Bilindiği gibi ülke ekonomilerinin olmazsa olmazlarından biri de tarımdır.
Gelişmiş ülkelere bakıldığında tarım her zaman önemini korumuştur.
Konya gelişmeyi her alanda her geçen gün sürdürüyor. Ama bu gelişmişlik tarıma olan bağlılığımızı tam anlamda bitirmedi ve tarımla beraber oluyor.
Konya da Türkiye’nin tahıl ambarı durumunda.
Sanayiniz de gelişse, ithalat, ihracat rekorları da kırsanız Konya’nın temel ekonomik dinamiği tarımdır.
Konya’nın gelişmesiyle birlikte haliyle Konya’nın tarımı da gelişiyor. Teknoloji ile tarım aletleri de ekilen ürünlerde değişiyor.
Gelişen teknoloji nasıl tarımda olmalıysa çiftçiler olmadan da olmaz.
Ama nedendir bilinmez çiftçilere karşı kullanılan tavır hiç değişmiyor.
Nedense zorlukları hep çiftçiler çekiyor ve bu işin kaymağını da çiftçilerin yanındaymış gibi görünen simsarlar yiyorlar.
O simsarlar şunu unutuyorlar. Çiftçi olmadan, siz zaten olmazsınız.
Çiftçi olmadan tohumlar, ilaçlar, ürünler, makinalar ne işe yarayacak.
Asıl toprağı işleyen, onu eken, biçen çiftçidir. Üretmeden ne yapabilirsiniz. Sonra da verimli topraklarımızla sadece Konya kadar olan ülkelerden ithalat yapılır hale gelinir.
Bazı işler masa başında direktif vermekle de olmaz. O yüzden çiftçi sahada olduğu gibi çiftçileri temsil eden kuruluşların yönetimlerde de olması gerekiyor.
Örneğin Mühendis olmanız bu işin okulunu okumanız, sizin her şeyi bildiğiniz ve bu işin zorluğunu çeken insanların bir şey bilmediği anlamına gelmez.
Çiftçinin üzerinden milyonlar kazanıp sonra da onları hor görmek de kimseye yakışmaz.
Çiftçilere okey masasında taş çizerek de bir şey kazandıramazsınız.
Bunun için çiftçinin sorunlarına çözüm aramanız gerekiyor. Bulmayı geçtim aransa dahi yeter ama bu kimin umurunda.
Bugüne kadar koltuklarda oturup o küçümsediğiniz çiftçi için ne yaptığınızdır önemli olan.
Medyayı kullanıp bugüne kadar sanki önemli projeler üretmiş gibi yine aday olmakla da olmuyor bu işler. Bu koltuk işgalinden başka bir şey olmaz.
Ağaçtan düşenin halini en iyi ağaçtan düşen bilirmiş. O yüzdendir ki bir çiftçinin halinden, sorunlarından en iyi çiftçiler anlar.
Bunu da unutmamak gerekiyor.
Çiftçiliği bilen biri olarak, konuşmakla çiftçinin sorunları çözülmez diyorum.