Mevlana'nın 17 Aralık 1273'te vefat etmesinden bir yıl sonra yapımına başlanan Kubbe-i Hadra, 16 dilimli külah ve turkuaz çinilerden oluşuyor.
Bugünkü halini 1396'da alan Kubbe-i Hadra, 1698, 1798, 1816, 1835, 1912, 1949 ve 1964 yıllarında geçirdiği restorasyonların ardından Haziran 2020'de tarihinin en kapsamlı restorasyonuna tabi tutuldu.
Konyalı iş insanı Ali Akkanat'ın üstlendiği "Yeşil Kubbe" restorasyonunda, yıpranan, yer yer dökülen çinilerin sökülmesinin ardından Anadolu Selçuklu döneminde yapılan tuğla kubbeye ulaşıldı.
Kubbe-i Hadra'nın çinileri ile altındaki tuğla kubbe arasında yer yer 15 ila 18 santimetre kalınlığa ulaşan yaklaşık 100 ton beton ve demir gibi sonradan eklenen yük temizlendi.
Bilim Kurulu, müze arşivinde bulunan 1816 ve 1835 yıllarına ait çini örneklerinden yola çıkarak, mavi turkuaz tonundaki çinilerin yeniden üretilmesine karar verdi.
Yeşil Kubbe restorasyonunda kullanılan İznik usulü sır altı tekniğiyle yapılan taş çiniler, 1396'dan sonra ilk defa Konya'da el emeğiyle üretildi.
Deformasyon nedeniyle yenileme çalışmaları tekrar başladı
Söz konusu dönemde yaklaşık 1,5 yıl süren çalışmaların ardından kubbenin örtüsü kaldırıldı, iskele sökülmeye başlandı.
Hazreti Mevlana'nın 748. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri için şehre gelen yerli ve yabancı turistler, bu süreçte Kubbe-i Hadra'yı yeniden görebildi.
Ancak Yeşil Kubbe, 2021 yılının aralık ayında açılmasından kısa bir süre sonra çinilerin dökülmesi ve farklı deformasyonlar nedeniyle restorasyon çalışmaları tekrar başladı.
Henüz iskeleler sökülmeden yaşanan olumsuzluk nedeniyle Bilim Kurulu, kubbedeki mevcut çinilerin yeniden sökülmesine karar verdi.
Elde üretilen yaklaşık 8 bin 500 parça çini, Horasan harcı kullanılarak yeniden tamamlandı. Örtüsü kaldırılan Kubbe-i Hadra'da inşaat iskeleleri de söküldü.
Konyalılar ile Mevlana'yı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler, Konya'nın simgesi Kubbe-i Hadra'yı yeniden görmenin mutluluğunu yaşıyor.