Konya’nın meşhur Konevi’si bakın kimmiş!

Konya’nın meşhur Konevi’si bakın kimmiş!
Sadreddin Konevi Cami’si adını nereden alıyor? Konevi adı nereden geliyor? Konya’nın meşhur Konevi’si kim? İşte detaylar…

Konya’nın en önemli eserlerinden biri olan Sadreddin Konevi Cami’si adını Sadreddin Konevi’den alıyor. Peki, Sadreddin Konevi kimdir? İsmi nereden geliyor?

Konya Vakıf Eserleri kitabında yer alan bilgilere göre detaylar şu şekilde;

KONEVİ LAKABINI ALDI

Cami, Meram, Şeyh Sadreddin Mahallesi, Turgutoğlu Sokak üzerinde yer almaktadır. Sadreddin Konevî H. 606 / M. 1209-10 senesinde Malatya’da doğmuştur. Babasının vefatı üzerine Konya’ya gelip yerleşmiştir. İlmi ve alimliğiyle Konya’da meşhur olduğu için “Konevî” lâkabını almıştır. Tam adı “Sadreddin Ebu’l-Meâlî Muhammed b. İshak b. Muhammed b. Yusuf b. Ali el-Konevî’dir. Sadreddin Konevî hânikâhında hadis ilimlerini okutmuş, tasavvuf dersleri ile meşgul olmuştur. Hz. Mevlâna’nın vefatından dokuz ay sonra, 1274 yılı Eylül ayında Konya’da vefat etmiştir ve bugünkü türbesinin bulunduğu yere defnedilmiştir.

ekran-goruntusu-2025-03-17-161346.png

İKİ ADET KİTABE YER ALIYOR

Külliyeyi oluşturan cami, türbe, zaviye ve kütüphane, inşa kitâbesine göre H.673 / M.1274 yılında yaptırılmıştır. Cami ve türbe Sultan II. Abdülhamit döneminde vilayet valisi Mehmet Ferit Paşa tarafından H. 1317 / M. 1899 senesinde tamir ettirilmiştir. Bu tamirde tek kubbeli olduğu bilinen cami ahşap direkli ve ahşap tavanlı plana dönüştürülmüştür. Manzumenin etrafındaki mezarlık son yüzyılda ortadan kaldırılmıştır.

2004'TE YENİDEN TAMİR EDİLDİ

Cami günümüze kadar bu plan özelliğini korumuş ve 2004 yılında yeniden tamir ettirilmiştir. Manzumeye vakıflar ihdas edilmiş ve Osmanlı döneminde de bu vakıflar devam etmiştir. Yapı üzerinde iki adet kitâbe yer almaktadır. Her iki kitâbe de caminin taç kapısında bulunmaktadır. I. Kitâbe, taş malzeme üzerine 3 satır hâlinde, kabartma tekniğiyle ve celî sülüs hattıyla, Arapça olarak yazılmıştır. Kitâbede “Muhammed oğlu İshak oğlu, şeyh ve âlim Sadreddin Muhammed’in medfun olduğu türbeyle birlikte bu imareti ve kalpleri Allah’a yönelmiş kişilerle birlikte fakir, salih kişiler için vakfiyesinde şart koşulduğu ve beyan edildiği şekliyle vakfedilmiş kitaplar bulunduğu dâru’l – kütüb (kütübhane) H. 673 / M. 1274 yılında inşa edildi.” yazmaktadır.

II. Kitâbe, mermer malzeme üzerine 3 satır halinde, kabartma tekniğiyle ve celî sülüs hattıyla, Osmanlı Türkçesi ile yazılmıştır. Kitâbeye göre cami ve türbe, Sultan Gazi II. Abdülhamit Han’ın hilâfeti zamanında, vilayet valisi Mehmed Ferid Paşa tarafından H. 1317 / M. 1899 yılında imar ve ihya edilmiştir. Ünlü âlim Sadreddin Konevî’nin adına inşa edilen cami, türbe, zaviye ve kütüphane bölümlerinden oluşmaktadır.

Kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen planlı cami, düz dam örtülüdür. Harime caminin batısına bitişik olan mekân vasıtasıyla ulaşılmaktadır. İki giriş kapısından bir tanesi güney, diğer kapı da kuzeybatı tarafındadır. Cepheler pencere açıklıklarıyla hareketlendirilmiştir. Caminin batısında ve ona bitişik nizamda kapalı avlu kısmı yer almaktadır. Kapalı avlu, sonradan artan ihtiyaçlar nedeniyle ibadet edilebilir hale getirilmiş ve işlevsel olarak cami ile bütünleştirilmiştir.

