Selçukya, Konya’da yaşayıp da eli kalem tutan, gazete okuyan, kültürle ilgilenen herkes biliyor artık bu ismi. Her pazartesi akşamı organize edilen Şiir Akşamlarıyla, ilçelerimizden gelen belediye başkanlarının, ilçelerindeki kültür sanat faaliyetlerini anlattığı programlarıyla, başta şiir olmak üzere pek çok konuda düzenlenen konferanslarıyla, Çıkarılan şiir antolojileriyle, kültür gezileriyle bu şehrin kültürüne, sanatına katkı sağlayan bu dernek artık Konya’nın bir gerçeği. Programlarını Faceboock üzerinden yapılan canlı yayınlarla il hatta ülke dışına da taşıran Selçukya, bu şehrin dışında da hatırı sayılır bir şöhrete sahiptir desek, kesinlikle yanlış söylemiş olmayız.
Peki, bu dernekte işler nasıl yürüyor? Saydığımız bunca program ve organizasyonları kimler projelendiriyor? Bu programlar nasıl hayata geçiriliyor? Bütün bu sorular tek cevapta açıklanabilir, ancak sadece fedakârlıkla ya da iş dağılımıyla açıklanabilecek bir durum değil bu. Zira Selçukya Ruhu öyle işlemiştir ki buradaki insanlara, sanki her biri bir Selçukya olmuş. Başkan Fatma Şeref Polat başta olmak üzere şairler, yazarlar, fotoğrafçılar, şiir severler, sanata âşık insanlar… herkes bi işin ucundan tutarak bu güzel ortamın yaşaması için koşturup durur. Bu yazımın amacı bir Selçukya güzellemesi yapmak değil. Ben bu yazımda Selçukya sahnesinin ardında çalışıp, hiçbir menfaat gözetmeyen bazı isimlerden söz edeceğim.
Bu isimlerin sıralamasının önemi yok, her bir ayrı ayrı değerli fedakâr, beklentisiz ve gönüllü insanlar. Mesela Adnan Arı: programlardaki sahne düzenlemesinden aracıyla yaptığı nakil hizmetlerine kadar birçok işi kotaran, çözüm üreten ve yol açıcı hamleler yapan, güler yüzlü, sevgi dolu bir yürek olarak tarif edebilirim onu. Ama yetmez… Bir diğer isim Devriş Ahmet Şahin, hayatındaki zorluklara rağmen Selçukya için proje üreten, dernek işlerini takip eden, program öncesi altyapı çalışmaları yapan bir gönül insanı. Mesela bir başka isim: Yakup Çak, şiir programlarının fon müziğinden, video çekimlerine, matbaa işlerinden, kitap dizgisine kadar birçok işin üstesinden gelen vazgeçilemez bir Selçukyalı… Ve Tayyar Yıldırım: hafta boyu okunacak şiirleri toplayan, oradaki bin bir sorunun çözümüyle uğraşan, kitap günlerinde stant görevini askeri bir disiplinle yerine getiren bir Selçukya ruhu… Bu sadece birkaç isim ve her biri çok değerli işlere imza atan insanlar. Burada bütününü saymak mümkün değil ancak fotoğrafçılardan da söz etmeden geçemeyeceğim. Adnan Arı, Naci İdil, Hasan Karaca başta olmak üzere Selçukya’nın olduğu her yerde anı kayıt altına alıveren daha birçok gönüllü güzel insanlar.
Tabii bir de akademik ve kültürel tecrübeleriyle Selçukya’ya değer katanlar var. Bunların başında anmamız gereken isim: hocaların hocası Saim Sakaoğlu hem derneğin onursal başkanı hem de verdiği konferanslarla şairlerimizin şiir dünyalarını zenginleştiren kıymetli bir insan. Hüseyin Muşmal, Allattin Aköz, Ahmet Kazım Ürün ve İlham Enveroğlu gibi akademisyen hocalarımız da hem derneğin çeşitli kurullarında yer alarak hem de ne zaman çağrılsalar dernek faaliyetlerine koşarak gelen çok kıymetli hocalar. Salih Sedat Ersöz’den de burada söz etmezsek eksik olur bu yazı. Onun da programlara verdiği katkı ve yaptığı konferanslar Selçukya’nın zenginleşmesinde büyük katkıları var. Daha anılması gereken birçok isim var kendilerinden özür dileyerek bir başka yazımızda sırası geldikçe anacağımı söylemekle yetineyim.
Selçukya bu şehrin bir gerçeği haline geldi dedik, bu bir vakıa. Şimdi yaz tatiline giren Selçukya Şiir Akşamları eylül ayında özel ve sürprizli bir gala yapacağını müdavimlerine söylemiş olalım.
Gülmek bulaşıcı derdi eskiler
Hayata rest çekmek bence
Muhabbete açılan çiçekli yol
Selçukya peteğinde baldır hatta
İşte gönüllerimiz işte turnusol
Bu gülüşlerle sarmalanmış
Bizim bitimsiz ve doğal sevgilerimiz
Böyle açılır şehre şiirin kapıları
Olmadı elimizde bir abaküs bile
Bizimdir aşkın, sevdanın tapuları
Selçukya taşsız topraksız bir ülke
Yoktur kışlamız, silahımız, cephanemiz
Kalem, kâğıt, klavyedir teçhizatımız
Gönül alır, sevgi satılır pazarımızda
Bulunmaz fesadımız, mezadımız
Şanlıhayal, Kahramanumut, Gaziaşk
Selçukya'nın üç büyük şehridir
Köy, kent tekmil sevgi yüklüyüz
Açık herkese bütün sınır kapılarımız
Payitahttan Gülücük'lüyüz
Hangi yönden isterseniz gelin
Sağdan soldan, güneyden kuzeyden
Ne Fransa'dır burası ne Çekya'dır
Bozkırın ortasında bir vaha
Gönüllerin içinde Selçukya'dır
Sevgiyle kalın.