Seçim gecesi ortaya çıkan belirsizlik nedeniyle ilk değerlendirmemizi yapamamıştık. YSK Başkanı Ahmet Yener’in, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kaldığını duyurmasının ardından yol haritası netleşmeye başladı.
Türkiye, 28 Mayıs’ta yeniden sandığa giderek son sözü söyleyecek.
13-14 günlük çok kısa bir süreçte Cumhurbaşkanı adayları yeniden milletin hassas terazisinde tartılacak, karar verilecek.
Büyük bir olgunluk ve çok yüksek katılımla gerçekleşen 14 Mayıs’taki kritik seçimde milletimiz aslında ilk sözünü söyledi elbette.
Milletimiz yine istikrar ve güvenden yana tavır aldı.
Cumhur İttifakı ve AK Parti, Türk halkından yine büyük bir teveccüh gördü ve TBMM’de çoğunluğu ele geçirdi. Bu sebeple de seçimin kazananı kesinlikle yine Erdoğan ve davası oldu.
PKK’sı FETÖ’sü Avrupa Birliği ve NATO’su ABD’si iş birlikçisine kadar yedi düvelle mücadele eden, bunun yanında ekonomik sıkıntılar, pandeminin olumsuzlukları, yakın coğrafyadaki savaşlar ve deprem felaketine rağmen AK Parti hala milletin gönlünde müstesna bir yere sahip olduğunu gösterdi.
Bu anlamda AK Parti’yi de tebrik ederim.
Seçimin bir diğer kazananı da MHP oldu.
Çakma anket şirketlerinin yüzde 3-4 bandında şans verdiği MHP beklentinin çok çok üstünde oy aldı.
"Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu seçimlerde beklenenin üstünde oy almasını bekliyorum. Hatta daha iddialı konuşayım, İYİ Parti’ye 4-5 puan fark atarsa hiç şaşırmam."
5 Mayıs tarihli köşe yazımda kullandığım bu satırlardan sonra benimle dalga geçenler olmuştu. Ama görmedikleri bir şey vardı; saha ve sosyal medya derinden gelen bir MHP’yi gösteriyordu.
Nitekim öyle de oldu, MHP beni yanıltmadı.
Bu başarısından dolayı MHP’yi kutlarım.
Çakma anket şirketlerine sahtekarlıklarını itiraf edip bir daha ekran karşısına çıkmamalarını öneririm.
Hakan Bayrakçı (SONAR), İhsan Aktaş (GENAR) ve Hilmi Daşdemir (OPTİMAR) diğer çakma anket şirketleri gibi fonlanmadan dosdoğru sonuçlara ulaşmışlar. Bu anket şirketleri de dürüst ve güvenilir anket şirketleri olduklarını tekrar kanıtladılar. Tebrik ederim. Bu şirketleri de güven inşa ederek seçimin kazananı oldular.
Seçimin bir diğer kazananı da Cumhur İttifakı’nda Yeniden Refah, DSP, HÜDAPAR oldu.
Yeniden Refah Partisi 21 yıl sonra mecliste 5 vekille temsil edilme hakkı kazandı.
Milletvekili adaylarının açıklanmasının ardından 10 Nisan tarihli yazımda da AK Parti'nin Konya listesini; MHP, BBP ve Yeniden Refah için bir şans olarak gördüğümü belirtmişim. Gelinen noktada, Fatih Erbakan'ın partisi Konya'dan vekil çıkarmayı başardı.
Onları da tebrik ederim.
Cumhur İttifakı’nın sadece geleneksel sağ seçmen ve milliyetçi seçmene hitap etmesinin önüne geçen HÜDAPAR ve DSP’yi de unutmamak lazım.
HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal da Cumhur İttifakı’ndan milletvekili seçilerek meclise girmeye hak kazandı.
Böylelikle Cumhur İttifakı aslında bir Türkiye ittifakı olduğunu, toplumun her kesiminin temsil edildiği bir yapı olduğunu gösterdi.
Bu anlamda bu da bir başarıdır.
Başarısızlık ise 6 parti+2 belediye başkanı+batı basını+FETÖ+PKK+NATO desteğini alıp vaat edilenin çok altında oy alan, bunun üstüne bir de Genel Başkanlığını yaptığı partinin milletvekili sayısının düşmesine sebep olan Kılıçdaroğlu’na aittir.
DEVA, Gelecek, Saadet ve DP’ye bedavadan milletvekilliği vermesi Türk siyasi tarihine geçmiştir. CHP’nin oyları artmak yerine aksine düşmüştür. CHP seçmeninin aklıyla alay edilmiş, iradesi yok sayılmıştır. Onlar da gereken cevabı sandıkta vermiştir. Muhalefetin içler acısı durumu hakikaten ibretlik bir vesikadır.
İkinci turda Kılıçdaroğlu’nun 14 Mayıs’ta aldığı oyu alması bile artık mucizelere bağlıdır.
Beklenenin çok üstünde oy alan bir diğer aday Sinan Oğan’ın desteğini almak için yine bir başkan yardımcılığı ve bakanlık kartını sahaya sürecektir muhtemelen. Ama hem Kılıçdaroğlu’nun hem de kitlesinin bugüne kadar görmediği ve görmek istemediği milletin feraseti yine galip gelecektir.
Milletimiz TBMM’de ortaya çıkardığı tabloyla, Millet İttifakı’nın vaadettiği parlamenter sistemi tarihin çöplüğüne gönderdiği gibi bu ucube Cumhurbaşkanı Yardımcılığı enflasyonuna da bir kez daha geçit vermeyecektir.