Sezon başında mevcut kadronun yeterli olmayacağını düşünüp, Bajic haricinde bir as forvete daha ihtiyacın olduğunu söyleyenler vardı. Bir tarafta ise Bajic’i yeterli görüp Mücahit ve Erdon gibi gençlere güvenilmesi gerektiğini düşünenler… Ben aslına bakarsanız, birçok kişi gibi ikinci gruptaydım… Ancak şu an düşüncemde ne derece hatalı olduğumu fark ediyorum…
Herkes gibi futbolcuya değil, takım oyununa dayalı bir sistemin başarılı olacağı kanaatindeydim. Kanaatim yine değişmedi. Ancak takım oyunu oynayacak olan futbolcuların bekleneni verememesi planları alt üst etti.
Çok transfer yapmadan ya da oyuncu göndererek mali dengelerin korunması planı tutmadı. Kaybedilen maçlarda Konyaspor’un kasasına 1 kuruş girmedi. Masraf ise cabası… Belki de maçı kazandıracak, skora etki edecek birkaç oyuncu olsaydı, kazandırdığı maçlarla hem kendi maaşını hem de takım arkadaşlarının maaşını çıkarabilirdi.
Transfer yapılmadan harcanmayan rakamlar, maç kazanılmayınca gelmeyen kayıplara dönüştü. Hal böyle olunca da ekonomik açıdan her geçen gün işlerin daha da kötüye gittiğini söyleyebiliriz. Kulübün ekonomik yapısı ne kadar iyi idare edilirse edilsin, ödemelerin veya harcamaların yapılabilmesi için futbolcuların maç kazanması gerekiyor.
Eğer futbolcular maaşlarını zamanında almak istiyorlarsa, çıkıp maçları birer birer kazanmaları gerekiyor. Aksi takdirde kaybedilen her maç kulübün ekonomisini bundan sonra zora sokacaktır.
Aykut Kocaman, fazla para harcamadan mevcut oyuncularla ligi götürebileceğini düşündü. Herkes de hocaya saygı duydu ve güvendi. Ancak bence şu an en azından 1 forvet transferinin yapılması ya da Yatabare’nin gönderilmemesi, Konyaspor’u başka bir seviyeye taşıyabilirdi. Bajic’in alternatifsiz olması performansını geriye çekti. Aykut hoca, forma şansı vermeyerek “Forman garanti değil” mesajını sert bir şekilde verdi. Ama henüz Bajic o mesajı kavrayamadı.
Beşiktaş maçıyla ilgili de birkaç cümle yazmak istiyorum. Beşiktaş gibi bir takıma karşı uzun süre baskılı devam eden oyunda golü bulamazsan, en küçük bir hatada kötü oyunla da olsa rakip kazanmasını bilir. Oyun anlamında Konyaspor, geçen haftalara göre daha iyiydi. Belki de iptal edilen gol geçerli olsaydı, çok daha farklı bir sonuç ortaya çıkabilirdi. Geriye dönüp bakıldığında, takımsal hatalardan değil, bireysel hatalar çok can yakıyor.
Şu an yapılabilecek en pozitif şey; devre arasına kadar toplanabilecek puanları toplayıp, ikinci yarıya değişikliklerle Konyaspor gibi başlamak!
Kısa vadede toparlanmanın zor olacağını söylesem de uzun vadede başarının hala çok uzakta olmadığını düşünenlerdenim.