Malum üniversiteler açılmaya başlıyor tek tek…
“Üniversiteler Kenti Konya” edebiyatı dinleyeceğiz bir süreliğine…
Haklılar da bir taraftan tabi; 5 üniversitemiz var dile kolay… Hepsi de gelecek adına ümit veren kurumlar…
Ancak bu havayı atarken eskiden yani Osmanlı ve Selçuklu döneminde ne kadar üniversitesi vardı bu şehrin onu da anımsatmakta yarar var…
Mesela Selçuklular döneminde 17 Üniversitesi var Konya’nın…
Ama o zaman Başkent’ti.
Evet bende onu söylüyorum; O zaman Başkent’ti, şimdi değil…
…
En sevdiğim kısım bu; söylemiştim
Numune hastanesinin bitiriliş tarihi olarak ısrarla niye 29 Ekim tarihini veriyorsunuz diye… ‘O inşaat bitmez’ demiştim.
Şimdi yeni tarih verilmeye başlandı; 1 Ocak.
Bu sefer biter mi?
Hala “Belki…”
30 Mart deyip garantiye alsak ne olur?
…
Türkiye’nin en zengin illeri sıralamasında gözlerimiz yine Konya’yı aradı.
Nasıl bir yastıksa bu…
…
‘Türkiye’nin geçim derdi var seçim değil’ dedi Seçim İşlerinin en başındaki isim.
Seçimden geçinen bunca insan varken daha ne kadar dayanabilir bilemiyorum…
Aday adayların bir üç yıl daha bekleyemeyecek kadar umutlu ve sabırsız bu aralar…
…
FETÖ ile mücadele için; “At iziyle, it izi birbirine karıştı” deniyor sürekli…
O kadar da değil…
Atlarla, itler birbirine karışmış durumda, ne izi…
Onları ayırabiliyorsan dönemin en ferasetli adamısındır vesselam… Korkma.
…
Haberlere dikkat edin;
Türkiye’nin neresinde bir operasyon düzenlenirse düzenlensin ucu Konya’ya muhakkak dokunuyor…
Bu işin başında mıyız, sonunda mıyız? Bilemedim…
Başında olsak operasyonlar burada olur, tutuklamalar orada…
Sonunda olsak Türkiye’deki her operasyonun bir ucu buradan çıkmaz…
Bir garip denklem…
…
Mesela Haber; Ödemiş FETÖ’nün merkeziymiş.
Gerekçe; Yılda 20 milyon toplanıyormuş bir zamanlar…
Konya’nın en küçük mahallesinde toplanıyor halbuki o kadar para.
Pe ki o zaman Konya örgütün neyi oluyor?
…
Tabi bu ‘Konya’da her kurumda ve iş dünyasında yapılan operasyonların bütün Türkiye’den daha fazla olmasının gerekçesini de açıklar mı bilmiyorum?
…
Adam Fetö’yü ne kadar sevdiğini anlatmış ifadesinde. Sosyal Medyada herkes kızgın…
Kızmayın…
Asıl kızılacaklar; Ne kadar çok nefret ettiğini söyleyip, ona hizmet için çalışanlar…
Ülke altımızdan kayar gider haberimiz olmaz…
Bırakın sevenler sevdiğini söylesin…
….
Milletvekillerinin Penisilvanya’da ki fotoğrafları niye şimdi çıktı diye düşünülebilir.
Bizim Hocaların ki neden çıktıysa ondan tabi. Fitne ve kafa karıştırmak için…
Ha bir de fazladan erken seçim ihtimalinin her an gündemde kalmasını sağlamak için tabi…
…
Bizim mahallenin en çok sevdiği geyik;
“Bir İngiliz 1000 yıl önce yazılan bir eseri anlıyor, biz 100 yıl öncesine yabancıyız”
Basılan bütün eserleri bitirdi sıra bin yıl öncesine geldi sanırsın. Günlük gazeteleri okumaktan aciz insanlar gözü bin yıl öncesine dikti. Ne bulacağız; “Dünyayı yönetme ve idare etme sanatını mı?”
Napalım; Alfabeyi mi değiştirelim…
O zaman bir gecede Alfabeyi değiştirip herkesi okuma yazma bilmez hale getirenlerden ne farkınız kalır…
…
Alfabe değişse KOP’a yazık olur zaten…
O kadar sınırlı imkanlarla, milyonlarca kişiye nasıl yeni alfabeyi öğretirler ki…
…
Konyalı bir çiftçi bir kilodan fazla ağırlıkta domates yetiştiriyormuş…
Övünüp sevinelim mi? Yoksa üzülüp kızalım mı bilemedim?
Organik olmanın da bir sınırı yok mu?
…
Sıkıntı şu;
CHP’nin ayarı yok…
Konya’nın, Türkiye’nin hatta Dünya’nın en önemli konuları hakkında tek kelime duyamayacağınız CHP’liler olayın geçtiği yerde toplanamayacaklarsa bile bir masanın etrafını kuşatıp nutuklar atıyor. Ülkenin geleceği için en önemli olaylarda ya da dünyanın titreten vakıalarda iki laf edemeyenler çocuk parkları, kadın şortları, belediye otobüsleri hakkında destan yazıyorlar…
Tabi kendileri kaybediyor, üzülmüyoruz tabi. Seviniyoruz. Allah bu gidişatlarıyla bu ülkeye bir daha CHP iktidarı göstermeyecek diye…
İyi, düzeyli ve kaliteli bir muhalefet eksikliğinden ülke kaybediyor, ona üzülüyoruz…
…
Hayvan sevgisinde son nokta;
Bir Profesör kedisini öldüren köpeği bıçakladı.