Kaybeden sizler değilsiniz!

Dr. Ramazan Tuzla

Kavramlaştırılan hizmet, bir hezimete dönüşmek üzere ve bunun da herkes farkında.

Özellikle, bütün samimiyetleri ile bu kavrama hizmet ettiğini düşünen insanlar kavramış durumda, durumun vahametini. Ve gereğini yapıyorlar, zamandan uzaklaşarak.

Zaman için takdir ve tasarruflarını ortaya koymuş durumdalar ve gerçeğe yaklaşıyorlar.

Üzülmeyin! Kaybeden sizler değilsiniz.

Kaybedenler, sizleri kaybedenlerdir ve onlar düşünsün.

Çok zarflar doldurdunuz, alın terlerinizle. Bu zarflar sizin için zekât oldu, sadaka oldu, fitre oldu ve iyilik oldu.

Yerine ulaştığını zannettiniz ama üzülmeyin, yerine ulaşmasa da niyetinizle kazandınız gönülleri.

Yanı başınızda insanlar açlık ve soğukla mücadele ederken, yakın akrabalarınız sizden yardım beklerken; sizler dünyanın öbür ucuna gittiniz bir hiç uğruna. Yardıma muhtacın ayrımı sizde başka türlü tezâhür etti. Ama biliyoruz ki, bu konuda sizler son derece samimi idiniz ve bu samimiyetinizle katlandınız bunca cefaya. Göremediniz bu planın arka yüzünü; görseydiniz beslemezdiniz bu ihanet közünü. Dinlemek şöyle dursun, bu boş masalları; değersiz kılardınız, birilerinin sözünü.

Evlerinizi, her çocuğunuz için ikişer üçer dergi deposu, gazete bayisi haline getirdiniz, birçoğunun yüzünü açmadan. Çocuklarınızın bunları okuyacak zamanları zaten hiç olmadı. Onları dershaneden kurtaramadınız ki, beraber iki satır okuyabilesiniz.

Anne-baba olarak sizler de abone oldunuz okuyamadığınız dergilere, gazetelere, üçer beşer. Çocuklarınız deneme sınavlarına girebilsin diye… Kırmadınız sizi abone yapan, daha doğrusu abone yapmak zorunda olan gençleri.

Ama üzülmeyin; evinizi kaplayan bu kâğıt parçalarına, şu kış günü yakacak bulamayan kapı komşularınızın çok ihtiyacı var ve onlara gönderin sobalarını tutuşturmak için. Sıcak bir çorbaya hasret bu insanlar, size dua edecektir, bütün kalpleriyle. Beddua olmayacaktır bu iyiliğinizin karşılığı.

Aynı evde hasret kaldınız ciğerparelerinize ve çocukluklarını yaşatamadınız dershane sevdası yüzünden. Bir cumartesiyi kullanamaz oldunuz akraba ziyaretleri için. Bütün programlarınız dershaneye endekslendi ve dershane hazretleri müsaade ederse yapabildiniz ziyaretlerinizi. Ama üzülmeyin, evlatlarını geri kazanan sizlersiniz, bu büyünün bozulmasıyla.

Nice gülfidanlarınızı gönderdiniz dünyanın bir ucuna. Bir iyilik hareketi zannedildi bu sonu gelmez yolculuk. Haber alamadınız aylarca evlatlarınızdan. Kanaatkâr olmak elbette insanın en güzel hasletlerinden biridir ancak niçin kanaatkâr olduğunu bilemediğiniz evlatlarınızla aranız açıldı, bu nereye varacağı belli olmayan yolculuk yüzünden. Allah, ana-babaya iyiliği emrederken, evlatlarınız iyiliği, sizleri kırmakta zannettiler ve kırdılar. Onlara öyle telkin edilmişti.

Bu evlatlar sosyal güvenceden yoksun yaşadı yıllarca gurbet ellerde. Türkiye’ye döndükleri zaman, bu güvenceye ihtiyaç hissettiler çaresizce; ama primlerini bile ödeyemediler, aldıklarıyla.

Ama üzülmeyin; kazanan sizsiniz tekrar gülfidanlarınızı geri. En güzel çağlarında doya doya sarılamadığınız evlatlarınıza sımsıkı sarılma vaktidir bundan sonra ve kaybeden sizler değilsiniz.

Millete çok fazla yardımınız olmasa da, başka milletleri anlamaya çalışan insanlar oldunuz yıllarca. Bu anlamanın gerekliliğine inandınız, sorgusuzca. Bir de baktınız ki, aranızdan, milletine liderlik eden insanları hançerlemeye çalışanlarınız çıktı ve gerçeği gördünüz, hiç beklenmedik anda.

Mavi Marmara kan ağlarken, siz boynunuzu büktünüz, büyüğünüzün söyledikleri yüzünden. Vardır bir hikmeti dediniz, çıkamadınız saygınızın sözünden. Ve beddualar sizi kendinize getirdi, sizden alıp götürdükleriyle. İçiniz burkuldu, ekranlara baktıkça. Ama üzülmeyin, kaybeden sizler değilsiniz, bu ihanet yolculuğunda. Çünkü sizler anladınız bu yolun yolcuları olmadığınızı.

Şahitlerisiniz millete oynanan bu oyunun ve bu oyunun belini bükecek olan da sizlersiniz.

Vakit, bu zamana kadar sergilediğiniz samimiyeti sergileme vaktidir. Yalnız bir farkla; bu sefer, samimiyetinizi, tüm Yahudi dünyasına karşı durabilen bir insana sahip çıkmak için gösterin ve kazanın.

Kaybeden sizler olmayacaksınız.

 

Duânızı eksik etmeyin efendim.