Yazar olduğunu zanneden veya zannedilen birisi "Türk tarihinde ilk bira fabrikası, ilk kerhane vs. gibi mekanlar Sultan II. Abdülhamid tarafından açılmıştır" demiş.
Böyle bir şey yok. Fakat bu meymenetsize öyle bir cevap vermek lazım ki, hem kaşınması giderilmiş olsun hem de cevap verilmiş olsun.
Bizim insanımız tam bir ariftir.
Bir Müslüman Türk şöyle cevap vermiş;
"Eğer öyle olsaydı. Bütün okullarda Abdülhamid'in resmi ve heykeli olurdu".
Bu cevap müthiştir.
Anlayana.
Hem bir cevaptır hem de yazar olduğunu zannedilen veya zannedenin hissedeceği kadar güzel bir kaşıma işlemidir.
Kaşınanları kaşımak gerekir.
Böyle bir millete mensup olmakla müftehirim.
DOĞANHİSAR
Doğanhisar'da bir lisede kantin var. Kantinde satılacak mamullerin fiyatları üzerine yazılmış.
Ama kantinin içinde satıcı yok.
Öğrenciler ihtiyacı olan mamulü alıyor ve üzerinde yazan fiyatı oradaki kutunun içine koyuyorlar.
Tebrik ediyoruz okul idaresini.
Fatih dönemini hatırlattı bize.
Fatih dönemindeki asil askeri hatırlattı bize.
Aynı okulda cola satışı yok kantinde.
Bir defa daha tebrik ediyoruz.
Türkiye ümit veriyor.
Doğanhisar'dan başlamış ümitler.
Konya'nın Doğanhisar ilçesi....
Doğanhisar lisesinin idaresini tebrik ediyoruz.
Böyle nesillere muhtacız.
Güvenilir nesiller istikbalimizdir.
Doğanhisar lisesinin güzide ve parlak öğrencilerini de tebrik ediyoruz.
FİKİR
1923-1946 genel seçimlerinde milletimizin “ölçüsü” alınıyordu. Sandıklar konuluyor ve altı oklu bayrakların “gölgesinde” reyler atılıyordu “sandıklara”.
1946’daki sandık oyunlarını saymazsak, 1950’de artık milletin fikri alınmaya başlandı.
Ve irade-i milliye iktidara geldi.
1950’den beri devlet-millet bütünlüğü gittikçe artıyor.
İnsan olanın fikri alınır. Eşeklere de semer yapılmak üzere ölçüsü alınır.
Milletimizi insan yerine koyanlara selam olsun.
Halkımızı insan yerine koymayanlara gelince; Onlar artık dizlerini dövsünler.
“DEVRİM”
Şu “devrim” lafına oldum olası allerjim vardır.
Çaplı insanların tercih edeceği bir husus değildir devrim sünepeliği.
Âni, nevzuhur ve kaptı -kaçtı nev’inden bir fiildir bu.
Akl-ı selimin tercihi olmaması gerekir.
Akl-ı selim inşa eder. İmar eder…
Taş üstüne taş koyar.
“Devrimler çocuklarını yer” diye bir laf var.
Unutmayın “domuzlar da yavrularını yer”.
Devrimler meşru değil ki, çocukları meşru olsun.
Müslüman Türk milletini zihnen ve fikren kadük hale getirmek isteyenler ve bu isteyenleri takip edenler utansınlar.
Tabii, utanmak için önce hayâ lazım.