Elli mi? Yüz mü? Beş yüz mü? Yüz bin mi? Kaçtı da kaç oldu?
“Deistler artıyor” derken sanırsın sanki eskiden şeriatla yönetiliyorduk, herkes sarıkla cübbeyle dolaşıyordu da Konya sokaklarında, şimdi gizliden gizliye bu yeni bir akım başladı.
Uyarıyorlar bir de sağ olsunlar…
Sahi kaç deist var sizin etrafınızda? 1 mi 2 mi? Bin mi on bin mi? Eskiden kaç taneydi peki?
Ne oldu ki birden çıktı bu tartışma;
“Bakın FETÖ’cüler tası tarağı toplayıp gittiler, çocuklarınız Allah’ı, Peygamberini unuttu” demeye mi çalışıyor birileri yoksa?
Bu cümlenin soru cümlesi olması anlamsız oldu. Tamda bunu demeye çalışıyorlar bence… Bu pencereden bakınca tartışmaları kimin çıkardığı/körüklediği de söylemeye gerek yok sanırım…
…
Kendini akıllı sanan adamlar kuyuya bir taş atıyor. Bir sürü adam çıkarmaya çalışıyor…
Başlığa bakın; ‘Gençlerde deizmin yayılma sebepleri’ ‘Gençler ateizme neden kayıyor’
Yani var mı yok muyu aşmışlar kendi kendilerine, neden yayıldığını,sebeplerini, sonuçlarını ve çözüm yollarını sunuyorlar.
Deizmin yada Ateizmin artmasına en çok üzülenlerde Deist yada Ateistler…
Bu yazıyı yazarak bile bu gereksiz tartışmanın bir parçası oluyoruz bizde ama neyse.
Söylemek lazım…
…
Öncelikle;
Gençlerin büyük bir çoğunluğu ‘Deizmin’ ne olduğunu dahi bilmiyor.
Çok küçük bir kısım sözlük anlamını biliyor. Diğer bir küçük kısımda ‘Felsefede gördüydük ama hatırlamıyorum’ diyor. Birkaç kişinin de sınav sorusuymuş. Ama verdiği yanıtı hatırlamıyor…
İstatistikler bizzat kendi tarafımdan yapıldı. Kesinlikle doğru yani bu kamuoyu araştırması. Yüzyüze yüzlerce denek üzerinde yapıldı. Aracı maracı yoktu…
Çıkan sonuç; Zamane gençliği fazlasıyla zeki...
…
Öyle deistlerin, ne etliye sütlüye karışmayan hatta beceriksiz, pısırık tanrısına inanacak kadar ahmak,
Ne de yarı/ateistlerin, can sıkıntısından kainatı ve insanı yaratıp bir köşeye çekildiğini düşündükleri tanrısına inanacak kadar ütopik,
Hatta nede ateistlerin, kimsenin yaratamayacağı! kadar mükemmel bir kainatın tesadüfen oluştuğunu iddia edecek kadar boş olan felsefelerine inanacak kadar aptallar.
Ayrica dünyanın gelmiş geçmiş en dürüst 124 bin insanının aynı yalan üzerinde birleşebileceklerini düşünecek kadar gerçeklikten uzakda değiller…
Gençlik, bir emniyet mensubunun çapraz sorguda iki kişinin onlarca yalanını çıkarabilirken, dünyanın bütün bilim adamlarının 124 bin peygamberin tek yalanını bulamadıklarını çok iyi biliyor…
Zekidir gençliğimiz, çok zeki…
…
Ha! Tüm bunlara rağmen ateizm ve deizme ilgi alaka duyanlar yok mu hiç? Elbet var… Geçtiğimiz yüzyıl olduğundan daha azlar, ama varlar hala…
Her zaman vardı. Bundan sonra da olacak. Kıyamete kadar…
…
Deistlerin sayısında bir artış olmasa da kafasındaki soru işaretleri artan bir neslin varlığını kabul edebiliriz belki.
Bunun da iki nedeni var. İlki kafası çalışan adamın merakı da sorusu da çok olur. İkinci neden ise Allah’ı, Rasüllerini ve İslamı layıkıyla anlatamayan Müslümanlar…
Gençler merak etmesin, araştırmasın, soru sormasın sadece iman etsin diyen kesim…
O insanların geçen yüzyıllarda kaldığını bilmiyorlar… Oysa, “Çağdaş insanı ikna bilim ile akıl ile”
…
Yani yok artık öyle ‘İlim adamıyım’ diyenler için üç kuruşa beş köfte… Pordan üç süslü cümleye beş cemaat…
‘İman edilecek, et!’ diyerek kurtulamıyorlar artık şeyhler, hazretler, efendiler, hoca efendiler…
Onlar için her geçen gün çember daralıyor. Artık keramet göstermenin! yanında dini bilimlerle birlikte, fizik, kimya, matematik, astronomi, jeoloji, tıp, tarih, coğrafya, felsefe vs. vs. bilmek ve anlatmak zorundalar…
Hatta derslerine çok iyi çalışıp çıkmaları gerekiyor milletin karşısına…
Bunların hepsinin harmanlanması gereken bir yüzyılı boş boş geçirdik. Ve o yüzyıl boyunca elde ettiğimiz tek şey ‘mağlubiyet.’
…
Bu tartışmaların Nurettin Yıldız’a olan saldırılardan sonra yaşanıyor olması tesadüf mü? Bundan önceki bütün tartışmalar bu tartışmadan bağımsız değil. Hatta bundan sonra yaşanacak tartışmalar da... Hepsi aynı kaynaktan...
Yıldız Hoca’da İslam’ı en yalın en saf haliyle bugünkü insanlara ihlasla anlatan insanların başında geliyordu…
Önce onun gibileri aradan çıkarmak gerek elbet…
…
Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yeniden güncelleme” çağrısı bu noktada çok önemli. Deizm yada ateizmin önünü almak için değil….
İslam’ı layıkıyla yaşamak için…
‘Güncelleme’ deyince yeni bir Tanrı, yeni bir peygamber yada yeni bir din arayışına girilmiş gibi tepki verenler bu dine en büyük kötülüğü yapanlardır…
…
Neyse konumuza dönelim;
Sahi Konya’da kaç deist var?
Yüz bin mi?
Kaçtı da bu kadar oldu…
Kim yaptı ki bu araştırmayı…
Bana soran olmadı, sen deist misin diye. Genç değilim ya ondan olsa gerek...