Referandumu bitirdik, normal gündemimize döndük Allah’a şükür…
Artık bir süre oy pusulası görmek istemiyoruz milletçe… Milletten yetki; idam işini de kendi aranızda halledin…
Benim kararım belli; İdam değil, Kısas’a kısas istiyorum… Ancak Evet-Hayır oylaması gösterdi ki Millet buna hazır değil…
Her neyse; Genel seçimlerde görüşelim İnşallah…
…
En güzeli gelen haberler üzerine yazmak; Rakibin kendi kalesine gol atması gibi…
Hem bedava hem de eğlenceli…
…
İlki, en son geleni…
“Konya’nın metro durakları belirlendi” haberi… Yani haber bu şekilde değildi, yatırımlar üzerineydi ve Konya için çok önemli yatırımlardan söz ediliyordu haberde… Ancak en çok dikkat çekeni ‘Metro’ başlığı altında olanıydı.
Başlıklar hep Metro ile ilgili atıldı; ‘Metro durakları belirlendi’ diye…
Tabi ki önce duraklar belirlenip sonra geçiş güzergahı belirlenmiyordur…
Normal prosedür veya süreç de böyle işliyordur belki ama,
Ben başlığı okuyunca tebessüm ettim…
Çünkü; İsminde anlaşılacağı üzere metro çok teknik terimler içermesi gerekiyormuş gibi geliyor insana… “Plan proje fizibilite hazır. Trenlerin hızlanma ve durma payları göz önünde bulundurulup sinüs, kosinüs ve tanjantını hesapladık ve zemin etüdü ile şehrin durumu da göz önünde bulundurunca geçiş güzergahlarının ve durakların şu şekilde olmasını öngördük” diye bir cümle beklerken bütün gazeteler hep beraber “Metro durakları belirlendi” diye haber yaptık…
Hal böyle olunca da aklıma şu sahne geldi;
Hala var mı bilmiyorum ama eskiden bazı köylerde eline sapana benzer ama daha büyük, üç uçlu bir sopayla su ararlardı… Sopanın iki ucu iki elle tutulur üçüncü ucu boşta kalırdı… Suyun olduğu yere gelince sopanın boştaki o üçüncü ucu hareket ederdi ve orası kazılırdı…
Genelde de su çıkardı ama! O ayrı…
Tebessümüm o yüzden…
Duraklar öyle belirlenmemiştir tabi ki, bu sadece benim hayal gücüm…
Ama şu da bir gerçek ki Metro durakları belirlenince metro gelmiş kadar sevindik tüm şehir olarak…
Yoksa bütün gazeteler aynı başlıkla duyurmazdı gelişmeyi…
Konya’ya hayırlı olsun…
…
İkincisi bir tarihi eser kaçakçılığı haberi… Altın suyuyla yazılmış bilmem kaç yıllık bir Tevrat yakalanmış… Haberin ayrıntıları önemli değil, zaten haberde hepsi geçiştirilmiş… Önemli olan ‘Değeri…’ Çünkü o kadar çok tekrar ettiler ki değerini insanın ‘Altın suyuyla yazılmış tarihi Tevrat’ işine giresi gelir…
Benim geldi şahsen…
Bu tip hataları çok yapıyoruz basın olarak… Haber mi veriyoruz? Yoksa kaçakçılığın reklamını mı yapıyoruz? Bende bilemedim…
Bu arada Tevrat’ın değeri 3 milyon dolarmış! Ama piyasa değeri… Piyasası neredeyse bunun?
İlgilenenlere…
…
Aynı hatayı uyuşturucu ile kaçak sigara haberlerinde de yapıyoruz… “Piyasa değeri 3 milyon- 5 milyon- 10 milyon lira değerinde” uyuşturucu ya da kaçak sigara…
Mübarek korkutuyor muyuz, özendiriyor muyuz? Ben de çözemiyorum…
“Tarihi eser işini tutturamazsanız o işe girin” der gibi…
…
Yeri gelmişken; Birde herhangi bir asayiş vakıasında ‘Adamlar daha emniyetten adliyeye sevk edilirken’ attığımız, “hırsızlar yakalandı” “Caniler yakayı ele verdi” “Gaspçıları parmağındaki yüzük ele verdi” gibi haberler…
Bir de üstüne ‘Suçu kesinleşinceye kadar herkes suçsuzdur” edebiyatı yaparız…
…
“Şehit ve Gazi ailelerine yemek”
Seydişehir’den gelen bir haberde bu başlık vardı… Başkasını bilmem ama bu haber başlığı beni bile rencide etti… Neresinden tutsan elinde kalan türden…
Bir iyilik yaptınız, bari ‘Buluştuk’ ‘Bir araya geldik’ diye başlık atın…
Biraz dikkat… Rencide etmenin anlamı yok…
…
Son olarak Derebucak;
Büyük bir firma dağıtılsın diye kıyafet göndermiş… Sende dağıtmışsın… Hepsi bu… Bunun bir haber değeri yok… Varsa da fotoğraf çekip ajansa verecek bir ‘değeri’ yok… Şimdi bunun fotoğrafını çekip dağıttık diye haber yapmanın anlamı ne ki? Alan sen değilsin veren de sen değilsin… Fotoğrafta rencide etmemek için çocukları sildik, reklam olmasın diye gönderen firmayı sildik, iyilik söylenmez düsturunca dağıtıma aracı olanları da sildik, ortaya bu görüntü çıktı…
Fotonun hiçbir haber değeri yok yani…
Her neyse, hatırlatayım; Kültürümüz bir elin verdiğini diğeri bilmeyecek… Haberle değil diğer el tüm Konya duysun istemişler… Hem de ürünleri gönderen başka firma… Bari açıklama yapmasaydınız…
Bravo habere…