23-26 Mayıs tarihleri arasında sokağa çıkma yasağımız var.
Bayram ziyaretlerini, kaynaşmasını seven halkımıza yönelik alınan güzel bir tedbir.
Ancak alınan bu tedbirlerle inanılmaz çelişen bir türlü anlamlandıramadığım durumlarda var.
*
Büyükşehirlerde başta İstanbul, İzmir, Ankara ve Konya’da vaka sayısı ve virüs tehlikesi diğer illere göre nispeten daha fazla.
Bu illerde elbette önlemler daha sıkı olmalı.
Kalabalığa neden olacak, bayram, tören, alışveriş vs. durumlarından kaçınmamız gerekiyor.
Fakat bunu yapmayıp tam tersi AVM’leri dahi açıp ardından 2 gün yasak konulmasının mantığını ben hala çözemedim.
*
Riskin büyük olduğu şehirlerde de onların ilçelerinde de yasaklama ve kısıtlamalar aynı.
Mesela Konya bir büyükşehir ve risk oranı yüksek ancak Seydişehir’de bir o kadar temiz durumda.
Konya’da uygulanan tüm yasaklar ilçesi olduğu için Seydişehir’de de geçerli.
Konya’da yine AVM’ler var ve bu süreçte onlarda tekrar açıldı.
AVM’ye bir tane enfekte vatandaşın girmesi demek vaka sayısının artması dolayısı ile de bu yasaklama ve kısıtlama süreçlerinin uzaması demek.
E bu durumda Seydişehir’deki vatandaşın suçu ne?
*
Özel günler, bayram gibi durumlarda tüm ülke genelinde yasaklamaların olmasını destekliyorum.
Ancak geriye kalan günler için vaka durumuna göre esneklik tanımanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Konya’da vaka varken AVM açılacak kadar rahata bağlanıyor, Seydişehir’de vaka olmadığı halde buradaki vatandaş kısıtlamalarla hem psikolojik olarak çöküyor hem esnafı, işçisi etkileniyor.
Ayrıca tüm bunların yanında yasak sonrası sokaklar ana baba gününe dönüyor. Nereden tutsan elinde kalır öyle bir durum.
*
Bayramdan sonra iller ve ilçeler vaka durumlarına göre değerlendirilmeli, kısıtlamalarda o yönde yapılmalı.
Vaka olmayan ilçeler, Büyükşehire bağlı dahi olsa aynı uygulamalara tabii tutulmamalı.
Bunun yerine yapılacak olan belli…
Vaka olsun, olmasın yine maskesiz dolaşılmasına müsaade etmemeli, sosyal mesafe kuralına uymalı, bu kurallara uymayan vatandaşlara ibretlik cezalar verilerek bunu yaygın hale getirmeli ancak vaka olmayan il/ilçeye giriş çıkışlar konusunda sıkı tedbirler alınmalı. Alınmalı ki risk oranları azaltılarak yasaklar konusunda esnetilsin.
Yoksa vaka olmadığı halde bu insanları evlerine hapsetmeye devam edersek virüsten etkilenmeseler dahi bu pandemi sonrası insanlarda ciddi ruhsal sıkıntılar baş gösterecek.