Kovid 19 sürecinde piyasaya sürülen ve pek de duyurusu yapılmayan Torku’nun NO ON gazlı içeceğini denedim geçenlerde. Özgün bir tat yakalamışlar; ne gazoza benziyor, ne kolaya ne de enerji içeceğine. Onlardan uzak bir yerde konumlanmış olsa da kendine özgü güzel bir tadı var. İçeceğin tadı birazcık kolalı jelibonu falan andırıyor. Bence piyasada gayet rahat yer edinir. Konya Şeker yine iyi bir iş başarmış.
Torku'nun hemen her ürününü beğeniyorum, tüketiyorum, aileme tükettiriyorum. Her şeyden önce güvenilir olduğu için tercih ediyorum. NO ON markası da şaşırtmadı, daha büyük ambalajlarla da piyasaya sürülmesi gerektiğini düşünüyorum.
Konya Şeker ekibi Ar-ge için çok çalışmış öğrendiğim kadarıyla. Recep Konuk da NO ON ile ilgili paylaşımında “Çok zaman aldı çünkü koruyucu, renklendirici, yapay ve sentetik içerik olmayan tüketicinin içi rahat ede ede içeceği bir gazlı içecek yapmak, bir içecek yapmaktan daha önemliydi” diyerek bunu belirtiyor zaten.
Recep Konuk’un da dediği gibi hakikaten de gazlı içecek yapmak kolay ama özgün olmak zor. Piyasadaki diğer içecek markalarına benzememiş NO ON. Özgün ve başarılı bir çalışma olmuş. Başarılar dilerim ürünün geleceği için.
Bu güzel dileklerimin devamında şimdi de bazı eleştirilerimi sunmam gerekiyor.
Bu güzel içecek Şubat-Mart aylarından beridir piyasadaymış fakat hem bir Konyalı olarak hem gazeteci olarak hem de Torku sever olarak ürünü daha 1 hafta önce keşfettim. Aylar önce piyasaya sunulup satışı yapılmış bir ürünün reklamı neden bu kadar gecikti merak ediyorum. Bir de neden ürünün reklamını bu şekilde yapma gereksinimi hissetmişler anlam veremiyorum. Bence reklam çalışması başarısız…
Torku genelde reklam pazarlamasını çok iyi yapabilen bir marka halbuki. İşin doğrusu ürün satışa çıkmadan merak uyandırıcı reklam yapılması, piyasaya daha hızlı girilmesi noktasında etkili olurdu.
NO ON ile ilgili olarak yerel basına bir haber servisi yapılmaması da eksiklik bence. Dünyayı esir almış ABD menşeili içeceklere rakip olabilecek çapta bir ürün çıkarıyorsunuz ama bulunduğunuz şehrin basınının bundan haberi yok. Ben garipsedim bu durumu.
Torku başarılı bir marka. Tüketiciler artık isme değil, kaliteye ve güvenilirliğe önem veriyor. Piyasanın nabzını tutan Areda Piar’ın ‘Benim Markam’ araştırmasında da bunu bir kez daha gördük. Çikolatanın lideri de Torku oldu. Bu başarıyı da tebrik edelim.
Yine bir eleştiriyi de Torku’nun tedarik ağı ile ilgili olarak yapmam gerekiyor. Birkaç tane toptan gıdacı tanıdığımın bu konudaki şikayetlerini söylemezsem olmaz. Torku’nun peynirini, soğuk gıdalarını bulmakta ve erişmekte sıkıntı çekiyorlarmış. Fabrikadan talepte bulunduklarında ise ‘elimizde ürün yok’ cevabını alıyorlarmış. Hakikaten bu sıkıntıyı ben de yaşıyorum zaman zaman.
Torku ürünleri satan marketlerde aradığım ürünleri bulamadığım zamanlar oluyor. Bir iki markette aynı gün aynı ürünü bulamadığım için tedarik sıkıntısı olduğu kanaatine kapıldım. Bu konunun da çözülmesi gerekiyor.
Türk halkı Torku’ya büyük teveccüh gösteriyor, değer veriyor. Dolayısıyla aynı teveccühü Torku’dan görmek istiyor.
Bazı kafalar Torku markasını politik pencereden aşağılamaya çalışsa da bilinçli tüketiciler böyle sığ bahanelere sığınmıyor.
Torku markası sosyal medyada sık konuşulan bir marka. Bu bazen olumlu bazen de olumsuz anlamda ele alınabiliyor.
Son günlerde Torku parantezinde Konya Şeker ile ilgili olarak çeşitli paylaşımlar görüyorum. Bazı olumsuz ekonomik değerlendirmeler dikkatimi çekti.
Özellikle Konya Şeker’in borcunun yüksekliği ve son iki senedir zarar ettiği konusu yoğun bir şekilde tartışılıyor. Kangal ve Soma Termik Santralleri’nden sonra ekonomik tabloda olumsuz bir durum ortaya çıkmışa benziyor.
Herkes bu konuda bir yorum yapıyor. Konya Şeker’in ekonomik sıkıntı içine girdiğine dair çeşitli şayialar son günlerde kamuoyunda iyiden iyiye dolaşıyor.
İşin garip tarafı bu konuda yetkili bir ağızdan açıklama yapan da yok. Hem marka güvenilirliği hem de çiftçilerin kafa karışıklığının giderilmesi açısından bu konulara bir açıklık getirmenin gerekli olduğunu kesinlikle düşünüyorum.
Bence Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’un basın toplantısı düzenleyip bu konuda hem basını hem de kamuoyunu tatmin edici ölçüde bilgilendirmesi gerekiyor. Bu konuda neden bu kadar sessiz kalınıyor bilemiyorum. Yoksa sosyal medyada konuşulan iddialar doğru da o yüzden mi sessiz kalınıyor? Sessiz kalmak kabullenmek anlamına geldiği için siz de ister istemez öyle düşünmez misiniz?
Konya Şeker bizim malımız. Çiftçimizin emeği, şehrimizin gurur vesilesi. Eğer bir sıkıntı varsa bunu şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşmak gereklidir…