Konya'da yemek borusu nefes borusuna yapışık ve üst kısmı tıkalı doğan Yaren bebek, henüz 4 günlükken yapılan cerrahi müdahaleyle sağlığına kavuştu.
Hemşire Sümeyra Esra ile öğretmen Yasin Pınarbaşı'nın ilk bebekleri olan Yaren, doğumdan hemen sonra ağzının köpürmesi nedeniyle yapılan muayenesinde yemek borusunun üstten tıkalı ve ilerleyen bölümlerinde de nefes borusuna yapışık olduğu görüldü.
Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra 4 günlükken Medova Hastanesi Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Engin Günel tarafından ameliyat edilen minik Yaren, doğumdan 21 gün sonra taburcu edildi.
- "En kısa sürede müdahale edilmesi gerekiyor"
Ekibiyle operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Günel, AA muhabirine, bebeğin doğar doğmaz ağzından sürekli köpük gelmesi ve solunum sıkıntısı sebebiyle yenidoğan yoğun bakım servisine yatırıldığını söyledi.
Yapılan değerlendirmelerin ardından bebeğin yemek borusunun devamlılığının olmadığını belirlediklerini anlatan Günel, "Aynı zamanda yemek borusunun son kısmının soluk borusuyla bağlantısının olduğunu da tespit ettik. Tabi böyle bir hastanın kısa sürede ameliyat edilmesi gerekiyor. Gecikme olduğu anda hastanın akciğer sorunu ortaya çıkıyor. Ayrıca beslenmesi de imkansız olduğu için en kısa sürede müdahale edilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Günel, Yaren bebeğin genel durumu düzeltildikten sonra doğumu takip eden dördüncü gün ameliyata alındığını belirterek, sorunları ortadan kaldıracak bir ameliyat yaptıklarını anlattı.
- "Ameliyatta hastanın burnundan bir beslenme sondasını midesine indirdik"
Günel, yakın takip ve ilgili müdahalelerle Yaren'in ameliyattan bir hafta sonra solunum makinesinden ayrıldığını dile getirdi.
Yaren'in onuncu gün midesine yerleştirilen tüple beslenmeye başladığını vurgulayan Günel, şöyle devam etti:
"İkinci haftadan sonra da tüpü çekilerek bebek annesini emecek şekilde beslenmeye başladı. Herhangi bir sorunumuz olmadı. Ameliyatta hastanın burnundan bir beslenme sondasını midesine indirdik. Bu yemek borusunu uç uca ekleme işleminde bize yol gösterdi. Yemek borusundaki bu ekleme işleminin iyileşmesinden sonra da hastayı bu tüp vasıtasıyla erken dönemde besleyebiliyoruz. Onun için yardımcı oluyor. Yapılan operasyon, çocuk cerrahisi ameliyatları içindeki en riskli olanlarından. Çünkü hastanın göğüs boşluğunu açarak yemek borusu ve solunum borusunu ilgilendiren bir ameliyat."
Hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesi sorumlusu Prof. Dr. Rahmi Örs de doğum sonrası ağızda köpüklenme olunca bebeğin yemek borusunda darlık veya ileri gitmeme durumu olabileceği düşüncesiyle beslenme sondasıyla kontrol ettiklerini söyledi.
Kontrolde sondanın ilerlememesi üzerine çocuk cerrahi servisinin bilgilendirildiğini anlatan Örs, şunları kaydetti:
"Bebeğin filmleri çekildi, yemek borusunun gelişmediği görüldü. Bu tür durumlarda çok acil, apar topar ameliyata alınması tercih edilmediği için bebeğin stabilizasyon dediğimiz durumu sağlandı, daha sonra ameliyat edildi. Hemen arkasından da ameliyat sonrası bakımla bebeğin beslenmesi yavaş yavaş artırıldı. Sonrasında annenin direkt beslemesine izin verildi. Ameliyattan sonra yaklaşık iki haftalık bir süreci burada geçirmiş olduk."
- "Sanki bugün doğmuş gibi"
Anne Sümeyra Esra Pınarbaşı, kısa sürede taburcu olmalarına inanamadıklarını belirterek, "Sağlıkçıyım, işin içinde olunca hastalığı ilk öğrendiğimde olabilecek bütün olumsuzlukları düşündüm. Sonrasında hastalık nedir? Belirtileri nedir? Engin hocam ve Rahmi hocamız zaten sürekli bu konuda sorularıma cevap verdiler. Mutluyuz, heyecanlıyız, sanki bugün doğmuş gibi." ifadesini kullandı.
Baba Yasin Pınarbaşı ise "Kızım olacağını öğrendiğimde ayrıca heyecanlandım, mutlu oldum. Kız babası olmanın ayrı bir duygu olduğunu düşünüyorum. Eşim sağlıkçı olduğu için az çok yaşayabileceğimiz olayları anlatmaya çalışmıştı. Ama içimde hep bir umudum vardı. 'Buradan sağlıklı çıkıp gideceğiz.' diye düşünüyordum. Şükür ki şu anda o durumdayız. İnşallah devamında da bir şey yaşamayız." diye konuştu.