Girişin hemen üstünde yarım daire formunda, kurşun kaplı bir ahşap sundurma vardır, güneybatısında ise minare bulunmaktadır. Külliyenin kütüphanesi kapalı avlunun güney kısmında yer almaktadır. Sadreddin Konevî kitaplarını bu kütüphaneye vakfetmiştir. Kütüphane, minare ile cami arasındaki alanda, avlu giriş kapısının üstünde bulunmaktadır. Kütüphaneye güneybatıda bulunan ahşap merdiven vasıtasıyla çıkılmaktadır. Kütüphane avluya büyük Bursa kemeriyle bağlanmaktadır. Kemer köşeleri ajur tekniğiyle yapılmış rûmilerle süslenmiştir. Bursa kemerinin, kemer üzengi seviyesinde mukarnas bulunmaktadır. Tek şerefeli silindirik minare, kapalı avlunun güneybatısında yer almaktadır. Minare kaidesi kapalı avlu içinde kalmıştır ve minareye bu mekândan geçilmektedir.

Taş malzemeden inşa edilmiş kare kaidenin üzerinde, köşeleri pahlanmış pabuç kısmı yer almaktadır. Silindirik gövde oldukça sade görünümlüdür ve tuğla malzemeden inşa edilmiştir. Gövdenin alt ve üst kısmında kaval silme vardır. Minare şerefesi de sade görünümlüdür ve konik külahla örtülü kısa bir peteği vardır. Kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen planlı cami düz dam örtülüdür. Cami kapalı avlunun hemen doğusunda bulunmaktadır ve avluya bitişik durumdadır. Cami cephelerinin sade görünümüne pencerelerle hareketlilik sağlanmıştır. Büyük Bursa kemeriyle ikiye ayrılmış olan harimin kuzeyinde kadınlar mahfili yer almaktadır. Mahfile kuzeybatıda bulunan bir merdivenle çıkılmaktadır. İç mekân da oldukça sadedir ve duvarlardaki pencerelerle aydınlatılmıştır. Harimin en hareketli kısmı kıble duvarının ortasında bulunan mihraptır. Caminin çini mozaik mihrap nişi dikdörtgen planlı ve mukarnas kavsaralıdır.

Niş, iç mekâna taşıntı yapmaktadır. Mihrapta firuze zemin üzerine patlıcan moru renginde çiniler kullanılmıştır. Mihrap nişi, üç yönden ters “U” biçiminde farklı genişliklerdeki bordürlerle sınırlandırılmıştır. En dıştaki geniş bordürde firuze zemin üzerinde lacivert renkli yarım altı kollu yıldız ve bu yıldızdan gelişmiş yarım altıgenlerden oluşan girift bir süsleme görülmektedir. Bu bordürden sonra nişe doğru meyil yapan firuze renkli sade ve ince bir bordür yer almaktadır. Üçüncü bordür de firuze zemin üzerine lacivert rûmilerden oluşan bir süslemeye sahiptir. Kavsaranın üst kısmında kûfî yazıyı anımsatır tarzda bitkisel süslemeler bulunmaktadır. Süslemeler, firuze zemin üzerinde lacivert renkli rûmi ve palmet motiflerinden oluşmaktadır.

Kavsara köşelikleri yine firuze zemin üzerinde çarkıfelek motifleriyle süslenmiştir. Nişin her iki yanında bulunan sütunceler yarım daire formundadır ve zar başlıklara sahiptir. Sütunce gövdesinde ise firuze zemin üzerine lacivert çokgenler bulunmaktadır. Nişin yüzeyinde firuze zemin üzerine lacivert renkte, girift altıgenler içinde bulunan üç adet “Ali” ibaresinden oluşan kompozisyon dikkati çekmektedir. Niş üzerinde kavsaradan firuze zemin üzerine doğru, lacivert renkli ve bir ters bir düz yerleştirilmiş lale motifleri yer almaktadır. Kavsara altı sıra mukarnastan oluşmaktadır. Üst kısmında, dönemine ait bir adet çini levha bulunmaktadır. Cami, türbe, zaviye ve kütüphane bölümlerinden oluşan Sadrettin Konevi Camii, Selçuklu döneminin Konya’daki en önemli eserlerinden bir tanesidir.

Konya Haberleri