Şunu öğrendim ki; pazar bile olsa ne bulurum da yazarım diye düşünmeyeceksin bu şehirde hiçbir zaman…
Burası Konya! Her zaman malzeme verir sana…
Mesela bir bayramlaşma ilanının bile bu kadar “skandal” olabileceği bir başka şehir var mıdır bu ülkede bilemiyorum?
Hem de öyle yenilir, yutulur, geçiştirilir türden bir skandal değil…
Hani şu sürekli, “Zaman’da, Sözcü’de, Oda-Tv’de” Hükümet, Davutoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığıyla gündeme gelen…
Hani onların hukukta yaptığı her değişikliği, her fırsatta özgürlük düşmanlığı olarak nitelendiren…
Hani bizi “Bayram değil seyran değil Eniştem beni niye öptü” salaklığında sanarak, durup dururken “Yezidiler sırçalı köşklerinde, paha biçilmez saraylarında yaşıyor ve halen zulmediyor dünyanın dört bir yanında hakkı temsil eden ve savunan Hüseynilere. Suskunuz, tıpkı bizden öncekiler gibi. Hüseyniler kurbanlıklar gibi kesilirken, topraktan kan fışkırırken, başlar önümüze atılırken, suskunuz işte” sözlerini sarf eden…
Ve sadece bu tip onlarca konuyla gündeme gelen Konya Barosu Bayram kutlamalarının organizasyon komitesinin üçüncü sırasında…
Şimdi bayram sonrasında nasıl vereceğiz biz bu haberi… “Konya’dan birlik mesajı mı?” diyeceğiz yoksa “Baba düşmanıyla baban bir safta mı?”
Programda, kameralara birlikte el sallayabilecek misiniz mesela çok merak ediyorum?
El sıkıştığınız fotoğrafı Davutoğlu ya da Erdoğan’dan gizleyecek misiniz? Ya da onlardan sonra ortaya çıkarmak üzere saklayacak mısınız? Tarafsız davranmayı başaramıyorum; Kimin kimle hangi organizasyonu gerçekleştirdiğinden ziyade insanların samimiyeti sorgulanmalı diye düşünüyorum…
Eğer “Bayram herkesle kucaklaşma zamanıdır” derseniz o zaman organizasyon komitesi için benimde önereceğim başka isimler var…
…..
En sinir bozucu belgesel sahnesidir; Küçücük bir sırtlan, koca koca binlerce Bufalonun arasına dalar. O koca cüsseler çil yavrusu gibi dağılır ve bizim “etçil” de aralarından en zayıfını afiyetle indirir midesine… Sen televizyon başında sinir krizi geçirirsin; “Hepiniz değil, Üçünüz dönüp dikilseniz karşısına kaçacak delik arar o, nereye gidiyorsunuz” diye bağırmak istersiniz… Ancak kanalı değiştirmekten başka çarenizde yoktur bu görüntü için televizyon karşısında…
Aslında “bizim” hayatımızın da kısa bir kesiti gibidir bu sahne… Dönüp arkamıza iki tekme sallayamayız düşmanımıza üstüne üstlük bir de akıllı geçiniriz…
Bazen 40’ına gelince anlıyormuşuz gerçekleri… Yani ihtiyarlasak da öğrenmeye devam ediyormuşuz…
……
Yeni! Liste heyecanı yaşıyor Konya… Üç! Değişiklikle… Değişiklikler sadece bir’de kaldı, aslında!
Şu bir gerçek ki Konya, daha fazla değişiklik bekliyordu. Ancak birkaç aylık dönemde daha rüştlerini tam anlamıyla ispatlama fırsatı bulamayan Vekillere, yeniden şans tanınmak istenmesi kadar da doğal bir şey de yok! Çünkü bazıları beklenenden çok daha fazla efor sarf etti…
Her şey çok iyi, güzel de birde herkesin ailesinin bir ferdiymiş hatta kendinden bir parçaymış gibi gördüğü Ömer Ünal biraz daha önlerde yer bulabilseydi, Konyalı işte bu tam anlamıyla benim listem diyebilirdi…
Hayırlısı…
Ancak şu da bir gerçek ki bir sıfır’dan çok çok büyüktür…
Bir gol atıp şampiyon olmakta var şu hayatta…
……