Haberlere bakıyorum; Aksaray’daki esnaflar elektrik kesintisi için muhatap bulamamaktan şikayetçi. İşte evde elektrik yok çocuklarımız hasta diyorlar… İstatistik tutmuşlar! 8 yıldır ayda ortalama 2 ya da üç kez elektrikleri kesiliyormuş… İsyan bayrağı açmışlar…
Neyse ki haberini yaptık ta üzerimize düşeni yapmış olduk…
Allah’tan Konya’da bu sorun yok deyip sosyal medyaya geçiyorum; Bir abone 19 TLl’lik faturanın nasıl 89 TL’ye çıktığını göstermek için paylaşmış faturasını sosyal medyada… Bir başka paylaşımında da bir hafta içinde gelen üç ayrı fatura ve kesilen elektriği çıldırtmış aboneyi…
Vardır bir karışıklık deyip geçiştiriyorum yine… Yoksa koca şirket…
Devam ediyorum…
Başka bir paylaşım çekiyor dikkatimi; “MEDAŞ dağıtım bedelini yüzde 300 artırdı yok mu bunlara dur diyecek” diyor…
Vergiler artmıştır canım yada vardır başka bir nedeni…
“Öyle peşin hükümlü olmamak gerek diyorum…”
Sonra bir Abla geliyor büroya; iki haneli bir köyde çoluk çocuk yaşlı 12 kişiyiz diyor. Ve ekliyor; Elektriğimiz yok bizim… Kesik mi diyorum; “yok hiç gelmedi bize elektrik, getiremediler iki kilometreden” diyor… Hangi yüzyıldayız diyorum ablaya, Uzay çağındayız iki ayağımızla da bir de İletişim…
‘Öyle miymiş bizim haberimiz yok ama’ diyor…
“Olsun en kısa zamanda gelecektir” elbet diyecek oluyorum tam bir telefon geliyor;
“Faturayı bir hafta geciktirmişiz elektriği kestiler” diyor karşıdaki ses…
Şu karda şu tipi de şu soğukta yani olacak iş mi şimdi? Bak şimdi yazmak şart oldu;
- Ticari kurallarınız olabilir. Ama bu iş kombi satmaya benzemez… Hizmet sektörü incelik ister, müşteri odaklı olmayı gerektirir… Eğer kış günü insanları mağdur edecek bir durum varsa iki kere değil üç kere düşünmelisiniz. Uyarmalısınız… İnsanları mağdur edemezseniz… Edecekseniz bırakmalısınız bu işi… İnsanlarda kendinize karşı güveni zedeliyorsunuz… Sizden başka alternatifi olmadığı için bile olsa on yıllardır size para kazandıran insanların elektriğini bir hafta geciktirdi diye keserseniz Konya’dan göreceğiniz tek şey ‘Ah’tır… Ticari kurallarınızı kendinizin yanında müşteri menfaatlerine göre yeniden gözden geçirin…
Bu işte bir yanlışlık var bir an önce düzeltmelisiniz…
…
Bırakın reklamınızı yapmayı, işinizi yapın!
Bu işteki yanlışlık da ilk insanlardan bu yana var aslında. Ama son günlerde yaşananlara bakınca bir kez daha hatırlatmakta fayda var, özellikle bürokratlara…
Konya’nın, çalıştığı, temsil ettiği, başında bulunduğu kurumun yada kuruluşun değil de her fırsatta kendi reklamını yapmaya çalışan ve sanki sadece bunun için çalışıyormuş gibi his uyandıran bir kesimi var… Olur olmaz her yerde ortaya çıkan, her konuda söyleyecekleri olan ve her resim karesinde kendine yer edinenler kısaca…
Şimdi bu iddiayı okuyan herkesin gözünün önünde birileri canlandı zaten… Ee onlarda kendilerini biliyorlar… İsim vermeye şimdilik lüzum yok bu nedenle…
Aslında mücadele edilmesi gereken gruplardan en önemlisi bu belki de…
‘Bırakın kendi reklamınız peşinde koşmayı, işinizi yapın’ Sizin en iyi reklam aracınız işinizdir… Ekranlarda yada Gazete sayfalarında yer almadığınız günlere hasret kaldı Konya… Oralarda sizden çok icraatlarınız olmalı değil mi?
Mesai saatleri arasında boşa harcadığınız her saniyenin, yapmadığınız, yapamadığınız, yarım bıraktığınız işlerinizin ve başka amaçlar odaklanmanızın hesabını verebilmeniz çok zor…
Ahiret inancınız varsa tabi…
Çünkü sizin sorgunuz herkesinkinden ağır olacak kanaatindeyim;
Sadece sizi oraya getirenlere değil, bütün Konya’ya, bütün Türkiye’ye, bütün ümmete, hatta o koltuğu işgal ettiğiniz ilk günden kıyamete kadar yaşanacak tüm mazlumların mağdurluğunu bile sorarlar yoksa o gün maazallah…
…
Bu işte de bir yanlışlık var;
İki haber düştü ajanslardan… Haberi girip girmemekte tereddüt ettim ancak ortada bir emek ve aslında güzel bir düşünce olduğu ve bu emeği ve güzel düşünceyi heba etmemek için yayınladık…
Ama sormadan geçmemek gerek… Bu fotoğrafların birinde elindeki yarım ekmek martılara diğerinde de bir somun ekmek köpeğe atılıyor…
Martı o yarım ekmeği insanlara atsaydı haber olurdu ama bu fotoğraf bu şekliyle bir haber değil, biz öyle öğrendik… Ya yapılan işte bir hata var ya da haberin yapılış şeklinde… Ya da her iyiliği haber olarak göndermek zorunda değilsiniz…
Bizi vicdanımızla haber arasında tercih yapmak zorunda bırakmayın… Yoksa vicdanımızı seçiyoruz ortaya da böyle komik görüntüler çıkıyor…
Şimdi sorunca böyle bu gariban hayvanlar bir somun ekmekten de olur diye korkuyorum ama… Sormadan edemiyorum işte…
…
Çocuklarımız mı çok zeki artık yoksa eğitim sistemimiz mi çok mükemmel bilemedim… Yer gök ‘takdir.’
Bu işte bir yanlışlık var ama neresinde bilemiyorum…