Türkiye’nin en netameli konularındandır bildiğiniz gibi Alevilik… Bir taraftan Aleviler kimler, ne isterler, nasıl isterler tam anlaşılamaz, bir taraftan Alevilik din midir? Mezhep midir? Tarikat mıdır? Soruları sorulur durur.
Şimdi ben bunların hiç birisine girmeyeceğim, kanaatimce bunların hiç birisi ile uğraşmaya gerek de yok…
Olaya çok farklı bir açıdan bakmamızın zamanı geldi, bu açı, 1- Türkiye’nin huzuru ve büyümesi, 2- Bizden olmayanlarla barış içinde ve toleransla yaşayabilme kabiliyeti…
Alevilik konusunu bu iki açıdan değerlendirmek gerektiğine inanıyorum, eğer bugün ülkemizdeki Alevilerin mesela çocuk katili Esed’in oyuncağı olmasın istemiyorsak, Alevilerin bizlere karşı besledikleri kini yok ederek onlara ve kendimize birlikte yaşayabileceğimizi göstermemiz gerekmektedir.
Ülkemizde aşırı gruplar, terörist gruplar, marjinal gruplar dediğimizde hep akla gelen kesim Alevilerdir. Neden? Zira yıllarca biz Alevileri dışladık, onları görmezden geldik. Taleplerini ciddiye almadık. Aramızdaki sapıtmış insan topluluğu olarak gördük. Bu yanlıştı…
Ve böylece Alevilerde Rusya istihbaratı, çocuk katili Esed deccalı, Mossad, Almanya istihbaratı, MI6, CIA, İran için ülkemizi karıştırmak istendiğinde en uygun topluluklar olarak görüldü. Aleviler bizim yumuşak karnımız oldu.
Cahil, eğitimsiz insanlar çok rahat kışkırtılarak Alevilerin üzerine Alevi Sünni çatışması için gönderilebildi. Aleviler terörize edilerek çok rahat Başbağlar’da olduğu gibi Sünni diye binlerce insanımızı katledebildiler. Yani hem Alevilerde hem de Sünnilerde kuyruk acısı oluşturmak istiyorlardı ve bunu kısmen de başardılar.
Aynı alana Cami ve Cem Evi yapılacak olması, bununla ilgili gündem, bir anda Alevi konusunu ve birlikte yaşamayı konuşulur tartışılır yaptı.
Bu sorunun çözümü için Konya inisiyatif almalıdır. Konya’da, Ahmet Davutoğlu büyüğümüzün önderliğinde, Ahmet Sorgun Ağabey, Sami Sorgun Ağabey, Abdullah Büyük Hocam, Abdurrahman Büyükkörükçü Hocam, Saffet Köseo Hocam ve böyle benim şu anda aklıma gelen gelmeyen 10 kişilik bir ilim erbabından komisyon oluşturulmalıdır.
Alevi Dedeleri Konya’ya davet edilmelidir. Bu davette takıntısız bir şekilde Tunceli’de dâhil olmak üzere İzmir’den Van’a, Hakkâri’den Edirne’ye, Kars’tan Muğla’ya kadar bütün Alevi vakıf ve dernekleri muhatap alınarak bütün Dedeler Konya’ya davet edilmelidir.
Bu davetle ve yapılacak sıcak sohbetli istişare toplantılarında önce Aleviler ne demek istiyor, ne diyor o anlaşılmalıdır.
Buradan çıkacak sonuç devletimiz açısından da bağlayıcı kabul edilmelidir.
Biz Alevi sorununu, hem de kendi içimizde çözemezsek bilginiz olsun bu sokaklar karıştırılmaya devam eder ve inanınız Yeniden Büyük Türkiye’de sadece hayal olur…
Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz, buna zaman bizi mecbur kılmaktadır, göbeğimizi kesemezsek bilginiz olsun birileri bu millete yaşam hakkı tanımayacak.
Dün de yazmıştım, ya Devlet başa, ya kuzgun leşe, tercih bizlerin…