Dün kiminle konuşsak konu Türkiye’nin bağımsız mahkemelerinin vermiş olduğu kararı takmayan Amerikan firması Twitter’in internet sitesine erişimin durdurulmasıydı…
Nereye gitsem bu konuyla ilgili görüşüm soruluyordu, özgürlükçü bir insan olduğum ve siyasi saiklerle hayat belirlemediğim benim de bu sosyal medya sitesinin erişimine ülkemizin bağımsız mahkemelerinin verdiği karara tepki göstermem bekleniyordu…
Hayır, göstermedim, hatta “kesinlikle çok iyi oldu”, diye görüş bildirdim…
Çünkü böyle düşünüyorum, Twitter’e karşı olduğum için değil, zaten ben de twitteri çok fazla kullanan insanlardanım…
Ama bir vatandaşımız trafik kurallarına uymadı diye polisimiz ceza kestiğinde nasıl polisimizin haklı olduğunu savunuyorsam, nasıl bir hırsızın, teröristin cezalandırılmasını savunuyorsam ve destekliyorsam, nasıl suçun ve suçlunun yanında hiçbir zaman yer alamıyorsam twitterin de yanında yer alamam…
Ama Hürriyet gazetesi alıyor, yılgın bir artist köşe yazarı Başbakanımızı diktatör ilan ediyor, Türkiye’yi karıştırmak isteyenler, cemaat örgütüne mensup ihanet sarmalı twitterin erişiminin durdurulmasına feveran ediyor…
Normal, olması gereken bu zaten…
Biz bu ülkeye kaderini bağlamış, hiçbir zaman siyasetten ve devletten geçinmeci olmamış, her zaman anlının terini yemeye çalışan, bir arabası, evi bile olmayan askerliğini Çukurca’da yapmış, liseyi, üniversiteyi adeta hayatla savaşarak bitirmiş sıradan Anadolu insanıyız…
Elhamdülillah Müslüman’ız, Hayat İman ve Cihat, temel düsturumuz…
Allah Rızası için doğrudan ayrılmamaya, hakikatin peşinden gitmeye çalışıyoruz, nasıl olsunda Hürriyet’in, Milliyet’in, Zaman Gazetesinin, Taraf Gazetesinin kodaman yazarları gibi düşünelim…
Bir siyasi partiye angajemiz yok ki, biz nasıl olur da bu ülkenin makûs talihini değiştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir Amerika firması Türkiye Cumhuriyet’inin mahkeme kararlarını takmadı ve onun için de devletimiz gereğini yaptı diye diktatör diyelim?
Biz ilahiyatı bitirip, Kanal 7’de mücahitken Doğan Medya’dan yüklü miktarlarda para alınca Nişantaşı’nın birinci sınıf viskili kahvelerine transfer olmadık ki…
Bilmem ne kanalda yüklü miktarlarda para karşılığı “tarafsız bölge” yapmıyoruz ki…
Amiral Gemisine bininceye kadar Mücahit sonrada snop olan bir insan değiliz ki…
Nasıl olsunda bu ülkenin kanununa kuralına meydan okuyan bir Amerikan firmasında özgürlük arayalım…
Aramıyoruz, twitterin mahkeme kararıyla durdurulması çok basit bir ifade ile mahkeme kararının yani devletimizin erkinin tecellisidir…
Başka bir anlamı yoktur…
Devlet mahkeme kararlarıyla bir erk uygular suçlulara, bu normaldir ve olması gereken de budur…
Bir insanın hırsızlık yapma, eşkıyalık yapma, taciz etme, yol kesme hakkı olmadığı gibi internet ortamlarında da başkalarına hakaret etme, kanun takmama, kural takmama hakkı yoktur…
Ben bir CHP’li dostuma yanlış bir ifade kullandım diye dava edildim, mahkemeye verildim ve bana uygulanan kural neden Amerikan firmasına uygulanmıyor?
Uygulanacak, Türkiye bir muz devleti değildir, eşkıyanın, teröristlerin, MOSSAD çakallarının, CİA sırtlanlarının, KGB ayılarının rahatça her türlü operasyonu yapabileceği basit bir ülke değildir…
Biz devletimizin sokakta bulmadık, bu ülke için 200 milyon Müslüman Türk şehit oldu…
Bedeli çok ağır yani Türkiye olmanın…
Bu ülkeyi de her önüne gelene terke edeceğimizi de kimse sanmasın…
Yiğit Bulut’un tabiri ile bu ülkede matbaası olan, stüdyosu olan, üç kuruş parası olan her it kafasının estiğini yapamaz…
Türkiye, bu millet, mahkemelerimiz, emniyetimiz, hükümetimiz dimdik ayakta ve gerektiği yerde tepkisini kor, gerekeni yapar…
Neticede gereken yapılmıştır, twitter mahkeme kararlarını takmadığı, içindeki eşkıyacı, şantajcı, montajcı, eşkıyaları, vandalları, hakaret tellallarını temizlemediği için erişim engellendi…
Olması gereken oldu, ya ülkemizin kanunlarına uyacaklar, Türkiye’nin halkına, devletine, milletine, kanunlarına saygı gösterecekler…
Ya da geldikleri gibi gidecekler…
Dün Atatürk bunun için Samsuna çıktı, bugün de Başbakanımız bunu bildiği için bu ülkenin imarı için gece gündüz çalışıyor…
Allah hepsinden razı olsun…
Aman unutmayın, ya devlet başa ya kuzgun leşe…