Editörlüğünü Doç. Dr. Muammer Ulutürk’ün yaptığı “Türbeönü Bir Konya Mahallesinin Derin Tarihi” kitabında Yazar Ahmet Kuş’un değindiği “Sultan Selim Camii'nin Su Küpleri” adlı yazısında, mermer küplerin nasıl kullanıldığı anlatıldı. Osmanlı döneminde cemaatin su ihtiyacının karşılandığı bu küpler, daha sonra Ramazan aylarında şerbet dağıtmak için kullanılıyordu. Şu an ise küpler, Sahip Ata Vakıf Müzesi'nde sergileniyor.
‘SOĞUK ŞERBET DAĞITILMIŞTI’
Cami içerisinde bulunan mermer küplerin içerisinden şerbet dağıtıldığını söyleyen Kuş, “Kur'an kursuna gitsek bile vakit namazlarını Sultan Selim Camii'nde kılmaya gayret ederdik. Çünkü taş bina olduğu için cami çok sıcak yaz günlerinde bile serin olurdu. Bu serinlik uzun yaz günlerinde susuzluğumuza nispeten çare olurdu.
Buraya Konya'nın Sedirler gibi bir kenar Mahallesi'nden geldiğimiz için devasa büyüklükteki bu muhteşem cami bizi âdeta büyülerdi. Mimari açıdan çok güzel olan bu cami bizi manevi yönden de etkilerdi. Caminin kuzey iç tarafında ayakkabılıkların arasında kapının iki tarafında birer tane büyük mermer küp bulunuyordu. Önceleri bu büyük küplerin ne işe yaradığını bilmiyorduk ama bir yaz günü ramazan gecesinde teravihten sonra bu küplerden soğuk şerbet dağıttıkları zaman küplerin ne işe yaradığını öğrendik.” ifadelerine yer verdi.
‘SU İHTİYACI BURADAN KARŞILANIYORDU’
Osmanlı döneminde su ihtiyacının küplerden karşılandığını belirten Kuş, “Osmanlı döneminde buzdolabı olmadığı için sıcak yaz günlerinde ve ramazan akşamlarında küplerin içerisine su dolduruluyor ve cemaatin su ihtiyacı bu küplerden karşılanıyormuş. Kandil gecelerinde ise küplere şerbet doldurulup cemaate namazdan sonra şerbet ikram ediliyormuş.
Ecdat yadigârı olan bu küpler ne yazık ki şu anda yerinde değil. Sultan Selim Camii son olarak 2014-2017 yılları arasında Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından kapsamlı bir tamirattan geçirilmişti. Bu tamirat sırasında tarihî değeri olan su küpleri zarar görmesin diye Sahip Ata Vakıf Müzesi'ne götürülmüştü. Küpler şu anda müzenin avlusunda sergileniyor. Muhtemelen bu küpleri bir hayırsever camiye vakfetmişti. Keşke su küpleri yeniden ait olduğu yere getirilse...” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.