Geçtiğimiz günlerde yaşanan Selçuk Üniversitesindeki atama krizinin detaylarını konuşmak için ve hasbihal etmek için Selçuk Üniversitesi Rektörü Hakkı Gökbel hoca tarafından davet edildik.
Randevumuz Cuma günü saat: 15.20’deydi. Randevumuza 10 dakika kala Yenigün gazetesinden Hasan Ayhan ile birlikte Rektörlük Basın biriminde buluştuk. Kerem Pulgat bey ile biraz sohbet ettik.
Randevu saati gelmişti fakat halen ses yoktu. Rektörlük Özel Kalemden gelen telefonda, Meram Kaymakamının geldiği söylendi ve tabi Kaymakam olunca Randevuya falan ihtiyaç yoktu. Bekleyen var mı, kimler Rektör Bey’le görüşecek diye düşünülmeden yapılan bu tür ziyaretleri hoş karşılamıyorum.
Biz randevu 5-10 dakika aksar diye düşünürken tam 45 dakika geçti ve biz halen Kaymakam Bey’in içeriden çıkmasını bekliyorduk. 2 gazetecinin zamanından 45 dakika çalınmıştı. Baktık ki bu iş uzayacak, hocama selamlarımızı iletin diyerek Rektörlükten ayrıldık.
Bu olayda Rektör Hakkı Gökbel hocanın bir kabahati yok ama Sayın, Kıymetli Kaymakamımız bu tür ziyaretlerinde gittiği kurumdaki randevuları, görüşmeleri göz ardı etmemelidir diye düşünüyorum. Belki 10 dakika ziyaret edilip çıkılabilir ama 45 dakika az bir zaman değildir. Bu geçen süre zarfında bir çok iş yapılabilir.
Özellikle gazetecilerin zamanları çok kıymetlidir. Bizim işlerimizi saat 15.20’de ki randevuya göre ayarlamıştık. Bu tür konular insanın moralini bozuyor. Yani anlatmak istediğim şu, Vali, Kaymakam veya üst düzey bürokratlarımız randevusuz ziyaret yaptıkları kurumlarda süreyi fazla tutmamaya özen göstersinler.
Uzun ve detaylı konuşulacak bir mesele var ise, randevular iptal edilir ve görüşme gerçekleşir. Randevulu gelen kişiler o makamlarda rencide olmazlar. Vakitlerini boşa öldürmezler. Umarım bundan sonra bu konular dikkate alınır.
ÜLKEMİZ ADINA GÜZEL ŞEYLER YAŞANIYOR
Terör sorununun çözümü noktasında gelinen nokta ve ardından İsrail’in Mavi Marmara saldırı konusunda özür dilemesi bizi mutlu kılan ve umutlandıran gelişmeler oldu. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, MİT Başkanı Hakan Fidan’ın İmralı ve barış sürecinde büyük katkısı olmuştur, İsrail’in özür dilemesi de Dış İşleri Bakanımız, Konya’mızın gururu Ahmet Davutoğlu’nun başarısıdır. Tabi lider olarak, ekip kaptanı olarakta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan en büyük takdiri hak edendir.
İsrail’in özür dilemesindeki temel neden ABD Başkanı Obama’nın ziyareti olmuştur. Obama yani ABD, İsrail devletine nota vermiştir. İsrail devletinin 100 yıllık politikası bu özürle birlikte yıkılmıştır. İsrail Başbakanı Netanyahu aynı zamanda Filistin konusunda da Türkiye ile ortak hareket etmeye karar verdiklerini açıkladı.
Buradan şunu anladık ki, ABD Başkanı Barack Obama’nın İsrail üzerinde müthiş bir etkinliği ve baskısı vardır. İsrail, ABD’nin sözünden dışarı çıkamamaktadır. Bu şekilde Bağımsız Filistin Devletininde kapısı aralanmıştır. Mavi Marmara’da katledilen 9 şehidimize de tazminat ödemeyi Kabul ettiler. Ülkemizin artık güzel günlere gittiğini görebiliyoruz. Bu süreç İslam alemine, ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.