Bu Gezi Parkı kirli oyununda 8 Alman vakfı protestoların bitmemesi için eylemcilere kol kanat germiş. Daha önce terör örgütlerine yardım yaptığı ifade edilen bu vakıflar, eylemcilerin gıda sorunu yaşamaması için Taksim Meydanı’na sürekli yemek servisi yapmışlar.
28 Şubatta Anadolu Sermayesine karşı alternatif olarak sunulan Migros’un kamyonları kişisel ihtiyaç maddelerini Taksim’e boşaltmış. Devletimize, milletimize karşı kalkışma yapan, polise saldıran, araç yakan, kamu mallarına saldıran eşkıyaların yemek ihtiyacını Migros karşılamış. Sarhoş olma, ayyaş kalma sponsoru ise Anadolu Grup’muş. Bu grup da kamyonlarla Taksim’e alkol sevkiyatı yapmış.
Fırsatçı bazı reklam ajansı, sosyal medya ajansı, yayınevi, twitter ve blog yazarları, organize bir şekilde #direngeziparkı hastag’i ile toplumu kışkırtmış. Yüz binden fazla takipçisi olan Alemşah Öztürk, Mehmet Ali Alabora, Cem Batu, Ari Levi, Uğur Şeker gibi isimler sosyal medyada kışkırtıcı paylaşımlar yaparak bu millete düşman olduklarını ilan eden isimler arasına girmişler. McCann Ericson ajansı, Öykü ajans Necati Özkan, Vietnam, 4129, Promoqube, Projecthouse, Plasenta, C Section, Rabarba, NetFrog gibi bazı ajansların yöneticileri ve çalışanları aktif olarak sokak eylemlerini kışkırtmış.
Uluslararası reklam tekellerinin Türkiye›deki uzantıları olan ElmaAltShift, MediaCat, SikkoDigital, Pazarlamasyon, ElmaElma ve Alametifarika gibi reklam ajansları, #DirenGeziParkı başlığı altında internet gençliğini hedef seçmişler; çarpıcı slogan ve afişler üretmişler. Taksim›de toplanan gençleri gaza getirmişler.
Ayrıca dün Yeni Şafak Gazetesinde yer aldı, Washington’daki en etkin İsrail kuruluşu American Enterprise Institute’nin, ABD’li ‘NeoCon’larla Şubat ayında olası bir ‘İstanbul İsyanı’nı masaya yatırdığı ortaya çıktı. 6 Türk’ün de yer aldığı simülasyonda Taksim Meydanı’nı Tahrirleştirme senaryoları tartışılmış.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘3 ay önceden bilgimiz vardı’ dediği durum işte bu. Yahudi lobisi AIPAC’in desteğiyle faaliyetlerini sürdüren Amerikan Girişimcilik Enstitüsü’nde (American Enterprise Institute, AEI) geçtiğimiz şubat ayında yapılan toplantıda ‹apolitik Türk gençliğini sokağa indirerek canlı tutmak’ için ‹İstanbul İsyanı’ senaryosu masaya yatırılmış. AK Parti Hükümeti›nin faaliyetleri ve Türkiye›nin son 10 yılının ele alındığı toplantının katılımcıları ise ‘Ortadoğu’ denildiğinde dünya çapında tanıdık isimler olan NeoCon›lar: Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz, Bernard Lewis, Elliot Abrams, Richard Perle, John Bolton, William Kristol ve Douglas Feith.
2007 yılında dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’nun öldürülüp Taksim’de büyük bir bombanın patlatılması gibi senaryoların tartışıldığı Hudson Enstitüsü’ne de (Hudson Institute) danışmanlık yapan Amerikan yeni-muhafazakar lobisinin simge isimleri, şubat ayındaki oturumda tam anlamıyla Türkiye’yi Mısır’a benzetmenin provasını konuşmuşlar.
Amerikan Girişimcilik Enstitüsü’nün ev sahipliğindeki toplantıya Türkiye›den de 6 isim katılırken, oturumda adeta bugünlerde İstanbul’da meydana gelen olayların simülasyonu yapılmış.
Hani Kılıçdaroğlu diyor ya, “Taksim artık dünyanın özgürlük meydanlarındandır”... Anlaşılıyor ki bunun talimatı da ABD’den gelmiş. O gün masanın etrafındaki isimlerden biri, Taksim Meydanı›nı Tahrir›e çevirerek dünya kamuoyuna ‘Türk Baharı› izleniminin verilebileceğini şu ifadelerle anlatmış: ‘Dünyadaki her meydanın bir kimliği var. Taksim, 1 Mayıs olayları ile anılıyor. Halkın büyük gösteriler yapması Taksim›’e bir kimlik kazandırır. O zaman Taksim de tıpkı bir Tahrir gibi kimlik kazanır...’
Ne yazık ki Kılıçdaroğlu bu kirli oyunda tam anlamıyla Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin Türkiye temsilcisi gibi davranmaktadır.
Dün İstanbul’da, Cumartesi gün de Ankara’da milyonların katıldığı mitinglerde görüldü, Şükürler Olsun bu millet kendi üzerinde bir oyun oynanmasına artık müsaade etmeyecek. Burada asıl olan sağduyumuzu, bizden olmayana saygımızı, birlikte yaşama bilincimizi geliştirmek ve ülkemizin üzerinde oyunlar oynamak isteyenler fırsat vermemektir.
Ve tabii ki Konya olarak Başbakanımızın yanında olduğumuzu dev bir mitinle dosta düşmana göstermemiz de elzem hale gelmiştir. Hey uyuyan güzeller, artık uyanma vakti, eğer siz uyanmazsanız bu uykunuz son uykunuz olacak, gözünüzü açtırmayacaklar bilesiniz...
Başbakanımızı 1 Milyon kişinin katılacağı bir miting için Konya’ya davet ediyoruz...