Üniversiteler toplumun beyni olarak görülür. Halkın aydınlatılması, doğru bilgilendirilmesi, yeni ufukların ortaya çıkması ve müşterek değerlerimizin devamlılığının sağlanmasına katkı sağlaması beklenir.
Bazı üniversitelerimiz müşterek değerlerimizin devamlılığını sağlamak bir yana bölücü terör örgütünün yuvalandığı mekanlar haline gelmiş ve getirilmiştir.....
Geçtiğimiz hafta bir teröristin mezarını ziyaret eden bir siyasi parti milletvekili oradan bir üniversitemize gitmiştir. Adını yazmaya gerek duymadığımız bu üniversitede ülkemizde ne kadar fabrika hatası beyin varsa toplanmış gibidir. Bu ve benzeri üniversitelerimizin tamamının bölücü ve yıkıcı unsurlara
Teröre ve teröriste açık destek veren üniversiteler var ülkemizde.
Fakat müşterek değerlerimize sahip çıkan üniversitelerimiz de var.
Türk milletinin medarı iftiharı olan üniversitelerimizden birisi olan bu üniversite KARATAY ÜNİVERSİTESİ'DİR.
Karatay Üniversitesi Konya Ticaret Odası’nın bünyesinde bulunan özel bir üniversitedir. Önemle belirtelim ki, Karatay Üniversitesi herhangi bir özel üniversite değildir. Devlet üniversitelerinden beklenen hatta daha fazlası bulunan idealist bir üniversitedir. Aşağıda ne demek istediğimi gayet net bir şekilde anlayacağınızı ümit ediyorum.
Karatay Üniversitesi Cumhuriyet tarihinde iki ilke imza atmıştır.
Bunlardan birincisi, üç dilde (Arapça, İngilizce ve Türkçe) üniversitenin dış duvarlarına yazılan didaktik cümlelerdir. Bu muhteşem cümleler 1251 yılında inşa edilen Karatay Medresesi'nin giriş kapısına hakkedilmiş olan hadisi şeriflerden seçmelerdir. Mesela bir tanesini nakledeyim;
"Soru ilmin yarısıdır".
Öğrenmeye teşvik eden bundan daha güzel bir söz var mı?
Zihnin nasıl daha açık ve uyanık olması gerektiğini sevgililerin sevgilisi peygamberimiz 6. yüzyılda en kısa ve en net şekilde ifade etmiş...
Bir örnek daha verelim;
"Borcu geciktirmek dinde lekedir"....
Nasıl?
Kapitalist sistemin panzehiri değil mi?
Sabrınızı zorluyorum belki ama bir örnek daha vermeliyim;
"Güvenirlik en büyük zenginliktir"...
Farkı gördünüz mü?
Kapitalist sistemde merkezde para vardır. Bizim kadim kültürümüzde peygamberimizin saadetli sözünde olduğu gibi "güven" vardır.
Tabii, Tanzimat sonrasında ve devamında bu zenginliklerimiz "buharlaştı"...
BU MUHTEŞEM ZENGİNLİĞİMİZİ BİZE YENİDEN HATIRLATAN KARATAY ÜNİVERSİTESİNE MİNNATTARIZ.
İkincisi, mezuniyet merasimlerinde kep "fırlatmak" yerine Türk milletinin kadim tarihinde giymiş olduğu kıyafetleri giyerek mezuniyet icra etmek.
Cumhuriyet döneminde üniversitelerimizde mezuniyet günlerinde maalesef keplerin "fırlatıldığı", derslerden "kurtulmanın" verdiği bir sarhoşluk olarak değerlendiriliyor.
Bilginin öğrenildiği kitaplardan "kurtulmak" şeklinde "kutlanan" mezuniyet günü, halka hangi yönde rehberlik yapacaktır?
Okuldan mezun olur-olmaz kitapların "yakıldığı" bir anlayışın şekillendirdiği zihin yapısının zemin bulduğu üniversiteler halkın "beyni" olacak öyle mi?
Bunun istisnaları elbette vardır ve onları tenzih ediyoruz…
"Yat yat uyu, Ali ata bak" şeklinde fişlerle "uyutulmuş" okul zemininden gelen nesiller herhalde okul biter-bitmez ya "ata bakar" veya "yatar yatar uyur". Ya da "ayakta uyur"....
BU MUHTEŞEM KARARA İMZA ATAN KARATAY ÜNİVERSİTESİNİN MÜTEVELLİ HEYETİNİ GÖNÜLDEN TEBRİK EDİYORUZ.