Haber, salı günü ajanslarda yoğun bir şekilde, çarşamba günü ise nerede ise bütün gazetelerde vardı.
Haberleri birkaç defa okudum, yanlış anlamayayım ve yanlış yazmayayım diye, bugün neticede bu konuyu değerlendirmeye çalışacağız.
Öncelikle şunu belirtelim, bu tür kurumların haberleri, o firma reklam verdiği için haber yapıldığından nedense Konya’da gazetecileri fazla ilgilendirmiyor.
Köşe yazılarına baktım, konuyu yazmaya değer bulmamışlar her halde, zira hiçbir köşede konuyla ilgili bir yazı yoktu…
Oysa Kombassan Konya’nın ticaret ve sanayi tarihinde yer alacak çok önemli bir kurumdur, onun İMKB’de işlem görecek olması sıradan bir olay değil ki. Kombassan’ın piyasa değerinin 1.45 milyar lira seviyesinde olması bekleniyor. 17 liradan serbest marjla (talebe göre fiyat artar ya da eksilir) işlem görecekmiş.
Kombassan bugün 85,4 milyon lira sermaye ile İMKB’de işleme merhaba diyor. Yani İMKB’nin gongu bugün Kombassan için çınlayacak, bizim Kombassan için…
Sanayi ve ticaret kültürümüz, genelde İktisatçılarımızın, sosyologlarımızın batı mantalitesiyle baktığı bir alandır ve bu kaynaktan anlaşılmaya çalışılır. Hepsinin “sanayi devrimi” algısı ve beklentisi vardır. Ve ülkemizde sanayileşmenin oluşması için bir “sanayi devrimi” beklerler. Onların algısına göre Fransa’da, İngiltere’de ne yaşanmışsa bizde de o yaşanmalıdır.
Ama tabi öyle olmayacak… Çok net ifade edelim Konya’nın Anadolu’nun sanayi devrimi Kombassan’dır.
“Bir sürü hata yapıldı, şu hissedarlar meselesi falan” diye düşünebilirsiniz. Bence bütün bunları boş verin, hatalar elbette oldu ama tarih Kombassan’ı sivil sanayinin gelişiminin öncüsü bir iki firmadan birisi olarak yazacaktır.
Yenilgiler, başarılar, Anadolu’da nasıl üretim yapılır? Üretim bantları nasıl oluşturulur? Makine nasıl alınır? Nasıl makine üretilir? Otomasyon, iletişim, yönetim, hizmet sektöründe dindarların var oluş mücadelesi, perakende sektörü gibi konuların tamamında Kombassan tecrübesini görebilirsiniz.
Bir başka açıdan ise Kombassan benim dünyamda hep cesareti simgeler. Kombassan kuruluncaya kadar Konya’daki bütün orta ve büyük sanayi işletmeleri devletindi. Genelde bizim Anadolu sanayicimiz en fazla gıda sektöründe olabiliyordu. Üretim birçok alanda ilkel yöntemle yapılıyordu.
Ama Kombassan ansızın çıktı ve makine sanayinde, otelcilikte, Afra ile perakende sektöründe, bırakın Konya’yı Türkiye’nin devi haline gelinebileceğini gösterdi.
Bazı alanlarda hatalar yapılmadı mı? Yapıldı elbette ve bugüne gelindi.
Bugün hatalardan ders çıkarmış, ayağını yere sağlam basan, yöneticilerini kendisi yetiştirebilen, kendi sistemi olan, medyayı, satışı, finansı modern usullerle kontrol eden, bünyesinde çalışanların o firmada olmaktan onur duyduğu koskocaman bir holding Kombassan… Dünya devi bir Konyalı…
Kombassan’ın Romanya’dan aldığı rulman fabrikası belki Türk sanayicisinin yurt dışında aldığı ilk fabrikalardan birisidir.
Anadolu sanayicisi, Avrupa’ya, Afrika’ya, Asya’ya Kombassan ile açılmayı öğrendi. Cesaretle yatırım yapıldı, tecrübeler elde edildi. Bir dış ticaret mantığı geliştirildi.
Elbette ABD’de ki gibi satın almaların yapıldığı ülkelerle birlikte eminim ciddi paralarda kaybedilmiştir. İşin özü ne kadar para kazanıldı ya da kaybedildi ben bilemiyorum. Bildiğim oralardaki yanlışlardan bugün yüz ülkeye ihracat yapan bir deneyimin kazanılmasıdır.
Kombassan bugün yoluna başı dik bir şekilde Haşim Şahin beyin kaptanlığında devam etmektedir. İyi yönetilmektedir.
Yöneticileri Ahmet Şan gibi, deneyimli ve başarılı insanlardan oluşmaktadır.
PVC sektöründe, kâğıt sektöründe, gıda sektöründe, otelcilik sektöründe, inşaat sektöründe, makine sektöründe, Türkiye’de söz sahibi dev bir holding Kombassan İMKB’ye açılıyor.
Bu vatanın dünyada anılan markası olabilmek için, 8 sektör, 18 şirket, 6000 çalışan, 100 ülkeye ihracat, 30 yurtiçi, 2 yurtdışı tesis, Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu içinde 6 şirket ile yarınlara yürüyüşünde Kombassan’a başarı, muvaffakiyet ve tevfik diliyoruz.
Zümrüt’te TRT Faciası
Zümrüt faciasını hatırlamayanınız yoktur, sabahlara akşamlara kadar televizyon ekranından bu hüzünlü hadiseyi anlatmıştık. O süreçte ben aslında canlı yayında kalma rekoru kırmıştım. Kon TV’de değerli dostum Koray Candan olay yerinde ben ise stüdyoda zaman zaman 20 saati bulan bir yayın yapmıştık. TRT bizi görememiş, yoksa sadece bir grubu mu görmüş?
Bilmiyorum Kon TV’ye gidildi mi Zümrüt belgeseli için, zira o günlerde birileri olayın manşetlerden takip edildiğini zannediyorsa yanılıyor, bırakın Konya’yı bütün Türkiye Zümrüt faciasını Kon TV’den takip ediyordu. Neyse umarım birileri TRT’nin Konya’ya baktığı açıyı biraz daha genele almalarını sağlar…