Arapça makalelerimde kullanmak üzere ihtiyaç duyduğum bazı bilgilere ve haberlere ulaşmak için Google’da Arapça “Türkiye” veya “Erdoğan” yazarak arama yaptığımda karşıma öncelikle Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde yapılan haberlerin çıktığını görünce bunun tesadüf olmadığını, planlı bir operasyon olduğunu düşünürdüm.
Arama sonuçlarının yayınlandığı ilk sayfalarda -ünlü El-Cezire kanalının haber sitesi gibi ziyaretçi sayısı oldukça yüksek sitelerin varlığına rağmen- genellikle Türkiye düşmanı Batı medyasının Arapça yayınlarının, darbe yanlısı Mısır sitelerinde ya da Suriye rejimi yanlısı sitelerde yayınlanan haberlerin ve makalelerin linklerinin yer alması tesadüf olmasa gerek.
Nihayet bu konuda yapılan bir çalışma gözlemlerim sonucu ulaştığım o kanaatin yanlış olmadığını ortaya çıkardı.
TÜGVA Mütevelli Heyeti üyesi Emrah Atila’nın özgürlük platformları olarak sunulan Google ve Twitter’ın nasıl manipülasyon ve algı aracı olarak kullanıldığını deşifre eden araştırması oldukça çarpıcı.
“Dijital zorbalık” adını verdiği operasyon hakkında elde ettiği verileri görselleriyle birlikte Twitter hesabından paylaşan Atila, Google’ın arama sonuçlarının yayınlandığı ilk sayfada muhalif sitelere yüzde 90-95 ve AK Parti’yi destekleyen sitelere yüzde 5-10 oranında yer verdiğini söylüyor.
Kısaca ifade etmek gerekirse, Google, Türkiye’yle ilgili yapılan aramalarda kullanıcıyı ziyaretçi sayısı hükümet yanlısı birçok siteden daha düşük olan Türkiye düşmanı ve muhalif sitelere yönlendiriyor.
Bu şekilde bilinçli ve planlı olarak Türkiye, AK Parti ve Erdoğan hakkında olumsuz algı oluşmasına hizmet ediyor.
“Abese İrca” isimli eski bir Ekşi Sözlük kullanıcısı da birkaç gün önce CHP ve Ekşi Sözlük arasındaki işbirliğine dikkat çekti.
Her gün on binlerce gencin ziyaret ettiği sitede gençlerin önüne gündem olarak konulan başlıkların nasıl yönlendirildiğini, “Z kuşağı” dedikleri genç neslin hangi yollarla kin ve nefretle doldurulduğunu görmek istiyorsanız haber sitelerine de yansıyan o paylaşımları mutlaka okumalısınız.
Kısaca ifade etmek gerekirse, Ekşi Sözlük’ten kovulan sözlük yazarının iddiasına göre, CHP’nin yaklaşık 200 kişiden oluşan maaşlı trol ordusu Ekşi Sözlük’te AK Parti, hükümet ve Erdoğan aleyhinde açılan başlıkların gündemin ilk sıralarında yer almasını sağlıyor.
CHP ile ilgili olumsuz başlıklar ise birkaç dakika içinde gündemden düşürülüp yok ediliyor.
AK Parti lehine olan başlıkların da yine aynı yolla görünürlüğü ve okuyuculardaki etkisi azaltılıyor.
Örneğin, “CHP seçim otobüsünde uyuşturucu ele geçirilmesi” ve “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 112 ağacı keserek ağaç katliamı yapması” gibi konularda açılan başlıklar çok fazla kullanıcıya ulaşamadan CHP lehine propaganda yürüten ekip tarafından görünmez hale getirilerek ortadan kaldırılıyor.
Böyle bir algı operasyonunun Ekşi Sözlük yönetiminin bilgisi ve onayı dışında gerçekleştirilmesi düşünülemez.
Nitekim rezaletin ortaya çıkmasının ardından Ekşi Sözlük’ten yapılan itiraf gibi açıklamada “iyileştirme” sözü verildi.
Ne yazık ki bu örnekler internet ve sosyal medya aracılığıyla yürütülen kirli operasyonda buzdağının sadece görünen küçük bir parçası.
Geçenlerde bir Arap yazar arkadaşım “Avrupa’da güvenlik meselesi kapıdan girince özgürlükler pencereden kaçar” demişti.
Adamlar milli güvenlikleri söz konusu olduğunda özgürlük falan dinlemezken biz -maalesef- yalan haberlerin ve sahtekârlıkların dahi önüne geçemiyoruz.
Bu konu birkaç vatanseverin gönüllü mücadelesine bırakılamayacak kadar önemli ve hassas.
Çok geç olmadan devletin de üzerine düşeni yaptığını görmek istiyoruz.