İsrail’in Filistin’e karşı yaptığı soykırım devam ederken Konya’dan da tepkiler sürüyor. Vatandaşların yaptıkları boykotun yanında firmalar ve esnaflar da bu tepkiye dahil oldu. Konya’da faaliyetlerini sürdüren Nar Gross ise ilk günlerden İsrail ve destekçi firmalarının ürünlerini raflardan kaldırarak, ticareti durdurdu. Nar Gross Toptan Market Yönetim Kurulu Başkanı ve MÜSİAD üyesi de olan Hasan Hüseyin Uçar, tüm süreci gazetemize anlattı.
‘BEDAVA ÜRÜN VERDİLER, TEHDİT ETTİLER’
Birçok firmayla anlaşmalarını bozduklarını ve zorlu bir süreç geçirdiklerini ifade eden Uçar, “Marketimizde Yahudi ürünü ve destekçi markalara karşı boykot uygulamak, çok mücadele etmemiz gereken bir durumdu. Birçok anlaşmamızı bozduk. Bir firma ile ticaret bozulduğu zaman iade alınmıyor, stantlarını ve dolaplarını götürüyorlar. Ürünlerini almak istemediğimiz firmalar, yarı fiyatına satmayı teklif ettiler. Örneğin ekim ayında 100 liraya satılan bir ürünün fiyatı şu anda 60 liraya kadar düştü. Demek ki korkunç para kazanıyorlarmış. Talep azaldığı için karlarını azalttılar. Hatta bedava ürün bile getirdiler. Yıldırmak için mücadele ettiler. Çokta tehdit aldık. Markalarına ‘boykot ürün’ yazdığımız için dava açacaklarını söylediler. Ama mücadelemizi sürdürdük. Filistin’in, Gazze’nin her zaman yanında olacağız.” şeklinde konuştu.
‘ALLAH RIZASI İÇİN YAPTIK’
Birçok ürünün satışını durdurduklarını ve bunu sadece Allah rızası için yaptıklarını vurgulayan Uçar, “Soykırım başladıktan bir süre sonra öncesinde vermiş olduğumuz siparişler geldi. O an alımları durdurduk. Gelmeyen siparişleri iptal ettik. Örneğin elimizde 10 bin barkot varsa 6 bini Yahudi ürünüydü. Bazı ürünlerde 5-6 aylık stoklar vardı. Bu işi başaracağımıza biz bile inanmıyorduk. Zarara girmeyi göze almıştık. Kurum olarak helal rızık için mücadele veriyoruz. O şekilde satışa devam etmek hayat görüşümüze aykırıydı. İnandık ve devam ettik. Biz bunu Allah rızası için yaptık.” diye aktardı.
‘CİROMUZ DÜŞMEDİ’
Boykot ürünlerinin satışını durdurmanın olumsuz bir duruma sebep olmadığını ifade eden Uçar, “Birçok müşteri istediği ürünü bulamadığı için gitti. Boykot ürünlerinin satış seviyesi yüzde 60 idi. Normalde yüzde 60 kaybımız olması gerekiyordu ama ciromuz düşmedi. Çünkü yerine alternatif ürün koyduk. Ama birçoğu da kalitesinin, tadının aynı olmadığını düşündüğü için tercih etmedi. Fakat ay sonu bakıldığında müşteri sayısı da sepet ortalaması da düşmedi. Gazlı içecek, deterjan gibi ürünlerin yerli markalarını raflarımızda her zaman bulundurduk. Boykot öncesinde de buna oldukça önem gösteriyorduk.” dedi.
‘KONYA’MIZ ÇOK DUYARLI’
Boykot konusunda Konyalı vatandaşların duyarlı olduğunu dile getiren Uçar, “Biz bu yola çıktığımızda tek başımızaydık. Elimizden geleni yapmaya çalıştık. Arkadaşlarımızı uyardık. Ama sonrasında vatandaşlarımızdan çok büyük destek gördük. Konya’mız çok duyarlı. Hatta boykot bir ürünü rafımızda gördükleri zaman onlar bizi uyardı. Soykırım bitse de biz boykota devam edeceğiz. Bu artık bir duruş haline geldi. Kesinlikle bu markaların satışını yapmayacağız. Bazı ürünlerin muadili yok diye yayıldı. Ama aslında bütün ürünlerin alternatifi vardı. Sadece satılmıyordu. Popüler değillerdi. Sadece bulaşık tabletinin muadili yoktu. Konyalı bir firma çok güzel bir bulaşık makinesi tableti çıkardı. İsmi Renax. Diğer markalardan daha iyi temizliyor. Kireç sorununu çözdü. Biz daha iyisini yapabiliyor ama farkında değilmişiz.” ifadelerine yer verdi.
‘GÖMLEK LEKESİ ÇIKAR, VİCDANSIZLIK LEKESİ ÇIKMAZ’
Uçar, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Ciromuzun düşmemesinin en büyük sebebi, alternatif ürün bulundurmak oldu. Yerli birçok deterjanımız var. Oldukça da kaliteliler. Diğer markalarla yarışır haldeler. Bir gömlek en fazla 3 gün giyilir. Bunu en kötü deterjanla bile yıkarsanız lekesi çıkar. Ama insanların boykot yapmadığından dolayı kalplerinde oluşan o vicdansızlık lekesini 7 deryada yıkasanız çıkaramazsınız.”
‘YERLİ ÜRÜNLER TALEP GÖRÜYOR’
Yerli ürünlerin artık daha fazla talep gördüğünü aktaran Uçar, “Eskiden yerli ürünlerin marka değeri, bilinirliği, talebi yoktu. Ama artık reklamları, popülerliği, var ve marka değerleri yükseldi. Vatandaşlarımız artık talep ediyor. Firma sahiplerimiz, esnaflarımız bu riski aldıklarında bir şey kaybetmeyeceklerini görecekler. ‘Bu marka olmazsa benim marketime gelmezler’ korkusu artık kırıldı. Bu korkuya artık gerek yok. Biz bu konuda şeffafız ve görmek isteyene raporlayabiliriz. Bunun ispatı bizde var. Korkmayın. Yerli ürünlerimizin satıldığını, talep gördüğünü göreceksiniz.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.