Haftasonu takip ettiğim takımlar anlamında bakacak olursak kötü bir haftaydı benim için, tam anlamıyla kayıp haftasıydı. Önce Torku Konyaspor şanssız bir şekilde kaybetti, sonrasında ise talihsiz bir maçta Fenerbahçe kaybetti. İlk iki beklentisi olmamakla birlikte ligde maç sayısının azalması sebebiyle Torku Konyaspor’un ilk altı şansını zora sokmaya başladığını söyleyebiliriz.
Torku Konyaspor için bu puan kayıplarının özellikle kendi sahasındaki maçlarda minimuma indirilmesi gerekiyor. Kadro anlamın bunu yapabilecek bir potansiyelinin olduğunu hep söylüyoruz. Yine aynı şekilde Teknik Direktör Uğur Tütüneker de bu ligin en deneyimli ve en başarılı hocalarından biri. Böyle düşünecek olursak bu mağlubiyetlerin gerekçesini bulmakta güçlük çekiyorum. Özellikle milli futbolcusu Ömer Ali Şahiner ve yine bir diğer milli futbolcusu Ali Dere yaş grubunun ülkedeki en iyi futbolcularından. Bu denli genç ve yetenekli oyuncuların gelecek sezon mutlaka Süper Lig’de olması gerekiyor. Bu Torku Konyaspor’un geleceği açısından çok önemli. Maddi anlamda da Torku Konyaspor’a ciddi katkılar sağlayabilmeleri için Süper Lig’in önemli olduğunu düşünüyorum. Torku Konyaspor’un en önemli ihtiyaçlarından birisi santrafordu. Yapılan santraforun neler katabileceğini kestirmek güç, tanıdığımız bildiğimiz bir oyuncu değil fakat yapılan bu tercihe güvenmek gerekiyor. Başlangıç için, sezonun kalanı için en azından bu böyle olmalı.
Fenerbahçe Pazar akşamı oynadığı maça üç yeni transferiyle çıktı. Bu durum tabi maç öncesinde inanılmaz bir beklenti ve muhteşem bir hava yarattı. Yaratılan bu hava takım olmak ve camianın toparlanması noktasında olumluydu ama aynı zamanda ciddi anlamda da bir riskti. Özellikle ilk kez Fenerbahçe forması giyecek olan Webo’nun performansı tam bir bilinmeyendi.
Yeni transferlerin ve aslında Emre’nin kattığı hava ile maça inanılmaz bir istek ve hırs ile başlayan Fenerbahçe bu sezon hemen hemen her maçta rakiplere çalışan Volkan Demirel’e engel olamadı. Volkan yine üzerine gelen ilk topu kaleye aldı ve takımın tüm morali motivasyonu kayboldu. Kolay değil ligin neredeyse tamamında Volkan’ın kişisel hataları dolayısıyla maçlara 1-0 mağlup başlayan bir takım var karşımızda. Bu manada geçmişiyle tartışılmaz bir noktada olan Volkan Demirel’in artık en azından birkaç hafta dinlendirilmesi gerekiyor. Ciddi manada mental sıkıntıları olduğu ve bu yediği goller sebebiyle özgüven noktasında da ciddi sıkıntılar yaşadığı gün gibi ortada. Gelecek hafta oynanacak Mersin maçında kalenin Mert’e devredilmesi gerekiyor. Bir başka hayal kırıklığı ise uzun haftalardır formsuz olan Dirk Kuyt. Yine Dirk Kuyt’un da haftaya dinlendirilmesi gerekiyor.
Sonuçtan bağımsız olarak şunu söyleyebilirim, Fenerbahçe’de Volkan ve Kuyt’u çıkarttığımız zaman çok güzel bir oyun oynadığnı, taraftarın hep söylediği mücadelenin sergilendiğini söyleyebilirim. Bu anlamda ciddi eleştirilere gerek yok. Fenerbahçe’nin ihtiyacı bir süre gözlerden uzak olmak, sabır ve sükunet.