Karabağ ve Nahcivan Türkiye’nin orta Asya’ya açılan kapısıdır ve Azerbaycan’a ait bir bölgedir. Karabağ sorunu neredeyse yüz yılı aşkın süren bir sorun olması bakımından önemlidir. Yaklaşık 28 yıl önce Azerbaycan toprağı Karabağ da Ermeni askerlerinin işgali ile başlayan ve 26 şubat 1992 de tarihe Hocalı katliamı olarak geçen Ermeni soykırımı bu topraklarda yaşanmıştı. Uzun yıllar Ermeni işgali altında kalmış ve gözü dönmüş Ermeni canilerin elinden kurtarılmayı bekleyen bu topraklar o tarihten beridir Karabağ sorunu olarak tarihte ki yerini almıştı. 27 Eylülden önceki tarihler de Azerbaycan Ermenistan arasında ki Karabağ sorunu zaten uzun zamandır stratejistler tarafından sıcak çatışma ve savaş başlaması muhtemel bir bölge olarak görülmekteydi. Evet yine Ermeni silahlı güçleri zaten sıklıkla ateşkesi ihlal etmeleri neticesinde geçtiğimiz eylül ayında tekrar Karabağ savaşı başlamasına neden olmuştu.
Bu savaşın başlaması Azerbaycan askerinin üstünlüğü karşısında Ermenistan güçlerinin çaresizliği ve özellikle Ermeni lideri Paşinyan'ın dünyaya yardım çığlıklarına sahne olmuş bir savaş olarak devam etti. Karabağ savaşında Azerbaycan askeri kendine olan güvenini, savaş yeteneğini tüm dünyaya gösterme fırsatı bulmuş ve Karabağ Candır Azerbaycan toprağıdır söylemleri ile her gün yeni beldeleri özgürleştirerek hepimizi gururlandırdı.
Geçtiğimiz günlerde Suşa şehrinin kurtarılması sonrası Suşa şehrinde yeniden ezanların okunması ve Ermenilerin Karabağ bölgesinde artık tamamen bittiğine şahit olacaktık ki ardından anlaşma sağlanması düşündürücüdür hepimiz heyecanlandık gurur duyduk. Azerbaycan savaşta galip geldi ve Ermenistan yenildi evet ama Karabağ savaşı böyle bitmemeliydi. Çünkü Aliyev’in de dediği gibi Karabağ tamamen özgür olana kadar yani Azerbaycan topraklarına katılana kadar savaş devam edecek demişti etmedi ve ateşkes anlaşması imzaladı, fakat Karabağ topraklarına anlaşma neticesinde özgürlük değil Rus askerinin gelmesi bizlere bu anlaşmadan kazananın Rusya olduğunu düşünmemize sebep oldu. Anlaşmanın üç lider arasında yani Aliyev, Putin ve Peşinyan arasında yapılmış olması her halükarda Azerbaycan’ın yanın da yer alan ve dağlık Karabağ sorununu dünyaya en iyi anlatan ve direten Türkiye’nin o masa da yer alması gerekirken olamaması. Diğer taraftan Türkiye’nin de garantör olduğu Nahcivan bölgesine giden yolların Ermenistan topraklarından geçerek ulaşılması ve kontrolün Rus askeri tarafından yapılması. Ateşkesi gözlemlemek için Azerbaycan topraklarında merkez kurulacak olması ve Türk askerinin burada hangi görevle bulunacağı yönündeki belirsizliği bu anlaşmada kuşkularımızı artırmaktadır. Biz Türkiye olarak zaten Azerbaycan topraklarında varız niye bu anlaşma ile yanımıza birde Rus askeri alalım ki Suriye de İdlip bölgesinde Rus ve Türk askeri devriyeleri başarılı mı oldu da Azerbaycan topraklarında başarılı olsun yada Azerbaycan topraklarında niye bir gözlem merkezi kuruluyor da Karabağ da kurulmuyor. Kusura kalmayın ama ben bu anlaşmayı Rusların zaferi olarak yorumlamaktayım. Ha ileri ki günlerde anlaşma metinleri detayları ile tüm açıklayıcı haliyle paylaşılırsa yorumlarım değişiklik gösterebilir. Şimdilik yorumum basit Azerbaycan sahada kazandığını masada Ruslara kaptırıyor.
Kalın sağlıcakla.