Dün aslında bugün için Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun Ankara’da ki iftar programında yapmış olduğu konuşma ile ilgili yazacağımı ifade etmiştim.
Neyse o konuya yarın devam edelim, zaten o konu önemli, yarın da yazalım, birkaç yazı da yazacağım, bugün sizinle başka bir önemli konuyu paylaşalım.
Dün Başta Ahmet Sorgun ağabey olmak üzere, AK Parti Konya il ve ilçe teşkilatları tam kadro, İlçe Belediye Başkanlarımız Uğur İbrahim Altay, Fatma Toru ve Mehmet Hançerli ile birlikte Ziraat Bankasındaydılar.
Biz de oradaydık. Elbette sembolik bir anlam taşıyordu dünkü bu adım.
Peki, ne yapıldı, dün Türkiye’nin lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları için bağış yapıldı…
Tabi orada bulunmanın da, o bağışı yapmanın da bir anlamı var. Belki bu bağışlar olmadan da Türkiye’nin lideri Recep Tayyip Erdoğan bu kampanyayı yürütebilir.
Hatta eminim Recep Tayyip Erdoğan’a bu kampanya için çok rahat bir şekilde 10 milyon avronun üzerinde bağış yapacak da en az yüz iş adamı bulunabilir.
Ama mesele o değil. Mesele, biz diyoruz ki, bu millet diyor ki, kendi Cumhurbaşkanımızı, kendi topraklarımızı, kendi vatanımızı, kendi devletimizi yönetecek liderleri kendimiz belirleriz. Ve hatta onları kendi bağışlarımızla güçlendirir, seçim kampanyalarını yaptırır ve oylarımızla da liderimiz olarak seçeriz.
Türkiye gerçek anlamda bizim oluyor aslında, Kürdün oluyor, Türkün oluyor, dindarın oluyor, dindar olmasa da kendisini bu topraklara ait hisseden insanların oluyor.
Alevinin oluyor, Sünni’nin oluyor.
Kendisini nasıl tanımlarsa tanımlasın, özünde ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, bu milletin bir ferdiyim, bu toprakların insanıyım, diyen herkesin kararı ile bağışları ile Recep Tayyip Erdoğan Allah’ın izni ile Cumhurbaşkanlığına yürüyor.
Onun için Sayın Ahmet Sorgun’un, Sayın Uğur İbrahim Altay’ın, Sayın Fatma Toru’nun, Sayın Mehmet Hançerli’nin, meclis üyelerinin, AK Parti İlçe Başkanlarının, Yönetim Kurulu Üyelerinin, Hanım Komisyonu Başkanının, Gençlik Komisyonu Başkanın dün Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim çalışmaları çerçevesinde kullanması için bağışladığı bu paralar aslında rakam ne olursa olsun,
Yeni Türkiye’nin kuruluş manifestosudur.
Kesinlikle böyledir.
Ben rakam telaffuz etmeyeceğim, bilmediğimizden değil, kim ne kadar para yatırdı, bir önemi de yok, kesinlikle orada konuştuğumuz Ahmet Sorgun Ağabey de, Başkanlarımız Uğur İbrahim Altay da, Fatma Toru da, Mehmet Hançerli de haklıdır, burada asıl olan gönlü ortaya koyabilmektir, gönülden bu süreci destekleyebilmektir.
Yürekli olmaktır mesele, ben Yeni Türkiye’nin yanındayım, diye yüksek sesle haykırabilmektir, ben yanlışların karşısındayım, ben mandaya karşıyım, ben tam bağımsız bir Türkiye istiyorum, diyebilmektir, mesele…
İşte dün bu dendi aslında…
Yoksa dediğim gibi zaten Konya’dan bile yüz tane zengin çıkar, gider seçimleri finanse eder, bu iş biter.
Fakat bu bir eylemdir, bu ilk defa Türkiye’nin kendisini yönetecek başkanını seçme sürecidir.
Zaten şuna inanıyorum, 10 Ağustosta Rabbimizin izni ve keremiyle, Türkiye’nin lideri Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığını kazandığı takdirde, ülkemizdeki en önemli gelişme Çankaya’yı milletin devralması süreci olacaktır.
Bu millet Çankaya’ya kendi istediğini Başkan olarak gönderecektir ve yanında sonuna kadar duracaktır. İşte dün bütün dünyaya aslında bu haykırılmıştır.
Bu arada biz orada iken Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek daha gelmemişti. Bu konuyu da suiistimal edecekler çıkabilir, şunu ifade edeyim, zaten Özel Kalem Müdürü Murat Közoğlu Bey oradaydı. Fakat Tahir Bey mecburen belediyeden gecikmeli çıkmış ve doğal olarak da biraz gecikmeli gelmiş.
Burada bir başka anlam aramaya gerek yok, Konya birlikte çok net bir şekilde Türkiye’mizin lideri Recep Tayyip Erdoğan’la birliktedir.
Tabi şunu da ifade edeyim, Tahir Bey bu günlerde gerçekten çok yoğun, Kadim dostum Murat Közoğlu’nun ifade ettiğine göre her gün, birkaç ilçeye gidiyorlarmış.
İlçelerde muhtarlarla toplantı oluyormuş, oradaki insanlarla toplantı yapıyorlarmış, Konya Büyükşehir Belediyesinin yeni yapılanması da bu süreçte oluşuyor sizin anlayacağınız.
Ve her gün iftarları da ilçelerde açıyorlarmış. Dün Tuzlukçu, Çeltik tarafına gideceklerdir. Hatta “sen de bizimle gel”, dedi, inanın benim gözüm Ramazan nedeniyle yemedi.
Bugün de son iftarı Beyşehir’de açacaklarmış. Ayrıca bugün Derbent’e de gideceklermiş.
Yoğun bir koşturmaca sizin anlayacağınız ve aynı zamanda Ramazan ayındayız ve bu insanlar da oruç tutuyor.
Murat, “inan 2 saat uykuyla geçiyor günlerimiz” diyor. Onun için Tahir Başkanın Ziraat Bankasına herkesle birlikte gelememesini anlamak gerekiyor. Burada önemli olan Konya’nın birlik ve bütünlük içinde adım atmasıdır ve bu da sağlanmaktadır.
Son not: Bankadan görevlilerle de konuştum, her gün çok sayıda insanımız Türkiye’nin lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim çalışmaları için bağış yapıyormuş.
Anlaşılan Konyamız yine üzerine düşeni yapıyor.
Allah birliğimizi ve dirliğimizi bozmasın, fitneye fırsat vermesin…