Konya’nın birbirinden özel birçok mahallesi bulunuyor. Bunlardan biri olan Sarayönü İlçesine bağlı Kurşunlu Mahallesi, Konya’ya 40 kilometre uzaklıkta bir mesafede yer alıyor. Mahalle hakkındaki tüm bilgileri Kurşunlu Mahalle Muhtarı Sinan Çelik, gazetemize özel anlattı.
‘1070 NÜFUSA SAHİP’
Muhtar Çelik, sözlerine şu şekilde başladı; “1070 kişilik bir nüfusa sahibiyiz. Konya’ya yaklaşık olarak 40 kilometre uzaklığında yer alıyor. Mahalle sakinlerimiz genellikle Konya’da çalışıyor. Yazar ayları nüfusumuz artıyor. Konya’daki hemşerilerimiz yaz aylarında mutlaka mahallesinde oluyor. Genellikle sanayi alanında geçimlerini sağlıyorlar. Tarım ve hayvancılıkta var. Kuru tarım yapılıyor.”
‘LADİK HALILARI YAPILIYORDU’
Önceden Ladik halılarının bu mahallede de yapıldığını dile getiren Çelik, “Mahallemizin 300 yıllık bir muhtarlık geçmişi var. Daha öncesinde yaylaydı. Önceden burada Ladik Halıları yapılıyordu. Genç kızlarımız okul sonrasında halıcılık yapıyorlardı. Halıcılık kooperatiflerimiz de vardı. Ama şu anda sanayicilik ön plana çıktı. Bunlardan da yüzde 70’i plastik ambalaj üzerine üretim yayılıyor.” şeklinde konuştu.
‘YEŞİL BİR MAHALLE’
Mahallenin doğası hakkında bilgiler veren Çelik, “Beypınarı, Dedempınarı gibi mesire yerlerimiz var. Dışarıdan gelen vatandaşlarımız ya da mahalle sakinlerimiz buralarda piknik yapıyorlar. Açık hava ve suyunun güzel olması sebebiyle tercih ediliyor. Mahallemiz yeşil, insanları ise şirin ve tatlı dillidir.” dedi.
‘KENDİ DOĞAL SUYU VAR’
Çelik, yapılan yatırımları şu şekilde anlattı; “5 yıl önce halkımızın teveccühü ile muhtarlık yönetimindeyim. Önceden suyumuz yoktu. Dağda kaynak sularımız vardı. Bu suyu Konya büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay ve KOSKİ Genel Müdürümüz mahallemize kazandırdılar. Doğal, Beypınarı dediğimiz suyu içmeye başladık. Artezyen kuyularını bıraktık. Enerjiden tasarruf edilerek bir yatırım yapıldı. Çok eski bir camimize de tadilat yapıldı. İbadete tekrar açılacak. Bunun dışında bal ormanı da yapılıyor.”
‘650 YILLIK AĞAÇ VAR’
Mahalle sınırlarında bulunan anıt ağacını anlatan Çelik, “Mahallemizde bir anıt ağacımız var. Çevre Bakanlığımızdaki kayıtlarımıza göre 650 yıllık bir tarihi var. Bu ağaç sadece bu mahallede var. Başka bir yerde yok. Dede Ardıç deniyor. Koruma altında. Gövdesi 4-5 insanın kulacı ile kavuşturamayacağı bir genişlikte. Daha önce burada yatır varmış. Ama henüz tespit edilemedi. O yatırın anısına ağacın dikilerek, günümüze kadar korunduğu rivayet ediliyor. Gövdesi ve dallarıyla oldukça geniş bir alanı kapsıyor.” diye aktardı.
‘EN ÇOK BU SOY İSİMLER VAR’
Çelik, mahalledeki köklü ailelerden ve en çok kullanılan soy isimlerden şu şekilde bahsetti; “Mahallemizde göç eden ilk, köklü ailelerimiz Hemekoğulları, Memişoğulları ve Hacıalioğulları’dır. Zamanında 3 tane sülale gelmiş. En fazla Hemek, Küçükhemek, Büyükhemek, Keleş, Küçükkeleş, Büyükkeleş, Köroğlu gibi soy isimler kullanılıyor.”
‘TAŞRA MUHTARLARI HER ŞEYİ TAKİP EDİYOR’
Taşra muhtarlarının her detayla ilgilendiğini dile getiren Çelik, “Bugün de 19 Ekim Muhtarlar Günü. Bu sebeple ben de gördüğüm, değişmesini arzu ettiğim bir durumdan bahsetmek istedim. Taşra mahallelerinin merkezden ayrı değerlendirilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Taşra mahallesindeki bir muhtar, nerede ne var, nerenin yolu bozuk, nerede elektrik yok, dışarıdan gelen misafirlerin önderliğini yapma gibi birçok detayı takip etmek zorunda. Ama merkez mahallesindeki bir muhtar tüm bunları takip etmek zorunda değil. Bu yüzden taşra muhtarlarıklarımızın hem bunları yapacak bütçesi hem de koruması olmalı. Eski köy kanunundaki haklar, taşra mahallelerindeki muhtarlıklara verilmesinin daha doğru olacağını ön görüyorum. Çünkü sıkıntılar yaşıyoruz.” dedi.
İŞTE İSİM RİVAYETLERİ!
Mahallenin adının nereden geldiğini anlatan Çelik, şu şekilde konuştu; “Kurşunlu Mahallesi’nin adını nerden aldığına dair bilinen iki tane rivayet var. Bu rivayetlerden birincisi şöyle; Kurşunlu, Ladik’ten bölünme bir mahalledir. Yüzyıllar önce yayla olarak Ladik’e gidiliyormuş. ‘Kurşunlu nerede?’ sorusunun cevabı ‘bir kurşun atımı yerde’ olarak veriliyormuş. Mesafe yakınlığını belirtmek için böyle bir cümle kullanılmış. İkinci rivayet ise şu şekilde; çok eski tarihlerde cıva ve kurşun üretimi yapılıyormuş. Kurşun madenlerinin olması sebebiyle bu isim söylenmiş. Ağırlıklı olarak birinci rivayete inanılıyor.