Karatay bölgesinde HDP’li bir grup tarafından maalesef ki teşkilat mensuplarımıza saldırı olduğu haberi, tüm Konya’yı üzmüştür. Kadın Kolları çalışanlarına bile saldırma niyetindeki bu hainler, şeref yoksunluklarını, bizlere bir kere daha göstermiş oldular.
Peki kimler bu Kadın Kolları Teşkilatı?
Ben sizlere satır satır anlatayım. Ama öncesinde teşkilatın geri kalanını anlatayım. Ya da çok daha önemlisi teşkilatçılık nedir önce onu anlatayım!
Rızık kapısı değildir. Gönül kapısıdır. Herkes kendi istediği için ordadır. Gecesi gündüzü, hafta içi hafta sonu yoktur. Bahane yoktur. Görev ayırt etmek yoktur. Çay da taşınır. Bayrakta asılır. 1000’lerce kişi ile dolu salonlarda halka hitapta edilir. Kapı kapı dolaşılır. Sıcak denmez, ayaz denmez. Herhangi bir koşulun şartın altında iş yapılmaz. Yol bellidir, dava bellidir. Şahıslara bağlı değildir. Birine kızıp teşkilata düşman olunmaz. Lider ‘Recep Tayyip Erdoğan’ geriye kalan herkes geçicidir. Bu bilinç ile herkes gücünün yettiği ne varsa onu yapar!
Ana Kademe, Gençlik Kolları ve Kadın Kolları. Bir bütünün parçaları. Her parça kendi içerisinde temel bir ihtiyaç, olmazsa olmaz. Hepsi emekçi, hepsi İSLAM dertlisi!
Ama Kadın Kolları derseniz benim için çok başka bir yerde ve Kadın Kolları görünenden çok daha kalabalık. Çünkü
Ana kademede görevli teşkilat mensuplarımızı evde bekleyen, gömleğinden kravatına her an her şeyi hazır eden, eşinin ne zaman geleceği belli olmadığı halde evde yemeğini hazır bulunduran, onları bu meşakkatli yolda destekleyip, ‘evi düşünme sen’ diyen çok kalabalık bir Kadın Kolları var.
Keza Gençlik Kolları. Ah o yiğit analar. Nasılda güzel evlatlar yetiştirdiler ve inandığımız dava için hizmete yolladılar. Ayağına diken batsa, canından can giden analar, teşkilatlarda köy bucak kar kış demeden evlatlarının çalışmasına gönülden razı, hiçbir genci diğerinden ayırmıyorlar. Tek telkinleri var ‘derslerinizi ihmal etmeyin’.
Ve Kadın Kollarındaki vatansever Nenehatunlar! Onlar hem evlerindeki işleri yapıyorlar, eşleriyle çocuklarıyla ilgileniyorlar hem de kendi mesleklerini icra ediyorlar ve belki de dinlenebilmek için ayırabilecekleri zamanı da teşkilat için kullanıyorlar. Hiç pes etmiyorlar, yorulmuyorlar. ‘Misafirde gelmeyiversin, teşkilatta nöbet var’ diyorlar. Seçim çalışmalarında sahada her gün gördüğümüz yüzler var. Her gün bu ülkenin geleceği için çalışıyorlar. Layıkı ile bu işe hizmet edenlerin sayısı çok ve onların haklarını ödemek zor. Eli öpülesi, baş üstünde taşınası kadınlar. Allah hepinizden razı olsun. Sayılarınızı artırsın.
Şimdi bu annelerimizin, eşlerimizin, ablalarımızın, kardeşlerimizin eşarbına dokunmayı geçin, eşarbının püskülüne dokunacak bir zihniyete Konya gerekli cevabı verecektir.
Hiç kimse bizim kadınlarımızı iteleyip kakalayamaz. Hiç kimse bizim kadınlarımıza hakaret edemez. Hiç kimse bizim kadınlarımızı hor göremez. Hiç kimse bizim kadınlarımızı birbirine düşüremez.
Beğenmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, ki bunu bizde yapıyoruz. Ancak düşman safı gelip bize saldıramaz! Çünkü Biz birbirimize kalkan olacak kadınlarız!
Biz bu gönül kapısından içeri besmele ile girenleriz. Bu yoldan bizi hiçbir zorluk çeviremez, alıkoyamaz.
Temsil ettiğimiz tüm kadınlar adına, hiçbir kadın şiddet görmesin, öldürülmesin, iyi mesleklere sahip olsunlar, devlet yönetimde yer alsınlar, ülke yönetsinler diye gecemizi gündüzümüze katarken, üç beş haplı kafanın, sapık şairin, pensilvanya budalalarının, satılmış ‘iyi’cilerin, satın alınabilecek ucuzlukta adamları bizleri RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın yolundan geri çekilmeye ikna edemez, gözümüzü korkutamaz!
Ölmeyi göze alıp, tankların üzerine korkusuzca yürüyen bu ülkenin kadınları, asla ve asla ölmekten korkmayacaktır. Vatanseverlik cinsiyet meselesi değildir. Ama kadının vatanseverliği ana olmaktan gelir!!! Evlat gibi sever. Canı cananı her şeyi vatandır!
Kadın Kolları bu dava için iyi ki varsın!