Ramazan’ı oruçla geçirenlerin ödülüdür bayram. Ramazan Bayram’ı Konya’da Bakan Ahmet Davuoğlu’nun da katıldığı programlarla daha bir güzel geçti.
Tarihi namazgahta kılınan namazda 10 bin kişi olmasa da, bir başlangıç için çok isabetli bir tercih oldu orası. Şehir protokolünün Bakan Davutoğlu ile aynı safta namaz kılması Konya’nın özlediği bir görüntüydü.
Şehrin Bayramlaşması her bayram da olduğu gibi MKM’de yapıldı. 300-350 kişinin katılımının olduğu bu bayramlaşma protokol üyelerinin bayramının nerdeyse yarısı demek. Bu kadar insanla bir anda bayramlaşmak büyük bir zaman kazancı sağlıyor herkese.
MKM’de bayramlaşma ikram masaları etrafında özel sohbetlerle devam etti. Selçuklu Belediye Başkanı U.İbrahim Altay program boyunca aynı özel bir ekiple sohbete devam etti. Gerekçesini sonradan anladık. O heyet Konya’da girilen tüm seçimlerde kime taraf olmuşsa o kazanıyormuş. Başkan Altay’da neredeyse bir yıl kalan seçimleri için işi şimdiden sağlam tutmaya başlamış.
Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli ordaydı ama oldukça sessizdi. Ramazan sakinliğine verdik bu sessizliğini. Meram Başkanı Serdar Kalaycı ise o bayramlaşma da yoktu. Başkan Altay ile hemen yorum yapmaya başladık. “ Gece yarılarına kadar Uğur Işılak konseri vardı. Sahura kadar ayakta kalmışlardır. Sabah namazı yatınca kalkamamıştır. O, bugünü de Ramazan sanıyordur, oysa Şevval ve Bayram. Kalkınca öğrenir bayram olduğunu” diye şakayla karışık tahminler yaptık.
Başkan Tahir Akyürek ise Mehir Vakfı Başkanı Mustafa Özdemir’le ilginç bir sohbetteydi. Haliyle geçen hafta Başbakan Erdoğan’ın elinden ödül olan ikisiydi. Konya’ya hafif tepeden bakmaları normal. Başkan Akyürek, Mustafa Özdemir’i Van düğünü ile ilgili orada tebrik etti, Özdemir’i Emine Erdoğan’ın takdirine işaret etti, sanki “bundan sonra Emine Hanım’la işlerimizi sen halledersin” der gibiydi.
Konya milletvekili Mustafa Kabakçı ise kameralar kapatılınca özel şeyler söyleyecekti. Sonra konuşmaktan vazgeçti. Ancak bana söyledi; “Bu şehirdeki bütün sitelerin duvarlarını yıkıp, halkla elitleri kaynaştırmak lazım.” Tabi öncesinde birkaç cümle daha var.
Bayramın ikinci günü, şehit ve gazi aileleri için Bakan Davutoğlu Valilik konutunda kahvaltı verdi. 700 civarında katılımcı için unutulmayacak bir bayram günüydü. Bakan Davutoğlu orada yine yüreklere hitap etti. Kendisini tüm şehit yakınları için bir oğul, bir baba, bir kardeş olarak tanımlaması gerçekten o kadar samimiydi ki, bunu sesisin titremesinden anlayabiliyorsunuz. Birde “Beni Konyalı Ahmet olarak bilin, öyle düşünün, öyle seslenin” demesi de çok hoştu.
Orada Hint Denizinde yeni egemenlik kazanmış Komor Adaları devlet başkanının, “Burası sizin lütfen bir temsilcilik açın” isteğine Bakan Davutoğlu’nun hemen cevap vermesi ve şuan orada Türk bayrağının dalgalandığını söylemesi, benim unutmadığım cümlelerdi.
Aslında acı bir bayram sonu için belki de yazımız daha farklı olmalıydı. Ancak Türkiye, herkesin istediği oyuna gelmeyecek ve sağduyusunu koruyacak büyük bir ülke. Bu vesile ile Gaziantep, Hakkari ve Uludere’de şehit olanlara Allah’tan rahmet, 75 milyona başsağlığı diliyorum.