Bir siyasi parti (CHP) son günlerde kayıp seçmenlerle ilgili çalışma yapmaya başlamış.
Bazı kanallarda bu 672 bin civarında olan "kayıp seçmen" ile ilgili olarak yayınlar yapılıyor.
Biz de merak ediyoruz 7 Haziran genel seçimlerinden sonra bu 672 bin seçmen nereye gitti? Gördüğümüz kadarıyla 1 KAsım'daki seçime "israf" olur şeklinde şiddetle karşı çıkan ekip bahse konu "kayıp seçmen" arayışıyla birlikte sandıkların güvenli bir mekana taşınması konusunda da İttifak halindeler. Herhalde bu "istemezükcülere" göre Cizre'de ve benzer bölgelerde "terör" problemi yok... Bu "tuzu kurulara" kayıp seçmenler konusunda tavsiyemiz şudur;
Fuatavni'ye sorsunlar.
KAYIP SEÇMEN-2
CHP, şiddetle ve ısrarla "israf" olacağı mülahazasıyla karşı olduğu 1 Kasım seçimlerine bir ay kala "kayıp seçmen" arayışına başladı. 672 bin seçmenin 7 Haziran genel seçimlerinden sonra "buharlaştığını" söylüyor.
Yüksek Seçim kurulu herhalde bu konuda bir açıklama yapacaktır...
"Seçmen" denilince aklımıza 1946 yılına kadar tatbik edilen müntehib-i evvel uygulaması geliyor. Tek partili dönemde CHP'nin tatbik etmiş olduğu bu yöntemle ülkemiz 1923'ten 1946'ya kadar tam 23 sene sandıkla "tanıştırıldı"...
Müntehib-i evveller yani birinci seçmenler milletvekili seçmezlerdi. Onlar sadece milletvekili seçecek olanları (müntehib-i sanileri) seçerlerdi. Bunlar da tabii CHP'nin yakın markaja aldığı "mümtaz" şahsiyetlerdi. Tam çeyrek asra yakın CHP'nin bayrağı altında sandıklar kuruldu ve seçimler yapıldı. Her seçimde CHP tek başına iktidara geldi. Her seçimde CHP halktan "büyük destek" aldı...
1930'lu ve 1940'lı yıllardaki vatandaşın önüne konulan sandıklara bakınız; CHP'nin altı oklu bayrağının "gölgesinde" vatandaş oylarını "özgür" biçimde kullandı...
"Seçmen" denilince aklıma geldi ve paylaşayım dedim....
"ZİYARET"
Saldırıya uğrayan yazar Ahmet Hakan'ı HDP "eş" başkanı Selahatin Demirtaş da ziyaret etmiş.
"Kürdistan'ı" Türkiye'ye dahil ettiğini iddia eden ve bunu "tek tek" söyleyen "eş" başkanın bu ziyaretini çok "manidar" bulduk. Doğan medyasının "onur" başkanı, CHP'nin genel başkanı vs. Demirtaş'dan daha önce Ahmet Hakan'ı "ziyaret" etmişlerdi. Şimdiye kadar hiç bir şehit ailesinİ ziyaret etmeyen HDP "eş" başkanının Ahmet Hakan'ı ziyaret etmesi, herhalde "özgür" medya ile "Kürdistan fatihi" "eş" başkanın bilmediğimiz bir ortak paydasının göstergesi olmalı....
Gazeteci veya daha başka bir meslek sahibi, kim olursa olsun saldırıya maruz kalmasını asla tasvip etmeyiz. İnsanların fikrinden dolayı şiddete maruz kalması bizim kadim kültürümüzde tecviz edilmez. Ama terörü ve teröristi alenî veya zımnî destek veren herkes, hepimizin midesini bulandırır. Millet ve devlet düşmanlarını desteklemek maksadına matuf hiç bir gerekçe olamaz.