İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cuma günü partisinin Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısının ardından kameraların karşısına geçerek, “Üzülerek söylüyorum ki dün itibarıyla Altılı Masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir” dedi ve masayı devirdi.
Partisinin bir dayatmaya mecbur bırakıldığını, ölüm ile sıtma arasında tercihe zorlandığını öne sürdü ve böyle bir şeye boyun eğmeyeceklerini söyledi.
İyi Parti tarafının iddiasına göre, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP listelerinden ve kazanabilecekleri yerlerden çok sayıda milletvekilliği adaylığıyla kandırdığı diğer dört partinin liderleriyle anlaşarak cumhurbaşkanlığı adaylığını oldubittiye getirmek istedi.
Akşener, son toplantıya kadar Kılıçdaroğlu’nun adaylığının hiç gündeme gelmediğini, 2 Mart’taki o toplantıda kendisi dışındaki liderlerin önceden aralarında anlaştıklarını gördüğünü, söz en son kendisine gelince “Bizim anketlerde Yavaş ve İmamoğlu çıkıyor. Ama isterseniz bir kamuoyu araştırması yapalım, ona göre hareket edelim” dediğini, bu öneri üzerine CHP Genel Başkanı’nın hiddetlenip ayağa kalktığını anlatıyor.
İyi Parti Genel Başkanı partisine sormadan karar veremeyeceğini söyleyince, Kılıçdaroğlu, “Siz imzalamayın o zaman, biz imzalarız duyururuz” demiş.
Akşener, “Ben masadan kalkayım o halde” deyince de “Siz bilirsiniz” şeklinde cevap vermiş.
Gazeteci Latif Şimşek, önceki gün çok daha ilginç bir iddiada bulundu ve toplantıda Akşener ile Kılıçdaroğlu arasında tansiyon yükselince Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun İyi Parti Genel Başkanı’na sert bir şekilde “Yeter artık sizden çektiğimiz” dediğini söyledi.
Kısacası, Kılıçdaroğlu Altılı Masa’nın küçük ortaklarını kafaya alarak adaylığını Akşener’e zorla kabul ettirmeye çalışmış.
Karşı taraf ise kumpası kuranın Kılıçdaroğlu değil Akşener olduğunu öne sürüyor.
CHP’lilere göre, belediye başkanlarının aday olmayacağı ve görevlerine devam edecekleri aylar öncesinden açıklanmasına rağmen İyi Parti Genel Başkanı, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın isimlerini masaya getirerek Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engellemeye çalıştı.
Akşener’in kendi partilerine üye iki belediye başkanını ayartmaya kalkıştığını söyleyen CHP’liler, İyi Parti Genel Başkanı’nı partilerinin iç işlerine karışmakla itham ediyorlar.
“İmamoğlu ve Yavaş’ın isimlerini masaya getirmek yerine kendisinin aday olmak istediğini söyleseydi sorun olmazdı” diyorlar.
Her iki taraf da birbirini kumpas kurmakla suçlarken ortaya çıkan gerçek şu:
Altılı Masa aylardır boş yere toplanıp dağılmış ve toplantıların ardından verilen birlik ve bütünlük mesajları kocaman bir yalanmış.
Gerçekte birbirlerini nasıl kündeye getirebileceklerini düşünerek manevra yapıyorlarmış.
Biri diğerini yemeye çalışırken o diğeri kurnazlık yaparak öncekini masa dışına itekleyivermiş.
Kumpas iddiaları bunlarla sınırlı değil.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da geçen gün katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamayla Millet İttifakı masasına adeta yeni bir bomba bıraktı.
Akşener’in cumhurbaşkanı adaylığı için önerdiği İmamoğlu ve Yavaş’ın masum olmadıklarını, her iki ismin de bir yandan “Adayımız Genel Başkanımız” deyip diğer yandan cumhurbaşkanı adayı olmak için sağda-solda PR çalışması yaptığını söyledi.
Muhalefet cephesinde herkes politik çıkarları uğruna çeşitli entrikalarla birbirinin kuyusunu kazmaya çalışırken neyse ki ülkenin gerçek gündemiyle meşgul olan ve yaşadığımız büyük felaketin yaralarını sarmaya çalışan bir hükümetimiz var.