Karaman Valiliği, Karadağ’ın en yüksek tepesi olan Mahalaç Tepesi'nde gün doğumunu görüntüledi.
Karadağ'ın en yüksek noktası olan Mahalaç Tepesi, 2.288 metre yüksekliğiyle dikkat çekiyor. Bölge sakinlerinin Mahlaç Tepesi olarak adlandırdığı bu zirvenin isminin, Hıristiyanlık inancında yüksek noktalara yapılan kutsal mekanlarla ilişkilendirilen Başmelek Mikhael’den geldiği düşünülüyor. Bu inanç doğrultusunda, Mikhael adına yapılan kutsal yerlerin çoğunlukla yüksek tepelere kurulduğu biliniyor. Günümüzde askeri bir radar istasyonuna ev sahipliği yapan Mahalaç Tepesi, aynı zamanda Bizans dönemine ait bir kilisenin kalıntılarını barındırıyor.
Yapılan kazı çalışmalarında haç planlı olarak inşa edildiği belirlenen kilisenin yanı başında, benzer planda bir mezar şapeli de tespit edilmiştir. Bu şapelin içinde iki yazıt yer almakta; ilkinde Kallinikos tarafından Leontios’a sunulan bir adak, ikincisinde ise Leontos’un anısına yapılmış bir yazı bulunmaktadır. Mezar odası ve kilise, taştan yapılmış bir geçitle birbirine bağlanırken, kilise ile manastır yapısı arasında da 40 metre uzunluğunda bir geçit olduğu görülmüştür. Bu geçitlerin, bölgenin zorlu kış koşullarından korunmak amacıyla yapıldığı düşünülmektedir.
Mahalaç Tepesi, Hıristiyanlık dönemi dışında da tarihsel izler taşıyor. Kilisenin yakınlarında, Hitit döneminin sonlarına ve Demir Çağı'na tarihlendirilen iki adet hiyeroglif yazıt bulunmuştur. “Karadağ 1” ve “Karadağ 2” olarak adlandırılan bu yazıtlar, bölgenin antik dönemlerde de kutsal bir mekan olarak kabul edildiğine işaret etmektedir. Mahalaç, tarih boyunca hem Hititler hem de Bizans dönemlerinde dini bir merkez olarak görülmüş, günümüze kadar kutsiyetini koruyan önemli bir tepe olarak bilinmektedir.