KONYA’DA YETKİLİ BİRİ VAR

Sedat Dönmez

Konya’da mecra satışı için çalışanlar en çok “Yetkili yok” cevabıyla karşılaşıyormuş. Firmalarımız reklamcıları başlarından savmak için en çok bu yalanı uyduruyorlarmış. Yani Konya’da yetkili diye biri yaşıyor fakat o adamı yerinde bulmak hiç mümkün değil. Firmalarımızın kafasında canlandırdığı bu yetkili isimli şahıs ne yer? ne içer? nerede yaşar? aslında firmaların kendileri de bilmiyor yani anlayacağınız tam bir hayal ürünü bu adam. Kısaca fantezi. Onun görevi yerinde olmamak, bunun için maaş alıyor firmalardan. Aslında güzel iş al maaşı görevin işe gelmemek olsun, oh nasıl ama kim istemez ki böyle işi. Hepimiz talip oluruz böyle göreve. Düşünmeden geçemiyoruz tabi bu kadar reklam yetkilisi var da İletişim Fakültesi mezunları hep neden Konya’dan kaçıyor. Bu kadar istihdam sağlanıyor da neden biz iletişim mezunlarını firmalarda göremiyoruz. Nereye saklanıyor bu adamlar.

Tirajı komik ve bir o kadar da meslek açısından üzücü bir durum aslında. Koskocaman kelli felli firmaların reklamla ilgili görüşmeleri bu şekilde bahanelerle reddetmesi Konya firmaları için de ümitsiz bir durum aslında. Tam bir iletişim faciası. Adama sormazlar mı reklam yetkilisi aldın da burada durmayacaksa ne iş yapacak bu adam diye. Yapmayın! Komik duruma düşüyorsunuz itibarınızı yerle bir ediyorsunuz.

Aslında bu davranış sadece firmalara değil reklam sektörüne de zarar veriyor. Reklamcılık işinin itibarını düşürüyor. İnsanlar reklamcı gördüler mi öcü görmüş gibi davranıyor. Yakında ofislerin ve iş merkezlerinin girişinde “Dilenci ve Reklamcı Giremez” tabelası görürseniz şaşırmayın. Firmaları dinlediğinizde ise artık yıldıklarını başka çare kalmadığını söylüyorlar. Çok paramız gitti bir geri dönüş alamadık diyenler mi dersiniz, paramızı çarpıp gittiler diyenler mi. Aslında bu davranışın ortaya çıkmasında sektörde faaliyet gösteren reklamcıların da payı büyük haklarını yememek lazım. Büyük vaatlerle insanlardan reklam alıp sonra da kapıdan geçmeyen kendine reklamcı adını verenler maalesef sektörü baltalamaya, reklamveren firmaları küstürmeye devam ediyor. Bunun nedeni aslında Konya’da reklamcılığın ahbap çavuş ilişkisi ile yürümesi. “Bir reklam veriver ortağam!” şeklinde ilerliyor sektör. Peki, nereye kadar bakalım ne zaman tıkanacak. Çoğu firma verdiği reklamın etkisini, doğru nokta olup olmadığını düşünmeden hatıra gönüle reklam veriyor. Sonra da paralar boşa gidince faturayı tüm sektöre kesiyor.

Yine de firmalarımızın artık iyiyi kötüyü doğruyu yanlışı ayırabilecek seviyeye geldiklerini düşünüyor ve “Yetkili yok” yalanından vazgeçmelerini bekliyoruz. Çünkü artık bu bahane geçerliliğini yitirmiş hatta dalga konusu haline bile gelmiş. Siz karşınızdaki insanı kandırdığınızı sanıyorsunuz ya işte orada yanılıyorsunuz. Çünkü karşınızdaki kişi tüm gün boyunca sizin gibi birçok kişiyle karşılaşıyor ve bu işin bahanelerini artık ezberlemiş oluyor. Yani size kanmıyor sadece kanmış gibi yapıyor. Ya yeni şeyler üretin ya da dürüst olup reklam vermeyeceğiz deyin daha mantıklı olur. Hem karşınızdaki insanı boşa oyalamamış olursunuz hem de gülünç duruma düşmemiş olursunuz. Hiç değilse zihinlerde saygınlığınız kalır.

Tüm reklam sektörü adına umuyorum ki o maaş verdiğiniz yetkililer artık yerinde olur ve firma – reklamcı arasındaki iletişimsizlik biter, sağlıklı bir iletişim kurulmuş olur.