Konya'nın köylerine kadar ulaştı! Tehlike çığ gibi büyüyor

Madde bağımlılığının her geçen gün arttığını dile getiren Tahir Yayla, toplumsal huzurun tehdit altında olduğunu vurguladı. Asayiş olaylarının da çoğunluğunun bağımlılar tarafından işlendiğini söyleyen Yayla, bir an önce tedbir alınması gerektiğini belirtti.

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Konya’da da madde bağımlılığı hızla yayılıyor. Madde bağımlılığını “günümüzün vebası” olarak adlandıran Konya Bağımsız Yaşam Derneği Halkla İlişkiler Sorumlusu Tahir Yayla, toplumsal huzurun da tehdit altında olduğunu söyledi. Konu hakkında vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan Tahir Yayla, bağımlılığa karşı acil önlem alınması gerektiğini vurguladı.

Tahir Yayla

‘GİZLİLİK HASTALIĞIDIR’

Bağımlılığın bir gizlilik hastalığı olduğunun altını çizen Yayla, “Bağımlılık bir gizlilik hastalığıdır. Rakamları net bir şekilde tespit etmek mümkün değil. Anne ve babasının bile bilmediği belki binlerce bağımlı mevcut. Kişi önce kendi bağımlılığını gizliyor. Aile öğrendiği zaman kişi bağımlılığını inkar etmeye başlıyor. Aileler, kendi çocuklarına bunu konduramadıkları için onlar da inkarın peşine düşüyorlar. Sonrasında ise gizlilik başlıyor. Onlar da bu konuyu çevresine söyleyemiyor. Bir bağımlıyı ailenin tespit etmesi en az 8 ayı buluyor. Çünkü ilk olarak etkisi az olan uçucu maddelerle başlıyorlar. Çocuklarda daha neşeli, keyifli, yerinde duramayan bir yapı oluşturuyor. Kullanamadığı dönemlerde ise stres, uykusuzluk, yiyememe gibi tezahürleri var. Aileler bu belirtileri ergenlik dönemiyle bağdaştırarak çok farkına varamıyor.” sözlerine yer verdi.

‘KÖYLERDE DE YAYGIN ŞEKİLDE KULLANLIYOR’

Konya’nın köylerinde de madde kullanımın yaygınlaştığını vurgulayan Yayla, “Günümüzde kimyasallar çok yaygınlaştı ve ucuz. Kağıda, peçeteye veya herhangi bir ot türüne emdirilerek sigaraya birlikte tüketilen bir madde. Konya’da kırsallara kadar inmiş durumda. Köylerde yaygın şekilde kullanımda. Rakamlar çığ gibi büyüyor. Çünkü bulaşıcı bir hastalıktır. Her bağımlı potansiyel bulaştırıcıdır. Özellikle pandemi ve sonrasında madde kullanımı ve bağımlılık hızla artmaya başladı. Toplumun bu artışı fark etmesinin sebebi kimyasal kullanımın belirtilerinden dolayı halk tarafından görünür hale geldi. Yolda kilitlenen, zombi gibi gezen, canice suç işleyen bağımlılara rastlamaya başladığımız için artışı fark ettik.” ifadelerine yer verdi.

‘SORUMLULUK BİLİNCİ AŞILANMALI’

Çocukları madde bağımlılığından uzak tutmak için öneriler veren Yayla, “Çocuklara çok küçükken sorumluluk bilinci verilmesi gerekiyor. Örneğin odasını, yatağını toplama sorumluluğu verilmeli. Sorumluluk bilincinin arttırılması çok önemlidir. Hayır diyebilmeyi öğretmeliyiz. Arkadaşlarının ailelerine varıncaya kadar çok net bir şekilde bilmemiz gerekiyor. Çocukların haz merkezlerini büyütmememiz gerekiyor. Onlara milli, manevi duygularını arttırıcı, eğitim seviyelerini yükseltici yatırımlar yapmak gerekiyor. Bunların yanında internet, sosyal medya kullanım takibi de oldukça önem arz ediyor.” diye aktardı.

‘ÇOĞUNLUĞU BAĞIMLILAR TARAFINDAN İŞLENİYOR’

Suçların çoğunluğunun madde bağımlıları tarafından işlendiğini dile getiren Yayla, “Bağımlılık aynı zamanda bir aile hastalığıdır. Halk sağlığı problemidir. Şu anda asayiş olaylarının büyük çoğunluğu bağımlılar tarafın işleniyor. Bağımlılara sürekli para, madde ve bunu tüketebilecekleri mekan lazım. Bu üçünü bulabilmek için polisi bıçaklayan, annesini-kız arkadaşını kesen, intihar eden birçok bağımlı var. Bu madde teminiyle ilgili her türlü metanet işlenebiliyor. Hırsızlık, gasp, yaralama, canice işlenen suç olaylarının büyük çoğunluğu madde kaynaklıdır. Madde, asayişi ve aynı zamanda toplumsal huzuru da tehdit eden bir unsurdur.” şeklinde konuştu.

‘KİMYASAL BİR BOMBA’

Bağımlılığı kimyasal bir bomba olarak nitelendiren Yayla, “Kız çocuklarında bağımlılık daha hızlı yayılıyor. Devlet elbette üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyordur. Fakat bu konuda topluma düşen sorumluluk ve görevler de vardır. Mahalle muhtarımız, cami imamımız, aile hekimimiz, öğretmenimiz, komşularımız, akrabalarımız bu konuda ben ne yapabilirim sorusunu kendine sormalı. Bağımlılık günümüzde 12’li yaşlara kadar düşmüş durumda. Bu konuda önemli tedbirler alınmalı. Toplum bilinçlendirilmeli. Çünkü çok büyük bir risk. Günümüzün vebasıdır. Ciddi bir tuzağın içerisindeyiz. Kimyasal bir bomba diye de nitelendirebiliriz.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Konya Haberleri