulan gerçekçi hedeflerle başarılı bir politika izliyor. Daha 4-5 yıl önce dört büyükler ve Anadolu’nun diğer takımlarında başarılı olamamış futbol tabiriyle “kaşarlanmış futbolcu” diye nitelenen futbolculardan oluşan takımımızın nasıl ligden düştüğünü unutmayalım. Üstüne aldığımız transfer yasağı da cabası. “Üç yıl başkan olacağım, Raşit Çetiner’de 3 yıl hocamız olacak” diyen başkanları falan ne çabuk unuttuk(!) Bunun gibi geçmişte yaşadığımız sıkıntıları hatırladıkça daha sabırlı olabiliriz.
Bir de taraftarın arasında sürekli Aykut hocayı eleştiren bir kesim var. Aykut hocanın kontrollü futbolu bazen göze hoş gelmiyor kabul ama hocanın genel karakteri böyle. Fenerbahçe’nin başındayken de benzer bir taktik sergiliyordu, elde ettiği başarılar ortada. Aykut hocanın kıymetini bilmeliyiz. Süper ligde nasıl kaşarlanmış futbolcular varsa kaşarlanmış, belirli bir vizyonu olmayan futbola sadece ticaret, para kazanılan bir meslek gözüyle bakan birçok teknik direktör var. Geçmiş dönemde birçoğu Konyaspor’unda hocalığını yapmıştı. Böyle örneklerin yanında bana göre Aykut hoca aktif olarak teknik direktörlük yapan yerli isimler arasında ilk beş arasındadır. Bugün takımdan ayrılsa çok sayıda başkan takımının başına Aykut hocayı getirtmek için sıraya girer. Bu yüzden Aykut hocayı eleştirmek bir yana daha uzun yıllar takımın başında tutabilmek için şimdiden çalışmalara başlamalıyız.
Son notumuzda taraftara olsun. Ortalama seyirci sayısında üst sıralardayız diyoruz ama bu durum sadece kötünün iyisi. Sezonun ilk yarısını ortalama 15 bin seyirci sayısı ile 4. sırada tamamladık ama yetmez.42 bin kişilik bir stat için 15 bin ortalama düşük bir rakam. İkinci yarıda takımımıza daha fazla destek olmalıyız.