Milletvekili olmaya hak kazanan pek çok yeni isim ve sima, Meclis’teki kayıtların açılmasıyla birlikte kayıt yaptırmak için TBMM’nin yolunu tuttu.
Ancak bazı kesimlerin tepkisine yol açan, bazı kesimlerin ise haklı gördüğü bir olay, geçtiğimiz günlerde kamuoyunun gündemine geldi.
Meclis’e spor arabasıyla gelen Kenan Sofuoğlu, medyanın gündemine oturdu. Oturdu derken oturttu.
Sayısız yarışlarda ismini duyuran ve bayrağımızı dalgalandıran Sofuoğlu’nun bu başarısını hazmedemeyenler olacak ki, Sofuoğlu’nun daha Milletvekili olmadan parayı savurduğunu, lükse yöneldiğini seslendirmeye başladılar.
******
Kenan Sofuoğlu onlara gerekli cevabı verdi zaten.
Milletvekilliği maaşını yoksullara, emekli milletvekilliği maaşını ise şehit ailelerine bağışlayacağını kamuoyuna deklare etti.
İnsan, biraz gündemi takip etse, araştırıp incelese ya da oturduğu yerden boş beleş sallamasa, sadece bu olayda değil pek çok olayla işin aslını görürler.
Kenan Sofuoğlu, bugüne kadar aldığı sayısız kupa ve başarının ardından ülkemiz adına siyasette de kupalar getirmek için bu yola baş koydu.
Gerek gelecek nesillerin spora ilgisinin artması için Düzce’de ki motor sporları pistini yaptırması, gerekse spor kamuoyunu futbolun esaretinden kurtarıp, gerçekten spor kamuoyu olarak çalışmaya yönlendirerek, genç ve yeni yeteneklerin yetiştirilmesine teşvikte bulunması açısından önemli olduğuna inanıyorum.
******
Sen ülkenin başarılı geleceği için, yarış pistlerinde bayrağımızı dalgalandır, sayısız başarı elde et, 1 yıl öncesine kadar ölümcül kaza geçir, senden sonra gelecek yetenekli nesillerin başarısı için uğraş, ama spor alanında ülkenin geleceği için söz söyleme hakkını vermesinler…
Bu bence yanlış bir yaklaşım olur.
Bugün bileğinin hakkı ve alnının teri ile kazanılmış parasını istediği gibi harcayana laf edenler, hayatta hiçbir gayesi olmayan, oturduğu yerden insanların başarılarına çamur atmaktan başka bir şey bilmeyenlerdir.
Hidayet Türkoğlu’nun basketbol alanında, Alpay Özalan’ın futbol alanında, Kenan Sofuoğlu’nun motor sporları alanında ülkemize katacağı çok şey var.
******
Bizim İspanya’dan ya da İzlanda’dan ne eksiğimiz var.
Konya kadar nüfusu olan küçücük ülkeler her alanda zirveye oynarken biz onları hep televizyondan mı izleyelim?
Hep övünmüyor muyuz genç nüfusumuzla…
Sonuçta bu showbusiness alanlar ülke tanıtımı adına hayati öneme sahip.
Bayrağımızı göndere çekecek binlerce şampiyon yetiştirecek kapasiteye sahip bir ülkeyiz biz.
Bir yerde bir iftira ya da aşağılama varsa, orada kesin bir başarı vardır.
Başarılı insanları çok kolay gömüyoruz ne yazık ki…
******
At binenin (iş bilenin), kılıç kuşananındır. Yani iş, ehli olan kimsenin hakkıdır.
Şimdi sen başarıdan başarıya imza attın, ülkenin daha iyi yerlere ve başarılara gelmesi için uğraştın da biz mi engelledik seni?
Sen de çalış, sen de kazan, sen de şampiyon ol, sen istersen Lamborghini’yle değil de helikopterle gel meclise…