KENDİMLE YARIŞIYORUM

Mevlüt Uğur

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) ifade buyurduğu gibi “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır” ya da aynı manaya gelen farklı şekilde rivayet edilen “Dünü bugününe eşit olan zarardadır.” Hadislerinden de anlaşılacağı üzere kişi yalnızca kendisiyle yarışmalıdır. Düne nazaran daha üretken, daha çalışkan olabilmek için mücadele etmelidir. Birey bu şekilde hem iç huzurunu koruyacak hem de toplumsal huzurun en önemli yapı taşı olacaktır.

Bir başkası ile “yarış atı” gibi yarışan öğrenci (kişi-her hangi bir meslek sahibi-ya da her kim olursa olsun), yarıştığı kişiyi geçemiyorsa o kişiye karşı kinleniyor hırslanıyor ve sonuç olarak mutsuz bir birey oluyor. Oysa bu öğrenci bir önceki sınavına nazaran daha yüksek bir puan almışsa mutlu olmayı da başarı duygusunu tatmayı da hak ediyor. Başarı duygusunu tatmış öğrencinin ise zamanla hedeflediği noktaya ulaşması da mümkün. Fakat kendisiyle yarışıp kendini aşıyor olmasına rağmen hep bir başkaları ile kıyaslandığı için mutsuzluk ve kronik bir başarısızlık sıfatını kendine yakıştırıyor ve yapıştırıyor.

Kıyaslamanın sadece öğrenci örneği üzerinden psikoljik duygu ve düşüncelerini dile getirecek olursak…

 “Anneciğim, babacığım beni başkası ile kuzenimle, yeğenimle, komşunun kızı ile mahalle esnafının oğlu ile kimse ile kıyaslamayınız! Yarıştırmayınız! Ve kesinlikle ama kesinlikle kendi kardeşlerimle kıyaslamayın. Çünkü onların yapabildiklerini yapamadığım taktirde çok sevdiğim kişilere karşı bile mesafe koyuyorum. Kendime kızıyorum. Onlara kızıyorum. Sonra kendime küsüyor, onlara küsüyor ve hayata küsüyorum. Beni çevremle kıyaslamayın ve yarıştırmayın. Çünkü başkası ile kıyaslandığımda kıskanmayı öğreniyorum. Kıskandığım kişiyi geçmek için hırslanıyorum. Hırsım zamanla nefrete dönüşüyor. Lütfen beni yalnızca kendimle yarıştırın ki ne kendime ne başkasına ne de hayata küsmeyeyim.”

 O halde öğrencilerimizi, çocuklarımızı sadece kendisiyle yarışmasını sağlayalım ki başarılı, mutlu bireyler yetiştirelim.

Ama hayatta herkes bir yarış halinde. Kıyaslama toplumun her kesiminde yapılır bir duruma gelmiş. İnsanların sahip olduğu eşya ve imkanları kıyaslaması, makam ve mevkileri kıyaslaması, esnafın-tüccarın kendisini bir başka esnaf-tüccar ile kıyaslaması toplumda bir hırs meydana getirmekte ve toplumsal huzuru altüst etmektedir.

Bu nedenle kendimle yarışmalıyım bakış açısını toplumun her bir bireyi ve her kesimi hayatına prensip olarak kazandırmalı ki hem birey olarak hem de toplum olarak huzur içinde yaşayalım.

Kendisiyle yarışan bir birey kendini aşar. Kendisini aşmak için mücadele eden ise kendini gerçekleştirir. Kendini gerçekleştiren ise kendini bilir. Kendini bilen her kim olursa olsun elbet rabbini bilir. Yunus’un da dediği gibi :

İlim ilim bilmektir.

İlim kendin bilmektir…

Ne kendimizi ne de çocuklarımızı “yarış atı” gibi bir başkası ile yarıştırmayalım, bir birey gibi yalnızca ama yalnızca kendimizle yarışalım. Kendini ve rabbini bilen bir nesil olabilmek dileğiyle…