Beyşehir ilçesinde yaşayan ve ev hanımıyken iş hayatına atılan 7 kadın, firmanın İstanbul ve Huğlu'daki silah imalathanelerinde üretilen av tüfeklerinin ihracından önceki kalite kontrolünü yapıyor.
Firmanın Beyşehir Şube Müdürü Necmettin Tural, AA muhabirine, atölyede çalışan kadınlar tarafından tüfeklerin montajının, boş deneme atışlarının (tetik düşürme) ve son incelemelerinin yapıldığını söyledi.
Atölyede çalışan kadın sayısını artırmayı hedeflediklerini belirten Tural, "Atölyemizde çalışan 7 kadın daha önce silah sektöründe hiç çalışmamışlar; büyük bölümü ev hanımı ve av tüfeğini hiç ellerine almamışlar. İşe başlamaları ile silahlar hakkında daha detaylı bilgileri olsun, test atışında ve kalite kontrolde bir sorun olursa müdahale edebilsinler diye gerekli eğitimleri verdik, av tüfeklerinin montajını öğrettik. Dört günde verdiğimiz eğitimlerle bu seviyeye geldiler. Artık, yarı otomatik, pompalı taktik, şarjörlü taktik av tüfekleri, bunların hepsini söküp, montajını yapabiliyorlar." diye konuştu.
Silahların 90, 110 ve 120 parçadan oluşan çeşitlerinin bulunduğunu anlatan Turalı, şöyle devam etti:
"Kadın çalışanlarımız bu sayılardaki parçaların hepsini toparlayıp, hangi parçanın neye yaradığını biliyor. Test aşamasında ise silahlar buraya geliyor, burada atışını yapıyoruz. Daha sonra kalite kontrolünü yapıyoruz. Çiziği, defosu var mı, ölçüleri uygun mu bakıyoruz ve markalamalar sonrasında da paketleme aşamasına geliyoruz. Buradan İstanbul Havalimanı'na gönderiyoruz ve ABD'ye ihracatını gerçekleştiriyoruz."
- "Kadınlarla çalışmanın bazı artıları var"
Tural, Amerika'nın Türkiye için av tüfeği ihracatında önemli bir pazar olduğunu vurgulayarak, Türk tüfeklerine son dönemde kalite ve uygun fiyat dolayısıyla taleplerin arttığını belirtti.
Hedeflerinin kalite çıtasını kadınlarla daha yükseğe ulaştırmak olduğunu ifade eden Tural, şöyle konuştu:
"Kadınların bu sektörde yer almasını bölgemiz açısından çok önemsiyoruz. Özellikle Beyşehir'de 60-70 kadar fabrika var silah konusunda. Biz burada böyle bir başlangıcı yapmış olduk, bu işin öncüsü olduk. İnşallah devamı gelir. Kadınlarımızın bu işi fevkalade güzel bir şekilde yaptıklarını görüyoruz. Nasıl geçmişte cephede nene hatunlarla beraber savaştıysak, burada da kadınlarnla silahın en kalitelisini yapmaya devam edeceğiz. Kadınlarla çalışmanın ayrıca bazı artıları var. Mesela işi daha kolay algılayabiliyorlar ve öğrendiklerini unutmuyorlar. Bir de şu var; kadınlara kalitesiz parçayı kesinlikle taktıramıyorsunuz. Kalite ve standart ne ise onu uyguluyorlar, evlerindeki ev işlerine gösterdikleri ilgiyi, ihtimamı iş hayatına da yansıtıyorlar. Bu atölye, iki yıl sonra da fabrikaya dönecek ve tamamen kadınların çalıştığı bir fabrika olacak. En kaliteli silahlar da Beyşehir bölgesinden çıkacak."
Atölye çalışanlarından Ayşegül Çetin, evli ve bir çocuk annesi olduğunu, daha önce silah sektöründe hiç çalışmadığını söyledi.
Çalışma hayatına bu atölyeyle adım attığını anlatan Çetin, "Önce ben de şaşkınlıkla karşıladım ama isteyince yapılamayacak bir iş yok. Eğitimlerimizi aldık ve bu işi yapabiliyoruz. Burada tüfeğin tüm parçalarını birleştirebiliyoruz. En ufak vidasına ve yayına kadar hepsini monte edebiliyoruz. Ayrı ayrı parçaları bir tüfek haline getirebiliyoruz." diye konuştu.
Çalışanlardan Fatma Erkoç da daha önce bir zincir markette çalıştığını ve bu sektörle hiç ilgisi olmadığını aktardı.
Yeni işini çok sevdiğini dile getiren Erkoç, şunları kaydetti:
"Babamın birkaç tane av tüfeği var. Onlara ilgim vardı ama bu kadar ayrıntı olduğunu düşünmüyordum. Burada ilk gördüğümde çok şaşırdım. En ince ayrıntısına kadar baktık, yaptık, öğreniyoruz. İlk başta karışık gelmişti ama bu işi artık biz erkeklerden daha iyi yaparız diye düşünüyoruz. Kadının gücünü milletimize göstermek için de buradayız. Kimse 'Bu işi yapamam, edemem' diye düşünmesin. Kesinlikle kadının başaramayacağı iş yok."