Konya'da Selçuklu sarayı Kubadabad'ın yanı başında bulunan, tarihi kaynaklarda da Gençlik Pınarı olarak adlandırılan su kaynağı kurudu.
Beyşehir Gölü'nün hemen yanında, Anamas Dağları'nın eteklerinde, Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubad'ın emriyle 1226'da inşasına başlanan Kubadabad Sarayı'nın kalıntılarında Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle 1980'den bu yana kazı çalışmaları sürüyor.
Keşfinin 75'inci yılında kazının sürdüğü Kubadabad Sarayı'nda iklimsel değişikliğin etkileri de göze çarpıyor.
Eserlerde bahsedilen, sarayın yanı başındaki Gençlik ve Gürlevi pınarları kuraklıktan olumsuz etkilendi.
Sarayın iki pınarı da kurudu
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi, Kubadabad Saray Külliyesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muharrem Çeken, sarayın çevresindeki Gençlik ve Gürlevi pınarlarında iklim değişikliği ve kuraklığın izlerinin görüldüğünü söyledi.
Beyşehir Gölü'nün Selçuklu dönemindeki su seviyesinin bilindiğine işaret eden Çeken, şöyle konuştu:
"O dönem su seviyesinin rakımının yaklaşık 1124 metre olduğunu tahmin ediyoruz. Fakat son yıllarda gölün de yavaş yavaş çekilmesiyle buradaki kaynaklar da kurumaya başladı. İklim değişikliği meselesi zaten dünyanın gündeminde."
"Özellikle tarihi kaynaklarda anlatılan Gençlik Pınarı, İbni Bibi'nin eserinde anlatılan bir pınar. Tarihi kaynakta anlatılan pınarın da günümüze kadar ulaşmış olmakla birlikte kuruduğuna tanıklık ediyoruz. Sadece burası değil külliyenin güneyinde yer alan ve o dönem av sahasının bir parçası olan Gürlevi Pınarı da yine maalesef günümüze kadar ulaşmakla birlikte son yıllarda kurudu. Pınarın suyu kesildi, sadece çok az miktarda birikinti şeklinde su kaldı."
Gençlik Pınarı için kaynaklarda "Suyunu içen gençleşir" ifadesi yer alıyor
Çeken, uzun yıllar bölgede çalışma yaptığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"İbn-i Bibi'de Gençlik Pınarı için 'Orada yer alan pek çok pınarlardan birisi Gençlik Pınarı'dır. Suyunu içen gençleşir' şeklinde ifade geçer. Aşağı yukarı 30 yıldır dahil olduğum bu kazıda, bu pınarın suyunu uzun yıllar kullandık. Şu anda kullanamıyoruz. Maalesef talihsiz bir gelişme, umarız yağışlar artar, Anamas Dağı'nın karı bol olur ve yeniden hem pınarlar hem de göl eski durumuna gelir."