Cumartesi günü Konya, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı ağırladı.
Elimizden geldiği kadarıyla programı takip etmeye çalıştık.
Prof. Dr. Ali Erbaş, Kıbrıs’tan biraz gecikmeli olarak geldi Konya’ya. Aslında Kapu Camii’nde öğle namazında vaaz verecekti. Oradan da Konya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde düzenlenecek olan Hafızlık İcazet Programı’na katılacaktı.
Programdaki aksama nedeniyle Hafızlık İcazet Programı’na, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşleyen katıldı.
Türkiye’de bir ilk yaşandı.
Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, güzel bir hikayenin kapısını araladı. Hapse düşmeden önce Kur'an-ı Kerim'in harflerini dahi bilmeyen bir hükümlü, cezaevinde hafız olmayı başardı.
Uzun yıllar kendi hakikatinden uzak yaşamıştı. Suça karışmış, cezaevine düşmüştü. Ama onun mahkumluğu, bambaşka bir hikayenin kapısını araladı.
Madde bağımlısı bir gencin hikâyesiydi aslında bu…
Bir hükümlünün hayatı, cezaevinde açılan "Kuran-ı Kerim'i Öğrenme Kursu" ile değişti.
Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda Kur'an eğitimine sıfırdan başlayan hükümlü, kutsal kitabın tamamını ezberlemeyi başardı.
Genç yaşında cezaevine giren Abdulkadir Geylani Tekgöz, "Kim derdi ki, cezaevi benim rabbimle buluşma noktam olacaktı? Şerre hayrı gizleyen, emrini önce zihnime sonra gönlüme nakşeden rabbime sonsuz şükürler olsun. "Bırakın hafızlık kelimesini, 'elif' 'be'yi bile bilmeyen ben şimdi rabbimin izniyle kuranı zihnimde taşımakla şereflendim" diyerek duygularını anlattı.
Böyle ulvi bir işe imkan sağlayan Konya İl Müftülüğü’ne ve Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na helal olsun.
Helal olsun mapushaneyi Medrese-i Yusufiye belleyenlere.
ALİ ERBAŞ, POÇANOĞLU’NU TALTİF ETTİ
Gece saatlerinde MÜSİAD Konya tarafından düzenlenen sahur programına da katıldık.
Ahmet Sorgun’un konuşması dikkat çekiciydi. Sorgun’un konuşması esnasında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın vücut dili ve tepkileri daha da dikkat çekiciydi.
Sorgun, yukarıda bahsettiğim Hafızlık İcazet Programı’na atıfta bulunarak Erbaş’a ‘Keşke siz de katılabilseydiniz’ diyerek serzenişte bulundu.
Sorgun, Konya E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki Kuran-ı Kerim'i Öğrenme Kursu’ndan bahsettiği sırada Ali Erbaş, tebessümle Ahmet Poçanoğlu’nun yüzüne bakarak kafasıyla ve gözleriyle onu taltif etti. O sırada Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz’da Poçanoğlu’nun sırtını sıvazladı.
Sorgun, ‘Güle oynaya camiye gel’ projesinden bahsederek, bir anısını anlattı. Meram’daki Mevlana Camii’nde sabah namazında 96 çocuk ve benim gibi 4 ihtiyar sabah namazı kıldık dedi. Konya Büyükşehir Belediyesi’ne ve İl Müftülüğü’ne teşekkür etti.
Aynı sahne yine yaşandı. Ali Erbaş bir kez daha güçlü bir tebessümle ve alkışla Poçanoğlu’nu tebrik etti.
Diyanet İşleri Ali Erbaş, gününün bu kadar yoğun geçmesine rağmen sahnede de çok güçlü bir konuşma yaptı.
Özellikle zekat ve sigara konusunda bolca uyarılarda bulundu.
PROTOKOLÜ GÜLDÜREN O DUA NEYDİ?
Sahur programının ardından, İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu bir yemek duası yaptı.
Dua sırasında tüm salonu ve özellikle de protokolü hayli gülümseten bir olay oldu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sigara konusunda o kadar keskin bir konuşma yaptı ki; sanırım Ahmet Poçanoğlu da hayli etkilenmiş.
Yemek duasının sonunda, ‘Allah’ım; bizi kazadan, beladan, nifaktan, fitneden, şeytanın şerrinden ve sigaradan muhafaza eyle’ deyince tüm salonda gülüşmeler başladı.
Amin o zaman…