KELİMELER....

Doç. Dr. Ömer Akdağ

Amerika'nın ilköğretim kitaplarında 71. 681 kelime var.

Almanya'nın 70.400 kelime var.

Japonya'nın 44.224 kelime var.

İtalya'nın 30. 193 kelime var.

Türkiye'de ise 7.260 kelime var.

Şimdi 1932 yılında başlatılan ve halen günümüzde bazı çevreler tarafından yüzlerce defa takla attırılarak yok edilen Türkçe kelimelerimizi katledenleri "hoş mu" göreceğiz?

Türk milletini 1930'lu yıllarda sıfır kilometrelik bir "halk yığını" haline getirmeye çalışanları baş tacı mı edeceğiz?

Beş bin yıllık tarihi olan bir milletin kelime sayısı 250-300 yıllık geçmişi olan Amerika'dan daha az olur mu?

Kemalistler bunun hesabını vermeden iktidara talip olamamalıdırlar.

Ve Türk Milleti Daima Kültürüne Dahledenleri Hatırlamalıdır...

TEKERRÜR

Birinci meşrutiyet (1876) hep sevgi-nefret ikilemi üzerinde değerlendirilmiştir. Mithat Paşa'ya taraftar olmak "demokratlık" Sultan Abbdulhamid'e taraf olmak "istibdat" olarak görülmüştür.

Anayasanın siyasi hayata ne getirdiği, hangi güçler tarafından desteklendiği, ülkenin ve dünyanın gerçekleriyle ne kadar uygunluk sağladığı üzerinde durulmamıştır.

Tarih yine tekerrür ediyor...

"GENÇLİK"

Yılların geçmesine öfkelenme....

Yapacağın bir şey yoktur.

Panik yapma...

Gençliğine yakışan şeyleri tebessüm ederek teslim et geçmişine....

Sakin ol....

Yeri de delemezsin,

Dağları da deviremezsin....

Şair ne demiş;

"Gençlik gelip geçti, bir günlük süstü.

Nefsim doymamaktan dünyaya küstü.

Eser darmadağın emek yüz üstü.

Toplayın eşyamı işim acele"...

Şair böyle dese de sen yine çok acele etme...

Zira biz biliriz ki, acele eden ecele gider.....

 

"İLAHİYAT"

1865'de Merzifon'da Amerikalılar tarafından Amerikan Tanrı Bilim Enstitüsü kurulmuştur.

1949'da Ankara'da İlahiyat Fakültesi kurulmuştur.

"İlahiyat" Tanrı bilim demektir.

"Allah" değil Tanrı,

Benzerlik var mı "Tanrı Bilim" ile "İlahiyat" arasında?

 

İNVİSİBLE CHURCH

Misyonerlerin İnvisible Church denilen bir metotlarından söz edilmektedir. Yani “Gözle Görünmeyen Kilise”.

Bunun anlamı şudur. Bir Müslüman, Hıristiyan olmasa da bir Hıristiyan gibi düşünsün.

Müslüman olduğunu söylesin, ama asla bir Müslüman gibi yaşamasın ve davranmasın.

Misyoner Papaz Geo Hararis bu konuda şunları söylemektedir: “Bir Müslüman Hıristiyan yapmak için onu zorla dininden şüpheye düşür. Para ve iş teklif et. Dinlerine hurafe sok. Senin dinin çağa uymuyor de. Onu geçmişiyle irtibatını kopar”.....