Konya’nın Abisi; Seyit Mehmet Buğa
5 Mart 2008’den…
“Anadolu insanının en önemli şansıydı takım oyunu oynayabilmek. “Birlikten kuvvet doğar” başta olmak üzere yüzlerce atasözü bunun için söylenmişti. Ne yazık ki geleceğin en önemli kazancı olacak birlikte hareket etme gücü, kısa süreli para hırsına kurban ediliverdi. Pek çok olumsuz örnek bunu yaptı; ama doğruları yapanda vardı. İşte tam burada bu hukukun nasıl kurulup nasıl korunacağının en önemli örneği oldu İttifak Holding.
Yapının sağlam temellerinde grubun yönetim kurulu başkanı Seyit Mehmet Buğa’nın, gereğinde şefkatli, gereğinde cömert, gereğinde cesur ve çoğunlukla bilge duruşu çok etkin olmuştur. Başarının şifreleri de bence Seyit Mehmet Buğa’nın o “bilge yönetici” tavrında gizlidir. “
Seyit Mehmet Buğa’ya O’nu tanıyanlar, neden Seyit Bey değilde Seyit Abi diyorlar bilir misiniz? Çünkü o bilge tavrının yanında merhamet ve güven veren duruşuyla hep bu şehrin “abisi” olmuştur. Belki İttifak Holding’te yüzlerce isim O’ndan öğrendikleriyle katkılarıyla, kendine bir iş bir unvan bir makam edinmiştir. O Konya’nın bilge abisidir.
Son 25 yılda Konya’ya her alanda damga vurmuş 5 kişi sayalım desek, bunlardan biri mutlaka Seyit Mehmet Abi olur. Konya’nın tek bir alanda değil her yönüyle güçlü olmasını, güçlü kalmasını isterdi. Hem milli hem yerli bir bakışı vardı. Dahası yerlilik ve millilik hayat tarzıydı. İslamcı geleneğini söylemeye gerek yok sanırım. Bunu hayatının her alanında ve bu duruşun yansımalarını ihtiyaç sahibi her STK’da görmek mümkündü.
Bizleri çok önemser, görüşmek istediğimizde hiç bekletmezdi. Konya’da muhafazakar basının Yeni Şafak’ın, Yeni Akit’in güçlü olmasında önemli bir etkiye sahipti. Bu gazeteleri kendi çıkarıyormuş gibi önemser, hem içerik hem hizmetleriyle ilgili övgüsünü de eleştirisini de esirgemezdi. Güçlü medyası olmayan toplumum ne güçlü ekonomisi ne de güçlü siyaseti olamayacağını tembihlerdi bize.
Artık öldü O. Pazar gün toprağa verdik, tüm sevenleri, tüm O’na güvenenlerle birlikte. Çok soğuk bir gündü. Kar yağıyordu ama orada olanların nefesi ısıtıyordu Musalla Mezarlığını. O kadar çok seveni vardı ki mezarlık ne kışta ne yazda öyle bir kalabalık görmüştü. Güzel bir ölümdü O’nunki. Sabah namazını kılıp, teslim etmişti ruhunu. Dostlarının dediği gibi, sünnete uygun bir teslimiyet istemişti hep. Öylede oldu. Vakit gelmişti, sessizce ruhunu teslim etti. Şehir soğuktu ama mutlu bir tebessümle sıcacık bir teslimiyetti O’nunkisi. Hepimizin başı sağolsun.
Biz, varsa haklarımızı helal ediyoruz. Allah Rahmetiyle muamele etsin..