Konya Ticaret Odası Selçuk Öztürk Beyin Başkanlığa gelmesiyle kısa zamanda önemli başarılara imza attı. Yapılması gereken takdir etmektir. Yapılması gereken başarı dilemektir, yapılması gereken çalışmaların büyüklüğünü görerek hırsın değil insanlığın sözünü dinleyip Selçuk Başkan’a hakkını teslim etmektir.
Sadece aylık çıkarılan Konya verileri bile Konya’daki ticaret ve sanayi açısından müthiş bir iştir, bunu ifade edelim ve konumuza dönelim.
Ben her ayın ilk günlerinde Konya Ticaret Odasında gönderilen endeksleri bekliyorum ve Konya’yı oradan takip ediyorum.
Dışarıdan baktığınızda, okuduğunuzda “ne olacak bir sürü rakam işte” diyenlerde çıkacaktır. Bu işlerin “Hemen hallediverin” kolaylığında eski usul yönetimlerle de yapılmayacağını uzun uzun izah etmemize zannediyorum gerek yok.
Konya Ticaret Odasın çalışıyor, nerede ise her gün basına bir haber geçiliyor. Selçuk Bey çalışanların tamamını kucaklamış, raporlar hazırlanıyor, basın birimi, diğer birimler çalışıyor, istatistikler yayınlanıyor…
Konya Ticaret Odası çalışanları ekip olmayı başarmış, bunu görüyorsunuz. Bu iş kolaydı da düne kadar neden yönetim ile çalışanlar mahkemelik oluyordu?
Ekip olmak, insanın gönlüne girmek, başarılı olmak, vizyon sahibi olmak, lider olmak kolay değil.
Sistem İsviçre Saati gibi çalışır hale kendiliğinden gelmiyor, onu oraya getiren ekibin başı… İşte o başkanda sadece bu kadroyu barış, huzur içinde çalıştırdığı için bile başarılı oluyor. He ay Konya’nın istatistikleri çıkıyor, Konya Türkiye’de kayıt içinde olan nadir illerden birisi haline geliyor, Konya’nın verileri Türkiye’yi etkiliyor.
Bakın bu ay Konya Ticaret Odasında gelen birkaç veriyi sizinle paylaşayım, bu verileri toplayan, bin bir zahmetle bir araya getiren, derleyen ve bizlere sunan bütün arkadaşları da kutlamak istiyorum…
Konya Ticaret Odası, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğiyle gerçekleştirdiği Türkiye’nin yerel düzeyde perakende sektöründeki eğilimleri ölçen ilk gösterge olan Konya Perakende Güven Endeksi’ne (KOPE) Eylül 2012’den bu yana düşmeye devam etmiş. Aralık ayında KOPE, sıfırın altında 9,4 değerini almış. Türkiye genelini temsil eden TEPE de sıfırın altında 8,6 değerindeymiş. Konya Türkiye genelinden daha kötü… Perakende sektöründe bir sorun olduğunu zannetmiyorum ama bası sektörler anlaşılıyor ki AVM kültürü dediğimiz değişime ayak uyduramıyor.
Ağustos 2012’de sigortalı ücretli çalışanların sayısı Türkiye genelinde 11 milyon 716 bin olurken Konya’da ise 237 bin olmuş. Ağustos 2011’den Ağustos 2012’ye sigortalı ücretli sayısı Türkiye’de yüzde 7,6 artarken Konya’da yüzde 10,2 artmış. İstihdam sağlama konusunda Konya Gaziantep’ten sonra ikinci.
Bu Konya’nın ekonomisinde genel görünüşün iyi olduğu konusunda bize önemli ipucu sağlayan bir veridir. Çalışan üreten demektir, üretenin arması ise gelişmesi gösterir. Ekonomi demek ki Konya’da kötü değil.
İşyeri sayısı da Konya’da yüzde 8 artmış. Konya, işyeri sayısı en fazla olan iller arasında 6. sırada yer alıyor.
Dış Ticaret konusu ise gerçekten yüz güldürüyor. Dış Ticaret Bülteni’ne göre 2012 Yılının Ocak-Kasım döneminde ihracatımız geçen yıla göre %10,2 oranında artmış. Konya, 2012 yılının Ocak-Kasım döneminde toplam 1.191.555 dolarlık ihracat gerçekleştirirken, geçen yılın aynı dönemine göre artış oranı ise %10,2 olmuş. Konya ihracatına bakıldığında ise 2012 yılının Ocak-Kasım döneminde ilk sırada 219 milyon dolarlık ihracat değeri ile Irak yer almış. Irak’ın ardından 71,1 milyon dolarlık ihracat değeri ile Almanya ve 49,2 milyon dolarlık ihracat değeri ile İtalya geliyor, İran ise 4. sırada yer alıyor.
Bu arada Rusya’ya olan ihracatımızda da ciddi artış gözden kaçmıyor. Geçen yılın aynı dönemine göre %32,6 oranında artış göstererek 44,9 milyon dolar olarak gerçekleşmiş Rusya’ya ihracatımız.
Anlayacağınız Konya’nın ekonomisi iyi gitmeye devam ediyor. Yapmamız gereken çok basit, başarılıyı takdir edeceğiz, yanlışa yanlış diyeceğiz, başarılı insanlarımızı sadece hırsımız için yok etmeye çalışmayacağız. Allah’ın takdirine boyun eğip Konya ve ülkemizin geleceği için samimi bir şekilde çalışacağız.
Not: Öce ki günkü yazımız için Selçuk Üniversitesinden değerli dostumuz Kerem Pulgat Bey bir mail göndermiş, o maili sizinle paylaşmak istiyorum. Tabi Selçuk Üniversitesini kutluyoruz, darısı diğer üniversitelerimize:
Merhaba Hamdi Bey
Bugünkü yazınızda Üniversitelerimizin 2013 yılında Dünya'nın en iyi 500 üniversitesi arasına girme hedefi doğrultusunda etütler yapması gerektiği
konusuna parmak basmışsınız ki bence de son derece doğru bir tespit.
Kendi adamıza bilgi vermek gerekirse, Selçuk Üniversitesi olarak biz bu sürece 2012 yılının ilk periyodunda başladık. Rektör Hakkı Gökbel göreve gelir gelmez Beyşehir İlçesi'nde Üniversitemizin tüm üst düzey yöneticilerini toplayarak profesyonel firma desteğinde bir arama konferansı gerçekleştirdi. 3 gün süren kampta beyin fırtınaları estirildi. Üniversitenin ilk etapta 2014- 2018 yılları arasındaki stratejik planı belirlendi. Rektör hocanın seçim vaadinde yer alan Dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasına girebilmek için yapılması gerekenler tartışıldı. Tüm plan bir metin haline getirildi. Sadece plan yapılmakla kalınmadı ve konuyla ilgili tüm akademisyenlerimiz, idari personelimiz, öğrencilerimizin yanı sıra sanayiciler başta olmak üzere birçok paydaşın görüşleri alındı ve anketler yapıldı. Kısacası Selçuk Üniversitesi'nin yol haritası şu anda hazır. Dünya'da ilk 500 hedefini ortaya atan ve dile getiren ilk olarak zaten Hakkı hoca idi. Bu yolda da çalışmalarımız aralıksız sürüyor.